En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
tarhansimsek
Takipçi
592 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
29 Ekim 2008 tarihinde eklendi
Durağan bir western büyüsü diyorum. Hele de müziği ve Chales Bronsonun buz gibi uyunculuğu. Tüm film boyunca ısınamıyorsunuz. Velakin donamıyorsunuz da. Bir şekilde sizi siz fark etmeden kendisi ile bütünleştiriyor. Abarttığımı sanmayın. Dvd arşivimdeki en nadide parçalardan ve 5. defa izleyişimde de aynı hissiyatı duyabiliyorsam... 10/10
Yanılmıyorsam TRT - 2 de sinema büyüsü programında seyretmiştim. Atilla Dorsay üstat bazı tüyolar vermişti. Sergio Leonenin en iyi filmi olduğu, ilk defa bu filmde mavi gözlü, yakışıklı birininin (Henry Fonda) kötü rolde oynadığı gibi...Ben en çok filmin asla tahmin edilemilceğine bayılmıştım.Kesinlikle klişe sahneler yok, ticari kaygı yok.Ama ben gene de üstadın İyi Kötü Çirkin filmini daha çok sevmiştim...
eğer sergio leone filmi hiç izlemdeiyseniz çok fazla zevk alacağınızı sanmıyorum ama şunu söyleyim sadece size western,drama,bir ulusun yükselişi ve hayat adına pek çok sey bu filmde bir şaheser
Çöl sarısı ve armonika...ağır akıyor,hiç bitmeyecekmiş izlenimi uyandırıyor...ama en derin ve güçlü fırtınalar çölde saklıdır...çöl insanı sabırlı kılar..tıpkı armonikanın sabrı gibi...mizah yedirilmiş filme...iyi olduğunu bilirsiniz ama özellikle izlemeyi geciktirirsiniz benim için o filmlerden biriydi...beklememe değdi...
Silahlar, güzel bir kadın, iki adam.. biri iyi, biri kötü... Henry Fonda ve Charles Bronson’un adeta yaşadıkları Frank ve Harmonica karakterleri... Harmonica intikamının peşinde... usta işi senaryosu, olağanüstü diyalogları, oyunculukları, müzikleri vee müthiş final sahnesi... zaten Sergio Leone, western türünde ve müthiş sonlarda usta bir yönetmen.. The Good, the Bad and the Ugly’nin de sonu böyle harikaydı, hatırlarsınız.. bu iki film, bence western türünün en iyi iki filmidir.. bu filmi kesinlikle izleyin derim, asla unutamayacağınız filmlerden biri olacak.. ben çok etkilendim, o armonikanın sesi film bittikten sonra bir iki gün kulaklarımda çınladı... 10/10
The Good Bad and Ugly, A Fistfull Dollars, For a Few Dollars More la beraber izlediğim en iyi western filmlerinden biri. Leone ustalığını konuşturmuş gene şiddetle yavsiye ederim izleyin.
Şiddetli sahnelerle ile yakın plan çekimler, uzun ve anlamlı sesizlikler ile ortaya çıkan gerilim unsurlarıyla kendine özgü bir anlayış getirerek 'Bir Zamanlar Batıda' ile spagatti western türünün öncüsü oldu.Amerika’nın yıllardır vazgeçemediği bir tür olan western türünün gerilemeye başladığı dönemde adeta westerne hayat vererek girdi en iyiler arasına.Filmin senaristleri arasında 2 büyük yönetmen Dario Argento ve Bernardo Bertulicci gibi isimler güzel bir senaryoyla; Claudia Cardinale, Herry Fonda, Jason Robards, Charles Bronson muhteşem oyuncuklarıyla; Sergio Leone senarist ve yönetmenliğiyle kuşkusuz en iyisi.'Wobbles: Bana güvenebilirsin, biliyorsunFrank: Hem kemer hem pantolon askısı takan birine kim güvenir? Herif kendi pantolununa güvenmiyor.'
