gerçek bir hikâyenin etkileyici bir şekilde anlatıldığı bir belgesel. ancak filme belgesel demek pek mümkün değil, “mockumentary” yani “yalancı belgesel” filmi daha iyi tanımlayan bir kelime. yönetmen bart layton filmi çekerken filmin gerçek karakterlerini kamera önüne çıkartmıyor, onların hepsini canlandıran ve onların ağzından konuşan oyuncular var. bu, konuşma görüntüleriyle birlikte kurgulanan canlandırmalar ise filmin hikâyesini anlatması için harika bir seçim.
Başarılı bir belgesel. Sürükleyici, merak ettiren. İlginç bir konu, ilginç karakterler. Kusursuz ilerleyen film hele bir de son 15 dakika bambaşka bir hale bürününce, farklı bir kulvara sapınca iyice tadından yenmez hale geliyor. Dediğim gibi, zaten kısa olan süresi içinde yönetmen dinamik bir anlatım tarzı, sıkmayan, kısa kısa sahneler tercih etmiş. Yani gözünüzü kırpmadan izleyebiliyorsunuz. Yalnız filmi izlerken özellikle ortalarında mantıklı bir insana garip gelecek olaylar yaşanıyor bir süreliğine dahi olsa (filmin kendisinden değil anlattığı olaydan bahsediyorum) ve anlam veremiyorsunuz. Aslında bu durum, finalin ardından hala aklınızda bazı soru işaretlerinin kalmasına ve filmin bir süre daha sizin zihninizi meşgul etmesine neden oluyor. Olumlu bir katkısı oluyor diyebiliriz kısacası. Senenin düşünmeden tercih edilebilecek yapımlarından.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.