Çıktığı yıl yerden yere vurulan ama ne hikmetse yıllar sonra bir bilimkurgu başyapıtı olarak kabul edilen saçmalıklarla dolu basit bir bilimkurgu.Başta usta Androit avcısı beceriksizin teki herseferinde şans yada ilahi bir müdaleyle(yönetmenin saçmalıkları) kurtuluyor.Var oluşu sorgulamaya çalışıyorda bunu yapan ne ilk film nede en başarılısı. Hannanın fordu öldürcekken neden geriye gidip taklalar attığını yada tuhaf finalin mantığını anlıyan varsa filmi başyapıt olarak kabul edebilir benim için bir Scoot saçmalığı daha.
Yapıldığı yıla göre düşünürseniz çok iyi fakat günümüzle (teknoloji) kıyaslanırsa orta düzey kalabilecek filmlerden bir tanesi.Bilim kurgunun tarihçesi adına izlenebilecek filmlerden birisi.Son sahnesiyle şapka çıkartılacak yapımlardan. Saygılar...
Bende hayal kırıklığı yaratması neden bilmiyorum. Belki izlemeden önce büyük beklentilere girdim. Ve tabi herkesin de dediği gibi yılına göre iyi bir demek gerekir.
çekildiği yılın ötesinde ama 2010 un da çok gerisinde bi film.filmi seksenlerde izlesem belki hoşlanabiirdim ama şimdi pek begenmedim fasla sıkıcı geldi bana 6/10
zamanının çok çok ötesinde bir bilim kurgu şaheseri,kahramanımızında robotlardan biri olup olmadığını kimsenin bil(e)memesine karşın film çok sürükleyici,görsel olarak çok tatmin edici ve senaryosu da orjinal..türünün en iyilerinden..
Tüm zamanların en iyi bilim-kurgu filmi.Muhteşem görselliği,harika oyunculuğu,karamsar gelecek tasarımı ve Vangelis imzalı sinema tarihinin en iyi müzikleri.Filmin en önemli karakteri Rutger Hauerin çarpıcı bir sekilde can verdiği replicant Roy Batty.Pris hariç tüm arkadaşları bıçak koşucusu tarafından yok edilen Roy yaşam süresi sona erdiği için ölmektedir.Sebastian adlı dizayncıyı kullanarak yaratıcı Tyrellın karşısına çıkar.Filmin en önemli ve etkilleyici sahnesinde yaratıcı ile yaratan karşı karşıyadır.Roy piramit benzeri şirketinde yaşayan yaratıcısına sorar:-Üretici ürettiği şeyi tamir edebilir mi?Daha çok hayat istiyorum babaa....Tyrell bir çok yolu denediklerini ama bir virüs yüzünden ölümleri engelleyemediklerini söyler.Roy-Sonunda öleceğiz öyle mi?Tyrell-Her şey sonuçta ölüyor.Ölümsüzlüğü ve daha çok hayatı isteyen yaratılan ile yaratıcının karşılaşması hangi filmde bunca etkileyeci ve anlamlı işlenmiştir.10/10
gercekten ii bir fiLm.. tekrar izLenince biLe baymiyor we degisik duyguLar yasatior.. yeni generation sewmez beLki ama bu fiLmin degerini 80 kusagi biLir...
Gelmiş geçmiş en iyi bilim kurgulardan kesinlikle..Ridley Scott gerçekten çok büyük bir yönetmen ve izlediğim her filmindede bunu daha iyi anlıyorum.Fakat olumsuz yorumlarıda yadırgamamak gerekir çünkü günümüz nesli artık filmleri yakışıklı ya da güzel oyunculara göre değerlendiriyor ne yazıkki..
Karanlık bir atmosferi olan, ağır ilerleyen, sürükleyiciliği olmayan, senaryo ve kurgu olarak zayıf bulduğum, bugün için beğenmediğim bir film ...Ama 1982 yılında izleseydik ve o dönemin filmleri ile karşılaştırsaydık fikirlerimiz nasıl olurdu bilemiyorum ...Bu film için asırlarca eskimeyecek bir klasik unsur var ise, o da Vangelisin eşsiz müzikleridir ...
bi çok bilimkurgu filminin aksine daha yavaş tempolu ve yer yer sıkan bir yapımdı ... kasvetli atmosferi bi yerden sonra insanı boğuyor :D ... harrison ford da bu role pek gitmemiş ... oyunculuğu sırıtmıyor ama rolüne adapte olamamış gibiydi ...ama rutger hauer in perfomansı mükemmel di ...genel olarak izlenmesi gerektiğini düşündüğüm , kült statüsüne koyulabilecek başarılı bir bilimkurgu filmi ... 10/7 yi hak ediyor ...
Dönemin sinema teknolojisinin çok çok üzerinde şimdi izleyince görüntü ve efekt olarak bugünün bilimkurgularından ayırması güç fakat sürükleyicilik ve kurgu olarak pekde tatmin edici bulmadığım,bilim kurgu otiretelerince türünün gelmiş geçmiş en iyi örneği sayılan film.10/6
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.