Türk halk edebiyatında bir aşk hikayesi olan Tahir ile Zühre'nin sinema uyarlaması olan film, Lütfi Ömer Akad'ın üçüncü filmi olma özelliğini taşımaktadır.
Bir hükümdarın ve en sevdiği vezirinin çocukları olmamaktadır. Bir gün hükümdarın karşısına çıkan Hızır, ona bir elma verir. Hükümdar, büyük bir dikkatle elmayı iki eşit parçaya ve o iki eşit parçayı da tekrardan iki eşit parçaya bölerek toplamda 4 eşit parça elde eder. Bu 4 parçayı kendisi, veziri ve eşleri yiyecek, çocuk sahibi olacaklardır. Fakat önemli olan, elmayı dikkatle bölmektir zira yanlış bölünürse çocukların başı felaketlerden kurtulamayacaktır. Nitekim böyle de olur. Çocuklar 20 yaşına geldiklerinde birbirlerine aşık olurlar. Hükümdar da onları evlendirmeye karar verir ancak felaketler birbirini izler.
Çekimleri 2 aylığına Irak'ta yapılması planlanan film, tam 6 ayda çekilebilmiş ve zamanına göre çok daha fazla set işçisi kullanılarak yapılan çekimlerde o zamana kadar hiçbir Türk filminde kullanılmamış uzunlukta "slider" kullanılmıştır. Akad'ın masalsa sinema örneklerinden olan Tahir ile Zühre hakkında Lütfi Ömer Akad şunları söylemiştir: "Doğa ile bir bağlantı kurmak sorunu. Pek başarılı olduklarını sanmıyorum. Ancak benim için iyi birer araştırma fırsatı oldu bunlar."
(alıntı ve konu özeti derlemesi: Giovanni Scognamillo Türk Sinema Tarihi s. 133)
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1952, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1952.