Hesabım
    Sezar Ölmeli
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Sezar Ölmeli

    Filme çekilmiş bir tiyatro piyesinden fazlası...

    Yazar: Ali Ercivan

    Taviani Kardeşler, sinema tarihinde kendilerine hatırı sayılır bir yer edinmiş iki sinemacı. 1977 yılında Padre Padrone ile Altın Palmiye, 1982'de San Lorenzo Gecesi (La Notte di San Lorenzo) ile yine Cannes'da Jüri Büyük Ödülü kazanmışlar. 80 yaşını devirmiş olan iki kardeş, bu sene de Sezar Ölmeli (Cesare deve morire) ile Mike Leigh başkanlığındaki Berlin Film Festivali jürisinin büyük ödülünü, yani Altın Ayı'yı kazandılar.

    Kendi adıma 1993 tarihli Fiorile'den bu yana hiçbir işlerini izlemediğim yönetmen kardeşlerin Berlin'de kazandıkları ödül, çoğunluk için sürpriz oldu aslında. Bir İtalyan hapishanesinde, Shakespeare'in Julius Caesar adlı oyununu canlandıran gerçek mahkumların hazırlık ve prova sürecini anlatıyor Sezar Ölmeli. Her şey film için canlandırılmış olsa da Taviani Kardeşler bunu bir belgeselmiş gibi kurguluyor ve yönetmen olarak kendilerine dikkat çekmemeyi başarıyorlar. Bu söylediğime tek istisna, giriş sekansının ardından filmin siyah-beyaz'a dönmesi tercihi belki.

    Taviani Kardeşler'i bu filmi yapmaya iten ve bizim de ilgimizi çeken, ağır suçlardan mahkum bu insanların sanat yoluyla kendini ifade etme, hayatta değerli bir şey başarma ve en önemlisi özgürleşme fırsatı yakalamaları. Canlandırdıkları karakterlere kendilerini de katmaları ve en saf haliyle sanatsal yaratım sürecinin parçası olmaları.

    Sezar Ölmeli'yi filme çekilmiş bir tiyatro piyesinden fazlası yapan unsurlardan biri de yönetmenlerin hapishaneyi bir tiyatro setine dönüştürmesi; tüm koridorları ve hücreleriyle mekanı Roma İmparatorluğu'nda geçen bir tiyatro oyununun dekoru gibi kullanması... Öyle ki nihayetinde oyun sergilenip bittiğinde ve tüm mahkumlar yeniden hücrelerine, hapishane yaşamlarına döndüklerinde bir rüyadan uyanmış gibi irkiliyoruz. Bize 70 küsur dakika boyunca, sanat aracılığıyla özgürleşen insanları izletiyor film. Aynı zamanda, işledikleri suçları işlememiş olsalar dışarda neleri başarabileceklerini ya da belki böyle insanlar oldukları için Shakespeare'in metnini daha iyi kavrayabildiklerini düşündürüyor. Farklı açılardan bakılabilecek, çok katmanlı bir film karşımızdaki. Yine de bu adamların yeniden hücrelerine kilitlenmesi, insanı sarsıyor ister istemez.

    Taviani Kardeşler'in çok modern, güncel bir sinema yaptıklarını söylemek zor. Ancak altı ilk anda göründüğünden çok daha dolu, sarsıcı bir belgesel/drama ortaya çıkarttıkları kesin. Kaçınılmaz olarak bir sanat sineması seyirci profiline hitap ediyor ama bir şans veren herkesin, en azından mahkumların performanslarından etkileneceğini söyleyebiliriz.

    Son bir not olarak, tahmin ediyorum ki sadece İstanbul'da Beyoğlu Beyoğlu sinemasında gösterime girecek olan 76 dakikalık Sezar Ölmeli'nin başında L. Rezan Yesilbas'ın geçtiğimiz günlerde Cannes'da En İyi Kısa Film seçilen Sessiz-Be Deng adlı eserinin gösterileceğini de meraklısına duyuralım.

    Twitter: aliercivan

    Vimeo ve YouTube: Paralel Kurgu

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top