Transformers 5: Son Şövalye eleştirileri

Transformers Last Knight,Transformers serisini seven biri değilim. Sırf Steven Spilberg yapımcı koltuğunda oturduğu için ilk filmini izlemiş ortalama bulmuş, ve 2. Filmi izlememle birlikte seriden soğmuştum. 5. Filmi normalde izlemem ama bir arkadaşım hatrına filme gittim . Öncellikle kabaca Last Knight filminin konusu şöyle : "İnsanlar artık Transformersları dünyada istemez hale bürünmüştür. Hatta o kadar ki hala görülebilen Transformersları avlamak için bir askeri ekip kurmuşlardır. Cade Yeager bunu bildiği için hurdalıkta saklanmaktadır. Bir gün bir Robotun ona verdiği tılsım,aslında daha büyük sonuçlara yol açaçaktır." Öncellikle Fragmanlarından azda olsa Transformersların tarihselliği hakkında ufak ufak tüyolar alıyorduk. Filmde bu tarihsellik sadece senaryo akşının etki edebileceği şekilde Kral Arthur dönemiyle olmuş. Film yer yer Kral Arthur döneminden sahnelerle geçiştirirken bir yandada o dönemin senaryoya paraleliğini izliyoruz. Kral Arthur sahneleri çok aradada görülse benim hoşuma gitmedi diyemem. Transformers filmlerinin hep konularını bir şekilde okuyunca seviyorum. Ama kurguya gelince bu ne yazık ki hüsranla sonuçlanıyor.Micheal Bay aslında kesinlikle kötü bir yönetmen değil hatta beğendiğim yapımları var ama Transformers serisini bir çocuk oyuncağına çevirmedi dersem yalan söylemiş olurum.Öncellikle bu filmin pazarlama stratejisine yakından bir göz atmakta filmi değerlendirirken fayda var. Bu filmin pazarladığı unsur Optimus Prime vs Bumblebee unsuruydu her afişte,neredeyse her fragmanda görüyorduk bunu. Batman v Supermandada aynı şekilde böyle bir pazarlama stratejisi işlenmiş ve sonucunda çıkan sahne herkese ekşi bir tat bırakmıştı aynı şekilde Optimus Prime vs Bumblebee sahneside böyle işliyor. Gayet güzel savaşırlarken Bumblebee nin bir sözüyle birden savaş sona eriyor. Bu bağlamda bu sahneyi Batman v Supermandaki Martha Sahnesine çok benzettim. Hatta Martha Sahnesi bile çok mantıklı kalıyor bu sahneyle karşılaştırılınca . Özellikle filmde bir diğer temposunu merak ettiğim kişi Anthony Hopkinsti . Hadi biraz kadroyu canlandıralım seyirci çekelim havasında koyulacağını düşünüyordum. Tam öyle olmamış rölünü gayet beğendim. Kendisi Transformersların tarihselliğiyle ilgili bir rölü güzel canlandırmış. Ama daha karakteri ilk gördüğünüzden itibaren sonunun ne olacağını az çok tahmin edebiliyorsunuz. Laura Haddock ise karşımıza Vivian Wembley karakteriyle çıkıyor. Tam bir İngiliz Hanfendisi olan karakter aynı ilk 2 filmdeki Megan Foxun yapay rölünü adım adım takip ediyor . Tabiki bununla birlikte Cade Yeager ile Vivian karakterinin temposu çok klişe sahnelere sebebiyet verebiliyor ( Denizaltı sahnesi). Bumblebbenin tarihselliğini görmemiz yeni gelebilecek Bumblebbe spin offuna bir temel olabilir sanıyorum. Ve her fragmanda gördüğümüz karaktere dönelim İsabella Monerın oyunculuğuyla can bulmuş İzabbela karakteri her fragmanda onu ve yanındaki Sqweeks karakteri fragmanlarda gösterilmelerine rağmen az görünüyorlar. Sqweeks dönüşemeyen bir transformers ve ne yazık ki çok küçük olsada devasa bir makineyi yok ettiği bir klişe sahne görmedim değil. Film birçok klişeyi tekrardan yorumlayıp sergilemiş . En en garip bulduğum olaysa Deceptionların filmin çok çok azında görünüp sonunda aniden ortaya çıkması . Ve Transformers Nemesis Prime etkisinden kalktıktan sonra Neden İnsanlara Yardım ediyorsun diyip Deceptionlardan dayak yiyip akabinde Şövalye Robotlardan Neden Yaratıcıya İnanıyorsun diyip bir daha dayak yemesi koskoca Karakteri bir Şamar Oğlanına çevirmedikleri kalmıştı. Kısacası Kesinlikle İyi Bir Film Olmamış Bol Klişe soslu 1-2 Güzel sahne barındıran Klasik Blockbuster olmuş. Türünün kötü örneklerinden. 4.5/10

