Hesabım
    Rocketman
    Ortalama puan
    3,7
    37 Puanlama
    Rocketman hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.097 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    23 Nisan 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu Lee Hall tarafından yazılan “Rocketman”, yönetmen koltuğunda Dexter Fletcher’ın oturduğu biyografik bir drama…

    Prömiyeri, 16 Mayıs 2019’da Cannes Film Festivalinde yapılan ve 22 Mayıs 2019 tarihinde İngiltere’de ardından 31 Mayıs 2019 tarihinde de Amerika’da vizyona giren filmin, 7.3/10 (144.556 oy) ve 4.4/5 (10.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.6/10 (384 yorum) ve 69/100 (49 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, iyi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Yine de isterseniz, 40 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 195,1 milyon dolarlık bir hasılata ulaşabilen bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…

    Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Elton John’un tüm içtenliği ile eteğindeki bütün taşları dökerek rahatladığı harika bir biyografik çalışma olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Yaşamının, ilk çocukluk yıllarından 1980’li yıllara kadar olan dönemin anlatıldığı filmde, başta bizzat kendi ile olmak üzere ebeveynlerinden yakın çalışma arkadaşlarına kadar yüzleşerek hesaplaşmadığı hiç kimse kalmamış…

    Bunu yaparken de lafını hiç esirgememiş…

    Eş cinselliğinden alkolikliğine, uyuşturucu alışkanlığından küstahlığına kadar (aslında herkesin bildiği) bütün sırlarının ağırlıklarından da neredeyse en ince ayrıntısına kadar ancak “altı okka yüreğe” (ayıp olmasın diye biz bu organın adını kullanalım dedik) sahip olanların yapabileceği bir cesaretle itiraf ederek kurtulmuş…

    Ancak bütün bu anlatılanların içinde bizi en çok duygulandıran şey, (yıllarca Elton John’un da içinde hep bir ukde olarak kalmış olan) henüz Elton John olmamış Genç Reginald Kenneth Dwight’ken sarılarak giderilebileceğine inandığı sevgiye duyduğu özlem ve açlık oldu…

    Bir diğer önemli husus da Elton John isminin nereden ve nasıl türediğiydi…

    Elbette, bu ve buna benzer bütün soruların yanıtlarını, 121 dakika gibi oldukça makul sayılabilecek bir süreye sahip olan filmin kendisinde bulabileceksiniz…

    Yeri gelmişken küçük bir bilgi notu olarak, Elton John’un resmi otobiyografisi “Me” nin Ekim 2019’da yayınlandığını ve “Sir” unvanına ek olarak kendisini, “melodik dahi” ve LGBT topluluğuna ses veren ilk eşcinsel sanatçılardan biri olarak tanımlayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından 2019 Haziran’ında Élysée Sarayında düzenlenen törende “Legion d'honneur” ile ödüllendirildiğini de insanların cinsel tercihlerini homofobik takıntı haline getirmiş olanlara duyurmuş olalım…

    Anlayamadık ama artık her nedense, yurt dışında yazılan çoğu yorumda, bu filmi oldukça anlamsız bir biçimde “Bohemian Rhapsody” (2018) ile kıyaslayarak eleştirenlerin varlığına rastlıyoruz…

    Hâlbuki iki film arasındaki tek ortak özellik (her ne kadar DGA / Amerikalı Yönetmenler Birliği kuralları gereği Dexter Fletcher “Bohemian Rhapsody” (2018) filminin künyesinde ‘executive producer’ olarak görünse de) ikisinin yönetmen koltuğunda da Dexter Fletcher’ın oturuyor olması…

    Bunun dışında da biyografik olma özelliği dahi oldukça tartışmalı olan “Bohemian Rhapsody” (2018) ile bu filmi yan yana koyarak kıyaslamayı gerektirecek herhangi bir benzerlik de yok ortada…

    Birinde konser mizansenleri ile Freddy Mercury’nin karizması sömürülürken diğerinde Elton John’un müziklerle süslenmiş gerçek hayatı masaya yatırılarak didik didik ediliyor…

    Zaten “Bohemian Rhapsody II” gibi yarısı Elton John konserleri ile doldurulmuş bir film çekmenin de, Rami Malek ile Taron Egerton’ın sahne performanslarını karşılaştırmanın dışında pek bir anlam da olmayacaktı…

    Ki, bize göre filmdeki 22 Elton John şarkısından 14 tanesini tek başına 7 tanesini de biri bizzat Elton John’un kendisi ile olmak üzere diğer oyuncularla birlikte seslendiren Taron Egerton’ın Elton John yorumu da oldukça iyiydi…

