Seninki Kaç Para?: Beyazperde.com eleştirisi

Kısa yoldan zengin olabilmek için ödeyemeyeceği borcun altına girmiş kafeci Cemil, bu durumdan kurtulabilmek için olmadık bir işe kalkışır ve 666 nolu telefondan (başında kod olmadan) Şeytan'ı arayarak ruhunu satar! Bir anda paraya kavuşan Cemil'in ilk işi ailesini terk edip zevke, sefaya dalmak olur ama Şeytan'ın ona oynayacağı daha ne oyunlar vardır!

Filmin yönetmeni Hakkı Görgülü'nün sıkı bir sinema izleyicisi olduğu belli. Karakterler "gücü içinde hisset", "güç benim yanımda artık" repliklerini söylerken fonda Star Wars'dan Imperial March'ın çalması, filmin finaline doğru Cemil'in attığı tahrif edilmiş Yaşar usta tiradı ve yine o aralarda parkta bir bankta seyirciye dönüp yaptığı 25. Saat (The 25th hour)'tekine benzer suçlama sekansları ancak bunun kanıtı olabilir. Yönetmenin kafasında çekmiş olduğu film belki de çok daha iyiydi, bunu bilemeyiz. Zaten tanıdığım tüm yönetmenler, "düşündüğüm filmi çekemedim" diye dertlenirler. Evet, ucuz prodüksiyon, kötü senaryo, kötü oyunculukla birleşince, bir de buna yönetmenin kendi acemiliği eklenince ortaya izleyecek olan kimseyi mutlu etmeyecek bir sonuç çıkmış.

Gişe sinemasıyla hiçbir derdim yok, şiddetle gerekliliğini savunuyorum fakat Seninki Kaç Para? gibi filmlerin çoğalması, seyircinin sinemadan tekrar elini ayağını çekmesine yol açacak kadar kötü sonuçlar doğurabilir. Yeşilçam'ın "ne çeksek izliyorlar" zihniyetini günümüzde devam ettirmenin hiç faydası yok.

Başrole TV şöhreti Vatan Şaşmaz'ı taşıyan filmin çıkış noktasında Atıf Yılmaz'ın unutulmaz Arkadaşım Şeytan'ı ile eser miktarda benzeşme içerirken, sonrasında bambaşka sulara yelken açıyor. Tabi o filmdeki ironiyi de ara ki bulasın! Filmin tek yıldızı Vatan Şaşmaz, ki onun sinemada bilet sattırabilme ihtimali de kocaman bir soru işaretidir bana kalırsa... Tecrübeli bir yönetmenle karşılaşmış ve bu kadar öne çıkmamış bir rolde oynamış olsa, komedi sineması için bir kazanç olabilirdi ama bu senaryo ve yönetim onun zaten abartılı hallerini bir adım daha öteye taşımaktan gayrı bir şey yapamamış...

Hani İstanbul'da pek seyircisi olmayan tiyatro toplulukları vardır ve onlar da şanslarını biraz tanınan yüzlerle Anadolu'da denerler, küçük ilçelere kadar gidip, kör gözüm parmağına mesajlarla, abartılı duygusallıkta komik oyunlar sergilerler. Seninki Kaç Para nedense  bana çocukluğumda okulumuza gelen o tiyatrocuların oynadıkları oyunları hatırlattı.

Seninki Kaç Para, haftanın pek çok filminden en umursanmayacak olanı... Bu filmin sizi o kocaman salona sokmak için hiçbir iddiası yok. İnanın, TV'de "Yalan Dünya" gibi dizilerde hem daha iyi bir yapımcılık hem de daha bol kahkaha var. Seninki Kaç Para, bir sonraki "Altın Kestane" ödüllerinin en güçlü adayı olacak gibi görünüyor.

Twitter.com/murattolga