260 milyon dolarlık bütçesi ile en pahalı Transformers filmi olan Transformers 5 AKSİYON ANLAMINDA TÜM BEKLENTİLERİNİZİ KARŞILAYACAKTIR

Filmin konu olarak önceki filmlerden hiç bir farkı yok. Daha önce herhangi bir Transformers filmi izlediyseniz, yine dünyamız son derece tehdit altında, Autobot’lar ile Decepticon’lar çarpışıyor, arada kalan insan ırkı ise bu savaşta iyilerin (Autobot’lar) yanında saf tutarak, direnişte görev alıyorlar.
Filmin önceki filmlere göre öne çıkan yanı, usta oyuncu Anthony Hopkins’in uzunca bir role sahip olması. Anthony Hopkins rolünün gerektirdiği sürenin dışına taşarak Autobotlar’ın insanoğlu ile önceki yüzyıllarda yaptığı antlaşmaları ve insanlığı bekleyen dünyalar savaşını anlamamızda kilit rol oynuyor. Ayrıca savaşın kazanılması için gerekli olan Merlin’in Asası’nın yerini doğru ekibi bir araya getirerek bulmayı kolaylaştırıyor

ÇOK FARKLI GÖRSEL ATMOSFERLER

Beşinci filmin hikâyesi ise tarihsel fanteziye meylediyor. 484 yılında İngiltere’de açılan filmin, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri’ne yeni bir yorum getirdiği dahi söylenebilir. Merlin’in asası ve Cade Yeager’e (Mark Wahlberg) teslim edilen tılsım gibi “büyülü” nesnelerin, filme bir “fantezi macera” havası verdiği kesin. Ama iki buçuk saati aşkın film, çok farklı görsel atmosferler arasında gidip geliyor.

Günümüz ABD’sinde geçen bölüme, terk edilmiş fabrikaları, hurdalıkları ve yıkık stadyumlarıyla kıyamet sonrası savaş atmosferi hâkim. ABD bölümü çoğunlukla güneş ışığında ve açık havada geçiyor. İngiltere’de ise bizi savaşın etkilerinden uzak görünen sakin, gri bir Londra, Ortaçağ’ı hatırlatan iç mekânlar ve uçsuz bucaksız çayırlar bekliyor.

Peşinden, 2. Dünya Savaşı’ndan kalma denizaltıyla okyanusların derinliğine inip “Abyss” filmini akla getiren bir dünyaya gidiyoruz. Uzay, Ortaçağ, fantezi, bilimkurgu, ABD ve İngiltere’yi birleştiren finalse esrarengiz Stonehedge’de geçiyor. Ve hepsi bu değil. İşin içinde Küba sokakları, Transformer’ların cehennemi andıran karanlık gezegeni ve 2. Dünya Savaşı’ndan küçük bir “Nazi katliamı kuplesi” de var..

İzlerken yoruldum. Autobot ve Decepticon arasında yapılan çatışmaları takip edemedim. Çok hızlı ve karışık. Kim kime saldırıyor belli değil. Zaten bu seriyi uzatmak filmin içindeki mantık hatalarından bir tık yukarda! Maalesef filmi Anthony Hopkins bile kurtaramamış. Rotten Tomatoes sitesi bu filmi yerden yere vurmuş. Uzman eleştirmenlerinin hemen hemen hepsi filmi başarısız ve gereksiz bulmuş. Filmin jeneriği ise serinin altıncısına göz kırpar nitelikte olmuş. Bu arada jenerikte Anthony Hopkins ve Stanley Tucci'nin yüzüklerini ünlü kuyumcumuz Sevan Bıçakçı yapmış.

