Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
3,8
361 Puanlama
San Andreas Fayı hakkında görüşlerin ?
5
4 Eleştiri
4
10 Eleştiri
3
10 Eleştiri
2
6 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
1 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
2012 filmini izleyip beğenenler için izlenilmesi gereken bir film, bana göre o filmi gerek efekt gerek senaryolar ve oyunculuklar olsun, geçti. Senaryo o kadar iyi olmasa da hissiyatı seyirciye geçirme yönünden gayet iyi bir film olmuş.
90'lı yıllarda felaket filmleri çok modaydı. Yaşı yetenler hatırlayacaklardır. San Andreas Fayı işte 90'lı yılların felaket filmlerinin teknik imkanları çok daha yüksek bir devamı gibi. O filmlerin havası var bu filmde de. Dwayne Johnson yine bildiğiniz Dwayne Johnson. Ama filmin asıl göze batan oyunsusu Blake rolündeki Alexandra Daddario. Çok uzun yıllardır ilk kez bir filmdeki kadın oyuncudan bu denli etkilendim. Bunu itiraf etmeliyim. Filme dönecek olursak izlemenizi tavsiye ederim.
Standart bir felaket filmi ama sıkılmadan izleyebilirsiniz.
Dwayne Johnson gerçekte iyi oyuncu. En azından film seçimleri konusunda son derece başarılı bundan dolayı filmlerini hep izler severim. Bu filmde onlardan bir tanesi. Daha önce Gizemli Adaya yolculuk filmiyle çalıştıgı yönetmen dev bütçeli bu film ile 2012 gibi felaket temalı filmleri hatırlatmadı değil. Hatta filmdeki senaryonun yavanlıgının yanı sıra görsel efekt zenginliği direk olarak Roland Emmerici aklıma getirdi. Bilirsiniz ki o yönetmen Entel sinemacılar tarafından sevilmez ama yinede filmleri tüm dünyada iyi gişe yapar. Aynı entel sinemacılar da muhtemelen bu filmi aynı şekilde eleştireceklerdir. Açık konuşmak gerekirse senaryonun erin olmadıgını hatta fazlasıyla abartılmış sahneler oldugunu kabul ediyorum. Bilimsel boyutunun derinliklerine inmeden yüzeysel olarak geçilen sahnelere rağmen de filmi beğendiğimi söyleyebilirim. Görsel efektlerinin yanı sıra filmin içinde yaşatılan aksiyon sahnelerinin filmin tamamına homojen bir şekilde monte edilmesinden dolayı belki de sevdim. Film tüm dünyada 110 milyon dolarlık bütçesine karşılık 500 milyon dolara yakın bir gelir elde etmiş. Tavsiye ederim. 10/ 7.0
bence okadar da çok iyi olmasada film değişik bir konuyu ele almış ve bu konuyu biraz abartsalarda genede iyi bir filim sayılır 10 üz. 7
bu türde çok film var ama hakkını şimdi yemeyelim.. görsel efekt olarak harikaydı.. filmde güzel işte daha ne olsun :)
Bu filmin adını San Andreas klişesi olarak çevirseler daha doğru olurmuş. Film baştan sona klişelerle dolu. O kadar ki artık bir kaç sonraki sahneyi bile tahmin edebiliyorsunuz. Klişeden başka bir şey yok. Film televizyonda geceleri çıkan felaket filmlerinden hiçbir farkı yok. Klişelerde en göze çarpan olayda şu, bir bina, bir yer yıkılmaya başlar ve tam o sırada bizimkiler kaçmaya başlar. Nasıl olursa her seferinde ama istisnasız her seferinde kıl payı bir şekilde kurtulurlar. Bunun hiç şaştığını görmedim.
