Jupiter Yükseliyor - Beyazperde.com eleştirisi : Jupiter yükseliyor, Wachowskiler düşüyor

Eleştirel anlamda sınıfı geçse de maddi açıdan büyük bir kaybetme hikayesi olan Cloud Atlas'tan sonra kendilerinin finanse edeceği yeni bir proje için uzun süre bekleyeceklerine emin olduğum Wachowskiler, arayı fazla açmadan Jupiter Ascending'le karşımıza geliyorlar. Bu sefer Warner Bros.'un eli açık güven vericiliğini arkasında hisseden kardeşler, yaptıkları işin gitgide yükselen maliyetini kafaya pek takmamış görünüyorlar. Belki de güvendikleri bir başka dal olan ve kendilerine yakıştırabildikleri 'genç yetişkin filmi çekiyor olmanın garanticiliği' onları fazla düşünmemeye sevketmiştir, kim bilir?

Babasının başka gezegenlere duyduğu aşırı merakın sonucunda adı Jupiter (Mila Kunis) olan ana kahramanımız, kendine bu ismi layık gören babasının vefatının ardından akıl almaz derecede Rus stereotiplerden oluşan anne tarafıyla büyüyor. Aile işi olarak temizlikçiliği seçen bu gürühun filmin mizah yönünü ayakta tutan taraf olma gibi bir sorumluluğu var. Jupiter'in ne yapmak istediğini, nelere ilgi duyduğunu, kendine nasıl bir gelecek istediğini hiç sormadan hatta onu bir birey olarak kabul etmeden espri malzemesi yapılmaya çalışılan bu aileye nasıl sempati duyabiliriz ki? Duymamız beklenmiş işte. Jupiter'in her sabah uyandığında 'hayatımdan nefret ediyorum' demesini anlıyor ancak bu aileyi neden karşılıksız sevdiğine akıl sır erdiremiyoruz.

Sonra başka gezegenlere geçiyoruz. İktidar savaşındaki 3 kardeşin birbirlerine karşı avantaj sağlamak için Jupiter'e ihtiyaç duyduklarını, Jupiter'in bir  Wachowskiler filminde görmeye şaşırmayacağınız 'seçilmiş kişi' olduğunu anlamamız uzun sürmüyor. Hikaye örgüsünün hiç bir anda berrak olamaması ve kardeşlerin her birine yapılan ziyaretlerin birbirinin kötü kopyalarına dönüşmesi filmin içine girmenizi güçleştiriyor. Jupiter'in tuvalet temizliğinden 'majesteleri' konuma yükselişi, anlam ifade etmeyen görüntüler silsilesi sayesinde inandırıcılık kazanamıyor.

Matrix'teki Trinity'nin Jupiter Ascending şubesi olan yarı kurt-yarı insan Caine (Channing Tatum)'in koruyuculuğu yeşermesi kesin bir aşkın işaretiyken, filmi bir çeşit ergen eğlencesine dönüştüren anlar da ikilinin yakınlaşması anlarına denk geliyor. Hem seçilmiş hem de koskoca gözleri olan güzel bir kadını yaklaşık 10 defa bir yerden düşerken kurtarmanın mükafatı olacak tabii.

Orijinal senaryo olarak öncüllerinden herhangi bir fark barındırmayan filmin, 'sıkıcı hayatı alışılagelmedik olaylarla renklenen, kendini peri masalının içinde bulan kadın' konseptine getirebildiği tek yenilik dahi yok. 'O kadar da olsun artık' dediğimiz özel efekt curcunası yetkinliği -kimi anlarda alışveriş merkezindeki bol D'li 5 dakikalık filmler kıvamına gelse de- övgüyü hakediyor. Ha bir de dünya dışında da bürokrasinin sinir bozcu boyutlarda olduğunu söyleyen, Brazil göndermeli, Terry Gilliam cameolu bir nefes alma alanımız var.

Wachowskiler'in uzayın derinliklerinde kendilerini kaybettiği Jupiter Ascending, ikilinin 'şu anlık' en kötü filmi.  'Matrix'in yaratıcıları' tamlaması artık çok uzaklarda kaldığından onları bir süre bu filmin yaratıcıları olarak hatırlayacak olmak da son derece üzücü.

firat_atac@hotmail.com