Serinin en kötü filmi. Teknik olarak tam puan fakat film olarak 5 üzerinden 2 puanı zor hak edecek bir yapım olmuş.

diğer serilerinin biraz altında kalmış ama yinede güzeldi.. Anthony Hopkins renk katmış.. bazılarının abarttığı kadar yerden yere vuracak derecede berbat bir film değil..

Tamam kabul edelim 1. film güzeldi hadi 2. filminde hakkını yemeyelim, neyse 3. filmi de bir şekilde izledik da aga bu 4. film nedir böyle. Nereden başlayacağımı bilemiyorum resmen. Senaryonun saçma sapan ve öncekilerin makyajlanmış hali olduğundan mı dem vurayım yoksa karakterlerin birbiri içine girmiş ve neyin ne olduğu belli olmayan hikayesinden mi, Yoksa aşırı hızlı ve anlaşılmaz gözleri tırmalayan aksiyon sahnelerinden mi.. Bence hepsine değinmek lazım. Gene karşımızda bir Transformers filmi ve gene "Dünyayı yok edebilecek çooooook güçlü ve gizli bir silah" peşindeki ölmek bilmeyen Decepticonlar ve onları kovalamaktan bıkmayan Autobotlar var. Konu bildiğiniz gene süper ve gizli güçleri olan bir artifactin peşindeki kötüleri kovalayan Autobotların hikayesini anlatıyor. Yalnız bu kes biraz daha değişiklik yapmışlar Optimus güya kendi gezegenine gitmeye karar vermiş Autobotlar kötü olmuş düşmanımız kısa süreliğine zoraki dostumuz olmuş, dünya saçma sapan bir yer halini almış, çağlar öncesinden saçma sapan şeyler gelişmiş ve Hollywood kafayı iyice sıyırıp mal mal işler yapıp bu tekrardan ısıtılmış yemeği önümüze sunmuş. Anladık çocuklara bir kaç fazla Transformers robotu satıcaz diye böylede film yapılmaz ki. Gene çok ama çok güzlü bir Cybertronlu düşman ile onun peşinde olduğu güzlü bir asanın korumasına soyunuyoruz. Optimus bir ara beyni yıkanıp bize düşman olsa da sağolsun "Bumblebee onu iyi bir benzetip" son anda Optimustan yediği bir kaç tokat ile kendine gelip yılların konuşmayan bumblebee dile geliyor ve dili çözülüp "-Optimus beni tanımadın mı?" gibisinden bir söz ile Türk filmlerini aratmayan bir sahne ile Optimusun kafasını açıp kendine gelmesini sağlıyor ve sonrasında ise bizimkiler her bre pehlivan gibisinden bir gaz ile kötüleri pataklıyor. Bir senaryo ancak bu kadar klişe yazılabilir. Zaten filmin sonuna kadar doğru düzgün ne bir diyalog dinliyorsunuz ne de dinlediğiniz diyalogdan bir halt anlıyorsunuz. Açıkcası yanarım yanarım da giden 150 dakikama yanarım. Bence artık bu kabak tadı vermiş olan filme bir son verilip yerine uzunca bir süre bir şey yapmasınlar derim. Kısacası seyir zevki bakımından eksik kalan senaryosu berbat ve görsel efektleri ile göz tırmalayan bu film benden geçer not alamıyor. Benim puanım 5/2.5.

Transformers filminden sıkılacağım aklıma gelmezdi. Çok uzun ve sıkıcı olmuş. filmin devamı gelebilir. sanki ara film gibi yapılmış. yapılacaksa sakın bu bölüm gibi olmasın . beklentinizi kesinlikle yüksek tutmayın.