Diyeceksiniz filmde hiç mi bir şey yok. Var evet, görsel efektler var. Zaten filmi izlememin tek nedenide odur. Yoksa bile bile lades oluyor böyle filmler. Görsel efektleri iyi olmayan bu tarz bir film çöptür zaten. Mesela bir tsunami sahnesi vardı, arkadan bir müzik filan giriyor, gerilim artıyor ve uzaktan çekimler ile yıktığı yerleri gösteriyordu. O sahne gerçekten iyiydi. Bunun dışında olumlu bir tek şey daha var. O da geçmiş depremlerle ilgili verdiği bilgiler. Kültürümüz arttı biraz. Şaka bir yana bunun dışında film klasik bir felaket filmi. Oyunculuklar filan çok yapmacık, hiç mi hiç o havaya girememişler. O nasıl bir şey ki şehrin altı üstüne gelmiş hala sırıtıyor. Laubalilik diz boyu. Görsel efektler için izlenebilecek bir film. Onun dışında uzak durun derim. İyi seyirler... 5.0/10
Diyeceksiniz filmde hiç mi bir şey yok. Var evet, görsel efektler var. Zaten filmi izlememin tek nedenide odur. Yoksa bile bile lades oluyor böyle filmler. Görsel efektleri iyi olmayan bu tarz bir film çöptür zaten. Mesela bir tsunami sahnesi vardı, arkadan bir müzik filan giriyor, gerilim artıyor ve uzaktan çekimler ile yıktığı yerleri gösteriyordu. O sahne gerçekten iyiydi. Bunun dışında olumlu bir tek şey daha var. O da geçmiş depremlerle ilgili verdiği bilgiler. Kültürümüz arttı biraz. Şaka bir yana bunun dışında film klasik bir felaket filmi. Oyunculuklar filan çok yapmacık, hiç mi hiç o havaya girememişler. O nasıl bir şey ki şehrin altı üstüne gelmiş hala sırıtıyor. Laubalilik diz boyu. Görsel efektler için izlenebilecek bir film. Onun dışında uzak durun derim. İyi seyirler... 5.0/10
Öncelikle beyazperde eleştirmenin verdiği 2 puanı dikkate almayın,bazen böyle kapsamlı bir stede nasıl eleştri yapıyorlar merak ediyorum.. herneyse uzun zamandır doğal afet filmi izlemiyordum..yaşayarak izledim(17 Ağustos depremini yaşamış biriyim)... hayatın gerçeği,birgün belki bizde yaşayabiliriz....gene teknolojinin dibine vurulmuş,evet abartı ve saçma sahneler var..sonunda sallanan bir amerikan bayrağıda cabası ama adamlar kendi yapmış,bzim bayrağımızı sallıyacak halleri yok... ben filmi keyifle,heyecanla izledim..birçok dizi ve filmden aşina olunan kadrosuyla,seyirlik bir felaket filmi olmuş...
Film aksiyon seven insanların sıkılmadan izleyebileceği bir film mesala ben sıkılmadan izledim.Ama tabiki abartılı gelebilir sahneler o yönden bakmamak lazım zaten bu filme gitmekteki en büyük etkende Dwayne Johnsondan dolayı gittim.Tavsiye ederim..
Bir davet üzerine ön gösterimini izledim.Çoğunlukla temposu düşen ve düştüğünde de canınız sıkılabileceği bir film .Deprem sahnelerin görsellik olarak güzel ama mantık yok,7 şiddetinde bir depremde insan nasıl düzgün koşarak depremden kaçabilir ve yer nasıl o adamın arkasından onu takip ederek yıkılır gibi mantıksız sahneleri var.Hele benim gibi muhteşem olan Mad Max filminden sonra gitmişseniz sinemada sıkılırsınız.Ve insanın gözüne gözüne sokarak amerika gücünün reklamını yapan bir film.
Saçma birçok sahne olmasına rağmen heyecanlanarak sıkılmadan izledim.2012 filminin kopyası diyebilirim.2012 de bu filme göre daha saçma daha abartılı kurtulma sahneleri var.Bu nedenle bu film ona göre daha gerçekçi.
San Andreas filmi hakkında söyleyebileceğim ilk şey, herkesin tahmin ettiği gibi bir efekt işi olduğudur. Son dönemde yani 2014 yılında çıkan ve felaket (kasırga, deprem vs.) konusunu işleyen Into The Storm'un hiç de fena bir film olmadığını ve gerçekçilik ile abartı dengesini iyi bir şekilde gözler önüne serdiğiydi. Ancak San Andreas filmi, bir bakıma tipik bir 2012 filmini andıran sekanslar mevcut. Ama izleyici de benim gibi bu tip filmlerden kaçamıyor yani çerezlik de olsa insan merak ediyor ne yalan söyleyeyim. Felaketler sineması adına geri dönüş yaparsak elbette Earthquake (1974) gibi eski filmler karşımıza çıksa da bu konuda asıl popüler olan film Twister (1996) oldu. Twister filmi konusunu gerçekçi işlediği ve iyi bir hikaye oturttuğu için de 3,5 puanı benim gözümde hak eden bir film diyebilirim. Ancak devamında iş iyice efekte bandırıldı. Biliyorum üçüncü kere bir efekt işi olduğunu tekrarlıyorum ancak filme şimdi geliyorum. Öncelikle filmin konusundan bahsetmek yerine artı ve eksilerini göz önünde bulunduralım. Nedense çoğu aksiyon filmlerinde pek dikkatimi çekmese de bu film için seçilen müzikler dikkatimi çekti ve gerçekten beğendimi söyleyebilirim. Bununla birlikte efektler de gerçekten başarılı ve de bunun hakkını vermek lazım. Ancak filmde senaryonun içerisi dolu değil, az da olsa dolu sekanslar olsa da bu bakımdan Twister ile kıyaslarsak yanına yaklaşamaz. Ama efekt için yapılan filmler bunlar, senaryoda da doluluk pek beklememek lazım. Yönetmenlik adına da ekstra bir şey gördüm mü derseniz hayır diyebilirim. Son olarak dokunacağım şey ise oyunculuklar. Oyunculuğunu beğenmesem de Dwayne Johnson bu tip filmlerin artık gediklisi ve de bu tip karakterlere de oturuyor diyebiliriz. Film oyunculuk bakımından da bir şey sunmuyor diyebiliriz pek. Ancak bu tip filmlerde, tıpkı Hızlı ve Öfkeli serisi gibi, oyunculukları ön plana çıkarmak yanlış olacak. Paul Giamatti'yi de bu filmde görmek şaşırttı diyebilirim. Sonuç olarak San Andreas, efekt sinemasının klasik ve oldukça abartılı bir örneği daha ancak hafta sonunda çerezlik bir sinema eğlencesi ve aksiyona doyayım diyorsanız, bu filmi tercih edebilirsiniz isterseniz.