    Taron Egerton’ın sesini duyamadığımız "I Want Love" isimli şarkı, Kit Connor (Yetişkin Reggie), Gemma Jones (Büyük anne Ivy), Bryce Dallas Howard (Anne) ve Steven Mackintosh (Baba) tarafından seslendirilmiştir…

    Filmde Taron Egerton’ın Elton John ile birlikte seslendirdiği "(I'm Gonna) Love Me Again" ise “Rocketman” için özel olarak bestelenmiş yepyeni bir şarkıdır…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; sinemasever dostlara, “ ‘Rocket Man’ isimli Elton John ve Bernie Taupin şarkısını 1972 yılındaki yeni yetme genç yaşlarımızda radyolarda her dinlediğimizde duyduğumuz keyifle izlediğimiz bu film sonrasında, Dexter Fletcher isimli takipte kaldığımız yepyeni bir yönetmenimiz daha oldu” diye seslenerek kullanmak istiyoruz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de eğer halen izlemediyseniz olumsuz puan ve yorumlara aldırmadan “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…

    Son bir not:
    Türkiye’deki izleyici ile buluşmasının 2022’ye sarkacağını tahmin ettiğimiz Dexter Fletcher’ın son filmi “Sherlock Holmes 3” ün (2021) 22 Aralık tarihinde ABD’de gösterime sokulması planlanıyor..
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    4 Nisan 2021 tarihinde eklendi
    elton john hayatı ama bana göre değil.. Fazla müzikal.. Ve eşcinsel öğeler var… elton john hayranları buyursun diğerleri fazla beklentiye girmesin
    Deniz O.
    Deniz O.

    Takipçi 170 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    17 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
    Onun en büyük isteği babasının ona sarılmasıydı. Son derece donuk olan babası ne onunla ne de annesine ilgi gösteriyordu. Annesi ise onun için babasını feda ettiğini söyleyerek ona en büyük yüklerden birini veriyordu. Keşke çocuk yapmasaydım diyordu. Annesini başka bir erkekle yakaladıktan sonra ona karşı saygısı iyice azalmıştı. Anne ve babası ayrılmıştı. Yıllar sonra yeniden evlenen ve iki erkek çocuğu olan babasını gördüğünde babasının üvey kardeşleriyle olan ilişkisinin yakınlığından dolayı delirmişti. Aradığı sevgiydi ancak kovaladıkça kaçıyordu ihtiyaç olan sıcak duygular... Reginald Kenneth Dwight ismini bile kullanmak istemiyordu. Özüne ulaşabilmek için olduğu kişiyi yok etmesi gerekiyordu.

    Regi olmak ona çok ağır gelmeye başlamıştı. Kendini ifade edebildiği tek alan genç yaşında tanıştığı piyanoydu. Anneannesinin teşvikleri ve desteği ile piyano çalma yeteneğini geliştirdi. Belli grupların arkasında çalmaya başladı. Kısa süre içinde yeteneği ile ön plan çıkıp ünlü olmak yolunda basamakları hızlıca tırmandı. Artık onu herkes tanıyordu: Elton John ismiyle...

    Bu yeni isimle beraber gelen şöhret, para, uyuşturucu, alkol, eğlence ve cinsellik... Onu daha da derin bir çukura itiyordu. Artık durması, çocukluğuna dönmesi ve sadece babasının sarılışına ihtiyacı olan çocukluğuna sarılması gerekiyordu. Belki de tek gerçek dostu, söz yazarlığını yapan Bernie onun yanındaydı. Artık kendi olabilirdi. Yaşadığını ne varsa bugün burada olmasını sağlamıştı.

    Artık sevmeye ve sevilmeye hazırdı. İçinden geldiği gibi müzik yapmaya hazırdı. AIDS hastalığı ile mücadele için 450 milyon bütçe toplamaya hazırdı. Daha da tuhaf giyinmeye hazırdı, çocuk yetiştirmeye hazırdı. O artık Sir Elton John olmaya hazırdı...
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.356 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    27 Ekim 2019 tarihinde eklendi
    Müzikal film sevenlerin bayılacağı, eğlenceli bir görsel şölen. Bohemian Rhapsody'den daha iyi olduğunu düşünüyorum. Başrol oyuncusunun karakter ile bütünleştiğinde neler ortaya çıkabileceğini de bu film net bir şekilde gösteriyor. Bazı bölümlerin yüzeysel geçilmesini kusurdan saymazsak, kusursuz bir film.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top