Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Çok-satan bir romandan uyarlanan film, oldukça ilginç biçimde başlıyor. Ama giderek yolunu şaşırıyor. Zamansal sıçramalar başarılı olamıyor. Art arda çıkan onca kahramandan hiçbiri tam bir karaktere dönüşemeden kayboluyor. Sanki hepsi yazarların ve yönetmenin elinde birer kuklaya dönüşüyor. Oysa biliriz ki entrika asıl onların sayesinde oluşur, tersi değil... Böylece birçok ilginç oyuncuya rağmen tam bir yapı kurulamıyor, gerçek bir gerilim sağlanamıyor. Ve filmi izlemek giderek yoruculaşıyor. Finalse yeterince doyurmuyor.
Eleştirinin tamamı için: T24
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
“Kardan Adam”ın en güzel yanı, karlar altındaki harika Oslo çekimleri. Alfredson “Gir Kanıma”da olduğu gibi Kuzey ışığını kullanmayı, İskandinav atmosferini yakalamayı biliyor. Karı, tekinsiz, ölümcül ve ürpertici bir dekora dönüştürebiliyor. Dikkatli polisiye meraklılarının katili tahmin etmekte çok da zorlanmayacağı “Kardan Adam”ın en azından bir seri katil filmi olarak ilgiye değer olabileceği söylenebilir.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
‘Let the Right One In’ ve ‘Tinker Tailor Soldier Spy’ gibi filmleriyle hatırladığımız Tomas Alfredson’un imzasını taşıyan yapım belli bir noktaya kadar sürükleyici ve gönülçelen bir yapıda ilerliyor. Ayrıca Oslo ve Bergen gibi şehirler, filme fon olma konusunda gayet başarılı (!) bir sınav veriyor. Kar da öyküde önemli bir yan unsur. Lakin ‘Kardan Adam’, finale doğru etkileyiciliğini kaybediyor. Sanki Alfredson kurduğu dünyanın finalde hakkını tam olarak veremiyor gibi. Son olarak ‘Kardan Adam’ı beklentimin üzerinde bulduğumu söylemeliyim
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Milliyet
Yazar: Nil Kural
Harry Hole, kadınları öldüren ve kendisini de kişisel olarak seri cinayetler izleğinin içine çeken katilin peşinde dolaşırken, Alfredson’un “Köstebek”teki ağırkanlı anlatımı burada işlemiyor. Stilize bir dünyada yolunu kaybeden film, polisiyenin heyecanı bir türlü yakalayamazken, Alfredson’un yapmayı hedefledikleri aradan göz kırpıyor. Ancak bu anlık işaretler sonucun görkemli bir karmaşa olduğunu değiştirmiyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
T24
Çok-satan bir romandan uyarlanan film, oldukça ilginç biçimde başlıyor. Ama giderek yolunu şaşırıyor. Zamansal sıçramalar başarılı olamıyor. Art arda çıkan onca kahramandan hiçbiri tam bir karaktere dönüşemeden kayboluyor. Sanki hepsi yazarların ve yönetmenin elinde birer kuklaya dönüşüyor. Oysa biliriz ki entrika asıl onların sayesinde oluşur, tersi değil... Böylece birçok ilginç oyuncuya rağmen tam bir yapı kurulamıyor, gerçek bir gerilim sağlanamıyor. Ve filmi izlemek giderek yoruculaşıyor. Finalse yeterince doyurmuyor.
Habertürk
“Kardan Adam”ın en güzel yanı, karlar altındaki harika Oslo çekimleri. Alfredson “Gir Kanıma”da olduğu gibi Kuzey ışığını kullanmayı, İskandinav atmosferini yakalamayı biliyor. Karı, tekinsiz, ölümcül ve ürpertici bir dekora dönüştürebiliyor. Dikkatli polisiye meraklılarının katili tahmin etmekte çok da zorlanmayacağı “Kardan Adam”ın en azından bir seri katil filmi olarak ilgiye değer olabileceği söylenebilir.
Hurriyet
‘Let the Right One In’ ve ‘Tinker Tailor Soldier Spy’ gibi filmleriyle hatırladığımız Tomas Alfredson’un imzasını taşıyan yapım belli bir noktaya kadar sürükleyici ve gönülçelen bir yapıda ilerliyor. Ayrıca Oslo ve Bergen gibi şehirler, filme fon olma konusunda gayet başarılı (!) bir sınav veriyor. Kar da öyküde önemli bir yan unsur. Lakin ‘Kardan Adam’, finale doğru etkileyiciliğini kaybediyor. Sanki Alfredson kurduğu dünyanın finalde hakkını tam olarak veremiyor gibi. Son olarak ‘Kardan Adam’ı beklentimin üzerinde bulduğumu söylemeliyim
Milliyet
Harry Hole, kadınları öldüren ve kendisini de kişisel olarak seri cinayetler izleğinin içine çeken katilin peşinde dolaşırken, Alfredson’un “Köstebek”teki ağırkanlı anlatımı burada işlemiyor. Stilize bir dünyada yolunu kaybeden film, polisiyenin heyecanı bir türlü yakalayamazken, Alfredson’un yapmayı hedefledikleri aradan göz kırpıyor. Ancak bu anlık işaretler sonucun görkemli bir karmaşa olduğunu değiştirmiyor.