Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Yine de filmi kusursuz saymak kolay değil. En büyük sorun, biz seyirciler için yedi ayrı karakteri yeterince tanımak ve takip etmek. Hele sonlarda, çarpıcı final gereği ikisi tümüyle aynı kılığa bürününce... Bence yedi kadın yerine diyelim ki üç kız kardeş olsa ve onlara yoğunlaşılsa daha iyi olurdu. ‘Yedizler’ biraz aşırı olmuş!...Gerçi filmin bir romandan yola çıktığı ve orada da yedizler olduğu belirtiliyor. Keşke öyle yapmasalardı... Yine de özellikle bilim-kurgu severlerin merakla izleyecekleri bir film...
Eleştirinin tamamı için: T24
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Filmin en çok ilgimi çeken yanı, 2073 yılındaki dünyanın görüntüleri oldu. İleri teknolojinin bakımsızlıkla birleştiği, insanların fare yediği kalabalık ve yoksul bir dünya bu... ‘Yedinci Hayat’, geleceği karanlık ve kalabalık bir yer olarak gören filmler arasında kendine özgü akılda kalıcı imajlar yakalamayı başarıyor. Baskıyla yönetilen bir dünyadayız. Günümüzde olduğu gibi güvenlik önde gelen bir sektör. Polis şiddeti ise önemli sorunlardan biri. Wednesday’in CAB’den kaçarken sokaklarda yaşayan yoksullardan aldığı destek akılda kalıcı... Ama yönetmen Tommy Wirkola, fikirlerden ziyade kaçma kovalamaca, gerilim, aksiyon ağırlıklı bir film yapmayı tercih ediyor ve hedefine ulaşıyor.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Oyunculuklara gelince... Noomi Rapace yedi ayrı kişiliğin üstesinden geliyor gelmesine ama bazı sahnelerde senaryonun da ‘katkısıyla’ karikatürize kalıyor. Willem Dafoe, ‘Dede’ Terrence Settman’da her zamankı klasında, Glenn Close ise çocuklar üzerinden totalitarizm üreten sistem bekçisi Dr. Nicoletta Cayman’da, bir anlamda ‘The Girl with All The Gifts’deki karakterini tekrarlıyor gibi. Özel Tim Komutanı Joe’da Christian Rubeck, ‘Pazartesi’ye âşık özel timci Adrian Knowles’ta Marwan Kenzari ve özellikle hırslı bankacı Jerry’de Pal Sverre Hagen gayet iyiler...Sonuç? İyi başlayıp finiş çizgisini gerilerde bitiren atletlere benzeyen ‘Yedinci Hayat’, ‘distopik filmler’ hanesini genişletmek isteyen sinemaseverler için ehven-i şer bir seçenek...
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Yedizleri tek oyuncu, Noomi Rapace'in canlandırılması, kadroda William Dafoe, Glenn Close gibi usta isimlerin olması, parlak bir fikirle Yedinci Hayat'ın başlaması iyi bir filmle karşı karşıya kaldığımız duygusunu veriyor. Ama film, ilk yarının sonunda aks değiştiriyor. Kağıt üzerinde parlak duran hikaye aksiyona teslim oluyor ve aksiyona teslim oldukça da senaryo savrulmaya başlıyor. Yedinci Hayat bir av-avcı, intikam hikayesine dönüşüyor. Benzer savrulma Wirmola yönetimine de yansıyor. İyi bir atmosfer kurarak başlayan film sonlara doğru sendelemeye başlıyor. Filmin sonuna doğru öyle amatör sahnelerle karşılaşıyorsunuz ki, şaşıp kalıyorsunuz.
Eleştirinin tamamı için: Sabah
Arka Pencere
Yazar: Talip Ertürk
Senaryosu Max Botkin ve Kerry Williamson kaleminden çıkma "Yedinci Hayat"ın, gelecek öngörüsü ve orijinal fikri itibarıyla ilgi çekici olduğu ortada. Küresel ısınma, gelir dağılımındaki adaletsizlik, kaynakların verimsiz kullanımı ve kontrolsüz nüfus artışı 2017 insanını huzursuz eden mevzular. Bu minvalde film ilk yarım saatinde merakla izleniyor lakin giderek insan avı temelli bir aksiyon öyküsüne saplanıp kalması ve orijinal fikrin etrafında şekillenecek yan öykülerin noksanlığı gerçek potansiyeline ulaşmasına mani oluyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
T24
Yine de filmi kusursuz saymak kolay değil. En büyük sorun, biz seyirciler için yedi ayrı karakteri yeterince tanımak ve takip etmek. Hele sonlarda, çarpıcı final gereği ikisi tümüyle aynı kılığa bürününce... Bence yedi kadın yerine diyelim ki üç kız kardeş olsa ve onlara yoğunlaşılsa daha iyi olurdu. ‘Yedizler’ biraz aşırı olmuş!...Gerçi filmin bir romandan yola çıktığı ve orada da yedizler olduğu belirtiliyor. Keşke öyle yapmasalardı... Yine de özellikle bilim-kurgu severlerin merakla izleyecekleri bir film...
