Max Maceraları: Kralın Doğuşu (Max Begins) için galanın yolunu tutarken bu denli büyük bir organizasyonun içine düşeceğimi bilmiyordum. Aslan Max, bir dondurma markasına ait pazarlama figürü olduğu için etrafta fazlaca dondurma ve tabii çocuklar vardı. Max Maceraları: Kralın Doğuşu hemen ikincisinin de müjdesini veren ismiyle bir seri yaratacağının yolunu şimdiden açmış gözüküyor. Ama çocuklarla beraber izlediğimiz bir salondan ilk aldığım tepkiler, öykünün çocuklar için biraz fazla ‘ciddi' olduğunu gösterdi. Max'ın maceraları sanki yakında çıkacak bir bilgisayar oyununu müjdeler gibiydi. Çünkü Max ve arkadaşları dünya kristallerini Gölgelerin Efendisi isimli kötü uzaylılardan(!) kurtarmak için sürekli bir koşuşturmanın içindeler. Bir de sürekli değişen kötü karakterler, filmi oyun mantığına sürüklüyor.
Ben bir Aslan Kral (The Lion King) hayranı olduğum için Max'ın maceraları bana pek doyurucu gelmedi açıkçası. Max, rakunlar tarafından büyütülmüş bir yetim. Annesinin yıllar önce yine Gölgelerin Efendisi'nin saldırısına uğrayıp onu kuşlara teslim edip güzel ormanlara salmasının sonucunda rakun ebeveynleri oluyor. Annesine ses veren isim Sezen Aksu ve birkaç diyalogdan öteye geçmiyor performansı.
Filmde Aslan Kral'ın kötü amcası Scar gibi ihanet düşkünü bir amca da var. Adı Rex olan bu amca, kıskançlıktan kötü güçlerle işbirliği yapıp Max'ı sürekli tuzağa düşürmeye çalışıyor, tabii biz bunu sürekli gizlendiği maskesinin ardından ancak sonlara doğru anlıyoruz ki, kötü amcanın Scar benzeri olması da biraz düşündürücü... Ve Avatar'da olan, çok dikkat çeken yüzen kayalar burada da mevcut. Hatta filmin büyük bir kısmı devasa bir kuş tarafından kovalanan ekibin bu kayalarla yaşadıkları maceralardan oluşuyor. Filmin teknik kısmına gelince Pixar ve Warner Bros. gibi firmaların hayatımıza kattıkları harika animasyonları izledikten sonra Max'ın TRT Çocuk ya da STV'de gösterilen çizgi filmlerden bir farkı olmadığını söylemek mümkün. Salvador Simo adlı Endonezyalı bir yönetmen tarafından çekilen filmin neden bu kadar albeniden uzak olduğu da merak edilen ayrı bir konu! Çünkü filmin tanıtım performansından anladığımız kadarıyla ses getirmesi amaçlanıyor. Ama sürüklemeyen ve çocukları içine dahil edemeyen bir öykü ve aynı zamanda bu teknik başarısızlıkla nasıl bir devam sağlayacaklarını açıkçası merak ediyorum!
Filmde Max'ın arkadaşı dişi aslan Leena ve onun muhteşem uçağı Phoenix filmin bir anlamda dümenini ileriye taşıyan etkenler. Bazı filmlerde kahramanların aslında arkadaşlarının yardımıyla kahraman olduklarını düşünürüm, bu filmde de öyle... Max'ı kahraman yapanların başında Leena geliyor! Spike ve Twitch, saflıklarıyla filmin gülümseten elemanları oluyor.
Biz filmde tatmin edici bir sona ulaşamadık, film çok fazla heyecan yaratıyormuş gibi kristallerin ve kahramanların akıbetini bir sonraki bölüme saklıyor! Sadece çocukları hedefleyen bir markanın senaryo ve teknik konusunda bu kadar ‘yalın' kalmasını anlayamadım. Her işin altında Hollywood'un imzası olması gerekmiyor ama animasyonun geldiği seviyenin de farkındayız, 80'li yıllarda izlediğimiz çizgi filmleri televizyonda fazlasıyla görmek mümkün! Keşke Aslan Max daha özenli bir çalışmaya imza atabilseydi...
(banubozdemir@gmail.com)