Merak duygusu da yaşatılsaydı puanım daha fazla olabilirdi. Filmde konuya dair hiç birşeyi merak etmiyorsunuz ama efektlerden dolayı ilgiyle izliyorsunuz, hakkını yemeyelim. Üst düzey oyunculuk da yok, role göre seçilmiş iyi oyuncular var o kadar. Ama görsellik ve çekim güzellikleri filmi macera türünün sıradan filmlerinden olmaktan kurtarıyor. İki saat durmadan macera istiyorsanız öneririm.
Depremler, hortumlar, seller, yanar dağlar, hastalıklar, uzaylılar her zaman film sektöründe yer bulmuş ve de bulacak olan konulardır. Açıkçası biz seyircilerin de bu konulara pek bir itirazı yoktur. Oradan hopla, buradan zıpla, gel beni kurtar tarzı filmleri sever, bol bol geriliriz. Heyecan hoşumuza gider, oturduğumuz yerden dağlara çıkar, hortum kovalarız. Bu türden filmlerin heyecanı yanında içlerinde bir ya da ikisi gerçek bir kaliteye sahip olur. Hem konu olarak, hem de (özellikle) efekt olarak piyasaya sürülmüş bir sürü kalitesiz film var. Kıyamet konulu filmler hep ilgimizi çekmiş ve de çekmeye devam edecektir.
San Andreas Fayı'na gelirsek gerek coğrafya derslerinden ve de özellikle 17 Ağustos depremi döneminde çokça dile gelen bildiğimiz bir fay olmuştur. Yellowstone yanardağının patlaması ile oluşacak muhtemel felaket senaryolarından sonra bence en rağbet edilen başka bir felaket senaryosunun ana kaynağıdır. Film, depremle yaptığı giriş ile bizi uzun bir bekleyişten kurtarıyor. Öyle hadi deprem olsa da seyretsek tarzı olmayışı benim hoşuma giden tarafı. Bir başka iyi yanı da deprem oldu, film bitti, tarzında olmayışı. Öncü artçı depremler, tsunamiler, yangınlar, film kendini sürekli canlı tutuyor. Son dakikasına kadar heyecanı yaşıyorsunuz.
Evet, felsefe yok, dram yok (azıcık), ağlamaktan şişen gözler yok, korku yok, öylesine seyredin tadını çıkartın. Bu film de Amerikan propangadası var yorumlarına kulaklarımı tıkıyorum. Başka ülkeler üzerinden yapmadıkları sürece hiç bir sakıncası yok. Siz de yapın.
San Andreas Fayı'na gelirsek gerek coğrafya derslerinden ve de özellikle 17 Ağustos depremi döneminde çokça dile gelen bildiğimiz bir fay olmuştur. Yellowstone yanardağının patlaması ile oluşacak muhtemel felaket senaryolarından sonra bence en rağbet edilen başka bir felaket senaryosunun ana kaynağıdır. Film, depremle yaptığı giriş ile bizi uzun bir bekleyişten kurtarıyor. Öyle hadi deprem olsa da seyretsek tarzı olmayışı benim hoşuma giden tarafı. Bir başka iyi yanı da deprem oldu, film bitti, tarzında olmayışı. Öncü artçı depremler, tsunamiler, yangınlar, film kendini sürekli canlı tutuyor. Son dakikasına kadar heyecanı yaşıyorsunuz.
Evet, felsefe yok, dram yok (azıcık), ağlamaktan şişen gözler yok, korku yok, öylesine seyredin tadını çıkartın. Bu film de Amerikan propangadası var yorumlarına kulaklarımı tıkıyorum. Başka ülkeler üzerinden yapmadıkları sürece hiç bir sakıncası yok. Siz de yapın.