Habertürk
Filmin en çok ilgimi çeken yanı, 2073 yılındaki dünyanın görüntüleri oldu. İleri teknolojinin bakımsızlıkla birleştiği, insanların fare yediği kalabalık ve yoksul bir dünya bu... ‘Yedinci Hayat’, geleceği karanlık ve kalabalık bir yer olarak gören filmler arasında kendine özgü akılda kalıcı imajlar yakalamayı başarıyor. Baskıyla yönetilen bir dünyadayız. Günümüzde olduğu gibi güvenlik önde gelen bir sektör. Polis şiddeti ise önemli sorunlardan biri. Wednesday’in CAB’den kaçarken sokaklarda yaşayan yoksullardan aldığı destek akılda kalıcı... Ama yönetmen Tommy Wirkola, fikirlerden ziyade kaçma kovalamaca, gerilim, aksiyon ağırlıklı bir film yapmayı tercih ediyor ve hedefine ulaşıyor.
Hurriyet
Oyunculuklara gelince... Noomi Rapace yedi ayrı kişiliğin üstesinden geliyor gelmesine ama bazı sahnelerde senaryonun da ‘katkısıyla’ karikatürize kalıyor. Willem Dafoe, ‘Dede’ Terrence Settman’da her zamankı klasında, Glenn Close ise çocuklar üzerinden totalitarizm üreten sistem bekçisi Dr. Nicoletta Cayman’da, bir anlamda ‘The Girl with All The Gifts’deki karakterini tekrarlıyor gibi. Özel Tim Komutanı Joe’da Christian Rubeck, ‘Pazartesi’ye âşık özel timci Adrian Knowles’ta Marwan Kenzari ve özellikle hırslı bankacı Jerry’de Pal Sverre Hagen gayet iyiler...Sonuç? İyi başlayıp finiş çizgisini gerilerde bitiren atletlere benzeyen ‘Yedinci Hayat’, ‘distopik filmler’ hanesini genişletmek isteyen sinemaseverler için ehven-i şer bir seçenek...
Sabah
Yedizleri tek oyuncu, Noomi Rapace'in canlandırılması, kadroda William Dafoe, Glenn Close gibi usta isimlerin olması, parlak bir fikirle Yedinci Hayat'ın başlaması iyi bir filmle karşı karşıya kaldığımız duygusunu veriyor. Ama film, ilk yarının sonunda aks değiştiriyor. Kağıt üzerinde parlak duran hikaye aksiyona teslim oluyor ve aksiyona teslim oldukça da senaryo savrulmaya başlıyor. Yedinci Hayat bir av-avcı, intikam hikayesine dönüşüyor. Benzer savrulma Wirmola yönetimine de yansıyor. İyi bir atmosfer kurarak başlayan film sonlara doğru sendelemeye başlıyor. Filmin sonuna doğru öyle amatör sahnelerle karşılaşıyorsunuz ki, şaşıp kalıyorsunuz.
Arka Pencere
Senaryosu Max Botkin ve Kerry Williamson kaleminden çıkma "Yedinci Hayat"ın, gelecek öngörüsü ve orijinal fikri itibarıyla ilgi çekici olduğu ortada. Küresel ısınma, gelir dağılımındaki adaletsizlik, kaynakların verimsiz kullanımı ve kontrolsüz nüfus artışı 2017 insanını huzursuz eden mevzular. Bu minvalde film ilk yarım saatinde merakla izleniyor lakin giderek insan avı temelli bir aksiyon öyküsüne saplanıp kalması ve orijinal fikrin etrafında şekillenecek yan öykülerin noksanlığı gerçek potansiyeline ulaşmasına mani oluyor.