Western ustası Sergio Leone'den yine unutulmaz bir western filmi. Yalnız bu seferki diğer türlere de kayarak spagatti western olarak adlandırabileceğimiz bir film olmuş. ?The Good, the Bad and the Ugly'den 2 yıl sonra yine izleyenleri büyüleyen bir film usta, sinemaya geri dönüyor. Sinemaya üst üste bu kadar klasik film armağan etmesi de yönetmenin ne denli bir sinemacı olduğunun kanıtıdır. Filmin senarist koltuğunda da yönetmenle beraber 2 büyük deha oturuyor. Bunlar; korku ustası Dario Argento ve usta İtalyan yönetmen Bernardo Bertolucci. Oyuncular ise dönemin western yıldızı Henry Fonda, daha çok yardımcı rollerde gördüğümüz Charlos Brandon, dönemin güzel yıldızı Claudia Cardinale ve başarılı oyuncu Jason Robars'tan oluşuyor. Bu, bir daha gelmesi zor isimlerden de bekleneceği üzere harika bir film çıkmış. Film, şehir hayatına alışkın Jill'in kasabadan ve çocuklarıyla birlikte yaşayan McBain ile evlenmesinden sonra kasabaya kocasının yanına taşınmak üzere geldiği ilk gününde kocasını ve üvey çocuklarını ölü olarak bulur. Film bu olaylar devamında gelişir. Bir yandan da ortaya mızıka çalan Harmonica çıkar. Bir taraftan Jill, kocasının intikamını almayı hedefler diğer yandan ise hayatta kalmaya çalışır ve bu durum içinden çıkılamayacak bir hale dönüşür. İlerleyen bölümlerde ise bu intikamın sadece Jill'e ait olmadığı anlaşılır. Film western tarzı filmlerde pe görmeye alışkın olmadığımız tarzda harika bir kurgu üzerine oturtturulmuş. Bu da Leone'nin farkını ortaya koyuyor. Leone'nin kamera kullanımı, repliklerin harikalığı ve az da olsa aralara sıkıştırdığı mizahı görülmeye değer. Film öyle bir giriş sekansına sahip ki izleyenlerin belleklerinde uzun süre yer edecek tarzdan. Bu sekansta izleyici, adeta o treni bekleyen insanların içinde yer alıyor. Özellikle sinek meselesi çok hoştu. Filmin giriş sekansı kadar son düello sahnesi de harikaydı. Bunlar birlikte Leone'nin birçok filminde çalıştığı müzisyen Ennio Morricone filmi müzikleriyle unutulmazlar arasına sokmayı başarıyor. Giriş sekansı ?İyi, Kötü, Çirkin'deki üçlüye teklif edilmiş fakat nedense oyuncular kabul etmemiş. Gerçekten harika bir soundtrack albümüne sahip film. Oyunculukları gelirsek onlar da muazzam. Henry Fonda'nın yanı sıra Charles Branson harika oynamış. Filmin çoğuna Branson'un bakışları hükmediyor. Film bazılarına durağan gelmiş olsa da bana hiç de öyle gelmedi. Harika bir temele oturtulmuş ve western özellikleri diğer türlerle karıştırılarak bir klasik ortaya çıkarılmış.Sinema tarihin en başarılı westernlerinden ve en iyi filmleri arasına rahatlıkla koyulabilecek bir yapım. Western sevmiyorsanız, bu filmle türe çok iyi bir başlangıç yapabilirsiniz. Kesinlikle izlenmeli.?Filmdeki bir insanın ölmeden önceki son nefesindeki etkiyi yakalamaya çalıştık. Bir Zamanlar Batıda olduğu gibi. Baştan sona kadar, bir ölüm dansı. Filmdeki tüm karakterler, Jill(Claudia) hariç, sona ulaştıklarında hayatta kalamayacaklarının bilincindeydiler.? Sergio Leone?Bir süre önce bu parklardan üç tane gördüm, bir tren bekliyorlardı, parkların içinde üç adam vardı ve adamların içinde üç kurşun!??Woobles: Bana güvenebilirsin biliyorsun? Frank: Hem kemer hem pantolon askısı takan birine kim güvenir? Herif kendi pantolununa güvenmiyor. ?
ama bana sorarsanız sıkıcı.3 saat boyunca surat göz göğüs izledim...anlıyorum bunların sanatsal değeri var ama napiyim...macera filmlerinide o kadar sevmem ama biraz actiondan kimse ölmez...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.