Matrix serisinin yönetmenleri Wachowski'ler, yeni bir film ile sinemalara geldi! Gerçi işin içinde böyle bir durum olsa da benim beklentilerim düşüktü filmden. İyi ki de öyle yapmışım. Film, kısaca başarısızdı. Neden mi? Okumaya devam edin.
Film klasik ve bilim kurgusu bol olan bir seçilmiş kişi konusunu ele alıyor. "Jupiter Jones, (Mila Kunis) hayatından nefret eden ve değişiklikler yapmak isteyen birisidir. Birdenbire yarı insan yarı kurt Caine Wise, (Channing Tatum) Jupiter'e onun özel kişi olduğunu söyler ve sonraki maceralar uzayın derinliklerine kadar uzanacaktır..." Konusunu yazmak istedim ki, filmin iyi ve kötü taraflarını ele alabileyim.
Filmin iyi tarafları şunlardı:
1-) Mila Kunis güzelliğiyle, Channing Tatum ise aksiyon sahneleri ile bizleri büyülüyor.
Bu arada ekipte Sean Bean'de var. Adam bütün filmlerinde ölüyor ama bu filmi ile ilk defa onun ölmediğini gördüm.
2-) Senaryoda ara sıra hoş esprili kısımlar geçiyor. Bu da filmi bir nevi rahatlatıyor.
3-) Filmin görsel efektleri iyi. Çünkü ortada 176 milyonluk bir mega bütçe var, ortaya herhalde iyi bir işin çıkması lazım. Ama filmin görsel efektleri aşırı iyi. Hatta o kadar detaylı yapmışlar ki, ara sıra aksiyon sahnelerinde takip etmekte zorlanıyoruz. Efektlerde her detayı düşünerek gerçekçi bir deneyim olmasını sağlamak istemiş film ekibi.
Şimdi ise filmin kötü taraflarına gelelim:
1-) Film gerçekçi değil. Hatta Dünya'da geçen aksiyon sahnelerinden birinde yerçekimini mantıksız bir şekilde kullanmışlar. Ayrıca filmde bazı kısımları vampir gibi olmuş gibi görünmesin diye de, onlar bizden gördüler gibi saçma bir replik eklemişler.
2-) Film uzadıkça uzuyor, uzadıkça uzuyor. Hatta ara sıra tekrara giriyor. Mesela Jüpiter düşerken, Caine uçan botları ile gelip onu kurtarıyor. Bu hadise filmde aşağı yukarı 3 kere yaşanıyor mesela. Bu yüzden de Jüpiter, Caine'e aşık oluyor. Herhalde aşık olacak, kaç kere aynı şekilde onu kurtardı yani. Açıkçası filmdeki aksiyon sahneleri ve görsel efektler kötü olsaydı, filmin gözümdeki değeri sıfır olurdu.
3-) Eddie Redmayne garip bir kötü karakter olmuş. Eddie'nin canlandırdığı karakter hem sakin, hem de ara sıra bağırarak kontrolden çıkıyor. Adam kafadan çatlak diyebiliriz. Üstelik film boyunca da az gözüküyor, fazla da dövüşmüyor yani. Eddie'nin bu rolü yüzünden, Oscar'ı ona vermekten vazgeçebilirler.
4-) Klişe. Şu klişeden bir türlü kurtulamadınız Hollywood ya. Geçen hafta Seventh Son filminde de aynı şey oldu. (ama Seventh Son'ı izlerken, bu filmi izlediğimden daha çok eğlendiğimi söyleyebilirim)
Üstelik bu konuda da yeni bir şey yapılmadı. Bu yüzden de film daha bayıcı bir deneyime dönüştü.
5-) Filmde oldukça fark edilen mantık hataları ve boşluklar var. Mesela Caine, uzay gemisinin dışına tutunarak uzaya çıkıp başka bir gezegene gidiyor ama uzayda tek başına kalınca hava almak için özel kıyafete ihtiyaç duyuyor. Hikayedeki boşluklar için de şu sahneyi örnek vereceğim: Caine uzayda özel kıyafeti ile duruyor ve kıyafet anons yapıyor: "Oksijeniniz bitti, karbondioksit en üst seviyede." Caine orada bayılıyor ve 3 saniye sonra hastaneden koşarak çıkıyor? Olmamış işte.
6-) Hani film ekibi görsel efekte o kadar kafayı takıp ortaya aşırı iyi bir iş çıkardı demiştim ya? İşte, adamlar o iş ile ilgilenirken filmin konusunu yazmayı unutmuşlar herhalde. Jüpiter'in neden seçilmiş kişi olduğunu film boyunca öğrenemiyoruz. Bu yüzden de konu havada kalıyor ve ortaya anlamsız, efektleri muhteşem fakat içi boş bir iş çıkmış oluyor.
Peki ortaya çıkan sonuç? Dediğim gibi, efekti bol fakat içi boş bir iş. Warner Bros neden bu filme yeşil ışık yakmış anlamadım. Ortaya kat kat daha iyi bir iş çıkabilirdi. Yine de vakit geçirmek ve kafa dağıtmak için kötü bir seçim de sayılmaz yani. Sadece bu yazdıklarımı göz önünde bulundurup ona göre gitmenizi tavsiye ederim. Film için de en yerinde yazılabilecek söz ise şu: Jüpiter Yükseliyor, Wachowski'ler düşüyor.
Not: Filmin 3D'si fena değildi ama abartılacak bir şey de yoktu. IMAX'de gidilebilir ama gitmeseniz de büyük bir şey kaçıracağınızı da sanmıyorum.