Shia LaBeof un yerini dolduramadılar. Mark bu filme bence uymadı. adamın bir kızı giriyor, sonra sokaktan bulduğu başka bir kız giriyo. iyice saçmalamaya başladılar. sonra yardımcısı değişiyor.

bu film çok kötü olmuş

Aslında aklıma hiç bir şey gelmiyor veya film yordu beni ilk olarak efektler çok çok iyi ancak yönetmen bunun dışına gene çıkamamış yani Micheal Bay filmi gene tabikide bu aksiyon türünü seven vardır ama bana pek iyi bir kurgu yok gibi geldi tamamen film Optimus ve Optimusun gelişine kadar olan süreç olmuş ben kötü karakterleri pek güçlü görmedim yani onca şey oluyor ve bir ateşle bitiyor film çok potansitelli ancak ben yönetmenin başarısızlığına veriyorum yani onca güçlü karakter onca mataryel çözp olmuş filme gidin gitmeyin demiyorum ama gideceğiniz gün boş olsun vakit kaybı çünkü...

Transformers dediğin, böyle nasıl desem, bol bol ulvilik bulunması gereken bir film serisi olmalı. İnsanları değil robotları ön plana çıkarmalılar. Ancak 2. filmden itibaren insanlar resmen robotların canına okuyor. Ayrıca filmin %90'ı sadece insanların robotlar arasındaki hayat akışını konu alıyor.
1980'lerin Marvel Transformers'ine baktığım zaman insanlar Decepticonlara karşı kesinlikle korumasız ve onları koruyabilecek varlıklar Autobotlardan ibaret. Bunu sadece ilk filmde hissedebildik. Ve ben ilk defa bir TF filmini izlemekten sıkıldım. He şu da var tabi, son yarım saat keyifliydi. Çünkü bol bol aksiyon, Autobotların yüceliği, bol bol robot ve derinden hikaye işleniyordu.
Ahh Optimus, ahh Peter Cullen. Siz M.Bay'i hiç haketmediniz.

genelde transformers hayranıyım ama filmi hiç sevmedim. hikayeden hiç bişey anlamadım,aksiyon sahneleride çok anlaşılmazdı,yok olmamış

Eğer michal bay bu filmi yönetmezse birşeye benzemez michal bay bir çok yönetmen den çok daha iyi adam patlama sahnesi çekmekte süper ayrıca fılim 23 haziran 2017 de sinemalarda lütfen düzeltin

Şimdi ben filmi ilk çıktığında sinemada izlemiştim eleştiriyi şimdi yazıyorum

Benim dünya üzerinde en sevdiğim seri hep Transformers Serisi olmuştur takii Son Şovalye'ye kadar. Tamam efektler iyi ama hikaye çok durgun gidiyor saçma espiriler ve muhabbetler çok yine bir seçilmiş kişi klişesi ne anlıyorsunuz bilmiyorum bu seçilmiş kişi klişesinden lan. Birde filme herkes bumblbee ve optimus dövüşü için gitmedi mi gitti ama o kadar optimus ve bumblebee dövüşünü fragmanlarda gösterdiniz ki herkez film boyu prime'ın düsman olacağını zannetti ama ne oldu prime sadece 20 30 dk gözüktü 2 saat 30 dakikalık filmde bunun 5 - 10 dakikası Nemesis olarak kalanı optimus olarak daha birde unutmadan decepticonları aynı amerikan gangısteri gibi göstermeleri üzdü sonra zaten yarını ilk kapışmada ölünce ne anladım bu isten .
Bana göre ise 1.film süper 2.film eh işte 3.film efsane 4.daha iyi olabilirdi 5.film ÇÖÖP

Öteki filmlere göre daha iyiydi. Abimize bir de güzel bir sevgili ekleyelim diyip güzel bir oyuncu bulmuşlar ama bağlanması filan çok saçmaydı. Baya gülmüştüm Transformers historysine filan Sam de çıkınca patlamıştım. Neyse Optimus'un görünüş güzeldi.

bir an önce vizyona girse de izlesem. bayıla bayıla beklediğim serinin 5. filmi sonunda geliyooor...

Her serisin ayrı bir güzel bayılıyorum bu filme ve vizyona gireceği günü sabırsızlıkla bekliyorum...