Bahar Tatili’ne hazır mıyız?
Yazar: Banu BozdemirBazı filmlerde oyuncu ve senarist olarak imzası bulunan, Gus Van Sant ve Werner Herzog ile dirsek teması olan, Gummo ve Julien Donkey –Boy gibi kült mertebesine yaklaşmış filmlerin yönetmenliğini üstlenen Harmony Korine bu kez biz de pek anlamı olmayan Bahar Tatili / Spring Break kavramını yine bildiği yöntemlerle çekmeye çalışıyor. Yönetmenin önceki filmlerine bakarsak 1997 yapımı Gummo, bir adet mokümantary kıvamında, black metal parçalarla sıvanmış bir alt sınıf filmi gibiydi. Seyirci dengesini nefret ya da sevgi eşliğinde kuran Korine 99 yapımı Julie Donkey – Boy’da ise gerçekler üzerinden seyircide bir sınama duygusu yaratmıştı ki dogma kurallarının işlediği bir ıstırap filmi diyebiliriz ona da! 2007 yılında çektiği Mister Lonely daha yumuşak diyalog ve görüntüler eşliğinde bir benzerini bulma yarışmasının yolculuğunu anlatıyor. Ve tabii yine müzikler ilgi çekiyor filmde.
Gelelim Bahar Tatili’ne. Yönetmen bu filmde ergenlerin çok sevdiği oyuncuları filme katarak bir nevi teenage filmi çekmeye çalışmış. Selena Gomez, Ashley Benson ve Vanessa Hudgens bol bol frikik vererek, kameranın açılarını zorlayarak bizi filmin içine çekmeye çalışıyorlar ki başarılı olduklarını söylemek mümkün. Dağınık kurgu - diyeceğim ama geri dönüş ve ileri atılış diyelim biz ona- yöntemiyle çalışan Korine, yine sıradan insanın dertlerinin peşinde ama bu kez yönetmenin bakış açısından mı yoksa günümüz gençliğinin algısından mı bilemediğim bir boşluk duygusu var filmde. Konu bahar tatiline çıkmak isteyen dört kızın dramı! Hayatın dertlerinin, gerçeklerinin yakınından yöresinden geçmeyen, Korine’nin de fişeklemesiyle hayatı iyice seks ve uyuşturucu kıvamına indirgeyen filmin sıradan bir şiddet hissiyatı da var. Bu da yönetmenin filmin bütün dertlerini bir yerde kesmiş olmasında yatıyor. O yüzden tatile çıkmak için soygun yapan ve ‘hayatın zorlu şartlarına dayanma sınavları’ veren kızların yaşadıkları duyguların fazlaca uzağındayız ki yönetmenin bunu bilerek yaptığını görmek mümkün zaten!
Selena Gomez’in oynadığı Faith grubun en kırılgan kızı, hatta uhrevi yanı güçlü ve ailesiyle bağları daha kuvvetli. Bahar Tatili’ni kendisine fazla geldiği için erken terk ediyor ve kendisiyle birlikte ortamın masumiyetini de götürüyor. Bu arada filmde araya sızan parti görüntüleri filmi bir klip havasına da sokmuyor değil! Kamera sürekli çıplak bedenler arasında mesai yapıyor ama yaptığı vurgular seyirciyi hiçbir şeye hazırlar nitelikte değil. O yüzden "gördüklerimiz yanımıza kar kalır" vurgusuyla ayrılmanız mümkün filmden.
Candy ve Brit’i oynayan Vanessa Hudgens ve Ashley Benson, kurtarıcıları Alien (James Franco) sayesinde tatilin yıldızları olmaya adım adım yaklaşıyorlar. James Franco gayet iyi kıvırdığı rolüyle kızların idolü olsa da, filmin sonunda son sözü kızların söylemesi de ilginç oluyor! Hissiz, etkisiz, dertsiz filmde bir miktar şiddet olmasına rağmen gayet yumuşak geçişlerle sona geliyoruz. Yönetmenin önceki işlerini, tarzını bilenlerin azıcık burun kıvırsa da ‘sevmeye’ çalışacağı bir film var karşımızda. Zaten oyuncularıyla, konusuyla, açıları ve klip havasında esen anlatımıyla gayet herkese hitap eden bir film yapmaya çalışmış yönetmen. Böyle yapınca da genelde festivallerden aşina olduğumuz yönetmene de vizyon yolu açılmış oldu! Haftanın en açık saçık filmine ilgi olacağı malum!
twitter.com/BanuBozdemir