Bu sene deprem sonrası yıkımı alan ve insanların psikolojik durumunu öne çıkaran filmlere bir yenisi daha ekledi. Birçok deprem konulu filme ev sahipliği yapmış olan Amerika Birleşik Devletleri’nde, Kaliforniya’nın güneyinden kuzeydoğu yönünde uzanarak San Francisco’nun yakınlarından denize doğru ilerleyen büyük yerkabuğu kırık hattı San Andreas hattı (Diğer bir adıyla San Andreas kırığı) San Andreas Fayı olarak bu filme ismini vermiş.
Başrollerini Dwayne Johnson (Ray), Carla Gugino (Emma) ve Alexandra Daddario (Blake)‘nun paylaştığı film aksiyon, dram ve gerilim türlerinde Brad Peyton yönetmenliğinde Mayıs 2015 tarihinde vizyona girdi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde yaşanan ve büyük çaplı bir deprem faciasında arama kurtarma görevinde bulunan itfaiye eri Tom‘un (Dwayne Johnson) yaşadıklarını konu alıyor.
Tipik bir doğal afet filmi olan San Andreas Fayı olabildiğince iyi ve kaliteli bir şekilde hazırlanan efektlerle süslenmiş ve uygun bir senaryo ile bezenmiş. Bununla beraber aksiyon ve gerilim filmin 114 dakikasına muazzam bir uyumla yayılmış. Film başladıktan yaklaşık 3 dakika sonra aksiyon başlıyor ve bir nebze dahi duraksamıyor. Şöyle etraflıca bakıldığı zaman filmin ahım şahım bir senaryosu olmaması aksine sıradan bir doğal afet senaryosu barındırmasına rağmen görsel efektler ve zirvede devam eden aksiyon ve gerilim izleyiciyi filmin her anı ekrana kilitliyor.
Öte yandan çoğu Amerikan filmlerinde olduğu gibi bu filmde de bariz Amerikan milliyetçiliği mevcut. Bu duruma alerjisi olanlar için öneremeyeceğim bir film. Adamlar senaryoyu hazırlamış, oyuncular da hazır, güzel de bir film çekmişler, istedikleri milliyetçiliği yaparlar zannımca. O yüzden bu tip küçük şeyleri kafaya takmadan kendimizi filmin keyfine bırakmamızın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Haftasonu arkadaşlarla birlikteyken veya kafa dağıtmak için çayınızı demleyip ailenizle izleyebileceğiniz heyecan dolu bir film. Ben filmi Dwayne Johnson ve Texas Katliamı filmiyle ün yapıp True Detective dizisiyle kariyerinde iyi yerlere gelmeye çalışan genç bir oyuncu olan Alexandra Daddario için izledim. Keyifliydi.
Başrollerini Dwayne Johnson (Ray), Carla Gugino (Emma) ve Alexandra Daddario (Blake)‘nun paylaştığı film aksiyon, dram ve gerilim türlerinde Brad Peyton yönetmenliğinde Mayıs 2015 tarihinde vizyona girdi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde yaşanan ve büyük çaplı bir deprem faciasında arama kurtarma görevinde bulunan itfaiye eri Tom‘un (Dwayne Johnson) yaşadıklarını konu alıyor.
Tipik bir doğal afet filmi olan San Andreas Fayı olabildiğince iyi ve kaliteli bir şekilde hazırlanan efektlerle süslenmiş ve uygun bir senaryo ile bezenmiş. Bununla beraber aksiyon ve gerilim filmin 114 dakikasına muazzam bir uyumla yayılmış. Film başladıktan yaklaşık 3 dakika sonra aksiyon başlıyor ve bir nebze dahi duraksamıyor. Şöyle etraflıca bakıldığı zaman filmin ahım şahım bir senaryosu olmaması aksine sıradan bir doğal afet senaryosu barındırmasına rağmen görsel efektler ve zirvede devam eden aksiyon ve gerilim izleyiciyi filmin her anı ekrana kilitliyor.
Öte yandan çoğu Amerikan filmlerinde olduğu gibi bu filmde de bariz Amerikan milliyetçiliği mevcut. Bu duruma alerjisi olanlar için öneremeyeceğim bir film. Adamlar senaryoyu hazırlamış, oyuncular da hazır, güzel de bir film çekmişler, istedikleri milliyetçiliği yaparlar zannımca. O yüzden bu tip küçük şeyleri kafaya takmadan kendimizi filmin keyfine bırakmamızın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Haftasonu arkadaşlarla birlikteyken veya kafa dağıtmak için çayınızı demleyip ailenizle izleyebileceğiniz heyecan dolu bir film. Ben filmi Dwayne Johnson ve Texas Katliamı filmiyle ün yapıp True Detective dizisiyle kariyerinde iyi yerlere gelmeye çalışan genç bir oyuncu olan Alexandra Daddario için izledim. Keyifliydi.
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler