Lal Gece eleştirileri

Senaryosunu kaleme almasının yanı sıra kurgu işini de bizzat kendisi üstlenen Reis Çelik'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Lal Gece"; Anadolu kırsalında...

Sadece cinsel meta olarak görülen kadının, bitmeyen trajedisinin anlatıldığı bir drama olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, Ardahan ilinin Çıldır ilçesine bağlı Aşıkşenlik Köyü'nde çekilmesine ilaveten Berlin Uluslararası Film Festivali'nde "Generation 14plus" Ödülünü de kazanma başarısını gösteren bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Amcasının (Sabri Tutal) talimatıyla...

Annesi (Nazan Durmuş) dahil iki kişiyi peş peşe öldürmesi nedeniyle...

Uzun yıllar hapis yatan Damat (İlyas Salman)...

Koruması (Volkan Şirin) ile birlikte...

Kendisinden 50 küsur yaş küçük Gelin (Dilan Aksüt) ile evlendirileceği köyüne döndüğünde...

Yaptığı kısa bir mezarlık ziyareti sonrasında...

Düğündeki her şeyin kusursuz olmasını isteyen Amcası tarafından karşılanır...

***

Ardından da Gelin...

Genç Sevgilisinin (Sercan Demirkaya) mahzun bakışları arasında...

Evinden alınarak...

Düğünün yapılacağı köy meydanına götürülür...

***

Davul zurna eşliğinde...

Yenilir, içilir ve takılar...

Takılır takılmaz da aynı Gelin bu sefer...

Kendisine öğütler verecek olan Yengesince (Mayşeker Yücel)...

Gerdek odasına yerleştirilirken...

***

Odaya girme sırası...

Sırtına vurularak içeriye itilen...

Ve...

Yatağın üstünde öylece oturup kendisini bekler vaziyetteki Geline...

"Hoş geldin evine..." diyerek...

Yüz görümlüklerini takacak olan...

Damat'a da gelir...

***

Ancak...

Ne yazık ki...

Tir tir titreyerek göz yaşı döken Gelin...

Ziyadesiyle korkmakta...

Ve bunu hiç çekinmeden...

Dedesi yaşındaki Damat'a da ifade etmekteyken...

***

Kendi ebeveynleri hakkındaki hikayelerle...

Ortamı yumuşatma gayreti içindeki Damat...

Namaz kılma faslını da atlatır atlatmaz...

***

Bulundukları odanın penceresinden...

Damat'ı silahına sarılmaya itecek derecedeki gürültüde...

Bir takım tıkırtılar işitilir...

***

Ki...

Her ne kadar Damat bunu...

Diğer düğünlerde de olduğu şekilde...

Arkadaşlarının kendisine yaptığı şakaya verecek olsa da...

Dakika 32

***

Şartlar ve feodal töreler gereği evlenmek mecburiyetinde kalan...

Ve...

Bir an önce Gelini yatağa atmaya çalışan Damat ile o yatağa girmemek amacıyla...

Elinden gelen her türlü çareye başvuran Gelin arasındaki kedi fare oyununun damgasını vuracağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; İlyas Salman ile Dilan Aksüt'ün performanslarına şapka çıkartacaklarından emin olduğumuz, 60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Belgesel tadında başlayan ve İlyas Salmanın oyunculuğuyla damga vurduğu bir Reis Çelik filmi.Yönetmen gerdek odasına gelin ve damadın yanına izleyici de ekleyerek sizi odanın içerisindeymiş gibi hissetttiriyor.Ömrü hapislerde geçen damat belli ki kadınlardan da en az hayat kadar uzak kalmıştır ve küçük bir çocuk tarafından istenildiği gibi yönlendirilebilmektedir.Reis Çelik ülkemizde kızların küçük yaşta evlendirilme gerçeğine gayet güzel ve doğal bir şekilde eğilmiştir.