Senaryosunu, Fransız menşeli Ubisoft Entertainment SA firmasının ürettiği bilgisayar oyunundan uyarlayarak Michael Lesslie, Adam Cooper ve Bill Collage'ın yazdıkları ve yönetmen koltuğunda da Justin Kurzel'in oturduğu “Assassin's Creed”; aksiyon dozu fazlasıyla yüksek, bir bilim kurgu macerası olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, vizyona girdiği yıl sinema salonunda da izlediğimiz, 125 milyon dolarlık bir bütçe ile yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra, zorluk derecesi yüksek sahnelerinde, koordinatörlüklerini Tomas Ereminas, Tony Christian ile Ben Cooke'un üstlendikleri dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak; çekimleri, Malta, Londra / Pinewood Stüdyoları ve İspanya'da yapılan, brüt 240.7 milyon dolar gibi beklentilerin altında kaldığı açıkça ortada olan bir hasılat rakamına ulaşılan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Mitolojiye göre:
Asırlar boyunca Tapınak Şövalyeleri (Templar Order), efsanevi Cennet Elma'sını (Apple of Eden), aramaktadır... Öyle ki, Elma'nın sadece insanlığın ilk başkaldırışının tohumlarını içermediğine, ayrıca özgür iradenin anahtarı olduğuna da inanmaktadırlar... Bu kutsal emaneti bulup sırrını çözerlerse, tüm düşünce özgürlüğünü kontrol altına alacak bir güce sahip olacaklardır... Önlerindeki tek engel ise, Suikastçılar Kardeşliği (Assassin Brotherhood) adındaki topluluktur...
***
- Endülüs, İspanya 1492 -
Engizisyon İspanya'yı, tamamen Tapınak Şövalyeleri'ne teslim ederken; Sultan Muhammad XII (Khalid Abdalla) ve halkı Granada'da halen direnmektedir...
Ancak oğlu, yani Prens Ahmed (Kemaal Deen-Ellis) esir edilmiş durumdadır...
O yüzden de Sultan; şehri ve Cennet Elma'sını, Tapınak Şövalyeleri'ne mecburen terk edecektir...
İşte tam da bu bağlamda:
Aguilar de Nerha (Michael Fassbender), Suikastçılar Kardeşliği topluluğunda özgürlük için savaşacağına şerefi üzerine yemin ederken; insanoğlunu, Tapınak Şövalyeleri'nin zorbalıklarına karşı koruyup kollayacağına da söz vermektedir...
Zira Elma'nın ellerine geçmesi halinde; Tapınak Şövalyeleri, önlerine çıkan her şeyi yok ederek ortadan kaldıracaktır...
O sebeple de karşı koymak, topluluğun en doğal hakkıdır...
Ve...
Aguilar de Nerha, kendinin ve aynen Maria (Ariane Labed) ile Benedicto (Carlos Bardem) gibi kardeşlerinin canı pahasına da olsa; Elma'yı koruyacağına dair, bir kez daha yemin eder...
***
- Baja California, Meksika 1986 -
Genç Callum "Cal" Lynch'in (Angus Brown) annesi (Essie Davis), bir Suikastçı olan babası Joseph (Brian Gleeson) tarafından öldürülmüş ve şimdi de oğluna; yerlerini tespit etmiş olan Abstergo Vakfı'nın CEO'su Alan Rikkin'in (Jeremy Irons) liderliğindeki eli silahlı Tapınakçılardan kaçmasını önermektedir...
***
- 30 Yıl Sonra -
- Huntsville Hapishanesi, Teksas, ABD -
Birinci derece cinayetle bir kadın satıcısını öldürmekten suçlu bulunan Cal (Michael Fassbender), 21 Ekim 2016 günü saatler 18:00'i gösterdiğinde idamla cezalandırılacaktır...
Cal'ın infaz öncesindeki son konuşması, "Babama söyleyin, onunla cehennemde görüşeceğiz" şeklinde olur...
***
Ama o da nesi?
Baş ucunda, Dr. Sophia Rikkin (Marion Cotillard) duruyorken Cal; getirilerek yerleştirildiği, Abstergo Vakfı'nın Madrid'teki rehabilitasyon binasındaki odasında, yeniden gözlerini açmasın mı...
Panikleyen ve bir gece önceki idam esnasında kendisine verilen ilacın etkisinden tamamen kurtulamamış olan Cal, düşe kalka kaçmaya çalışsa da; kısa süre içerisinde, bir kapana kıstırıldığını fark eder...
***
Çok geçmez...
Sophia, sürünerek ilerlemeye çabalayan Cal'ı ikna yoluyla sakinleştirmek istese de; Vakfın güvenlik güçlerinin şefi McGowan (Denis Ménochet), patronu Alan Rikkin'in talimatıyla zor kullanmayı tercih eder...
***
Derken...
Animus denilen bir proje kapsamında Cal, Aguilar de Nerha'nın mezarından çıkartılan bıçaklı suikast kollukları giydirilmek suretiyle; 1492 yılının Endülüs'ündeki anılarına doğru bir yolculuğa çıkartılacaktır...
Gerekli senkronizasyonun sağlanmasının ardında da Cal artık, bizzat Aguilar de Nerha'nın kendisidir...
İlk görevi de, Tapınak Şövalyelerince esir edilen Prens Ahmed'i ellerinden kurtarmak olacaktır...
Elbette asıl hedef, genetik olarak Aguilar'ın soyundan gelen Cal aracılığıyla Elma'ya ulaşmaktır...
Bunun için de, Cal'ı biraz daha zorlamasını isteyen babasının aksine; söz konusu projenin lideri Sophia, onun güvenini kazanmanın çok daha doğru bir yol olduğunu düşünmektedir...
Tabii bir de, yine aynı tesiste yıllardır esir olarak tutulmakta olan; Moussa (Michael Kenneth Williams), Nathan (Callum Turner), Emir (Matias Varela), Lin (Michelle H. Lin) ve babası (Brendan Gleeson) gibi Cal'ın Elma'nın yerini Tapınakçı gruba söylemesini engellemeyi kendilerine gaye edinmiş olan Suikastçılar da bulunmaktadır...
Dakika 44...
Geride sizleri, (şimdilik vaz geçilerek askıya alınmış olsa da) Sophia'nın finaldeki söylemi üzerinden bir devam filmine de göz kırpılan; aksiyon dozunun hız kesmeden devam edeceği, 71 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,