En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Engin Yüksel
Takipçi
1.458 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
11 Nisan 2015 tarihinde eklendi
dönemine göre iyi bir film olabilir fakat zamanın ötesine akıp giden klasik bir film diyemeyeceğim yapımlardan biri. Finali itibariyle de hayal kırıklığı 6/10
Gelmiş geçmiş en iyi bilim kurgulardan kesinlikle..Ridley Scott gerçekten çok büyük bir yönetmen ve izlediğim her filmindede bunu daha iyi anlıyorum.Fakat olumsuz yorumlarıda yadırgamamak gerekir çünkü günümüz nesli artık filmleri yakışıklı ya da güzel oyunculara göre değerlendiriyor ne yazıkki..
SİNEMANIN KÜLT BİLİMKURGU FİLMLERİNDEN...10 ÜZERİNDEN 10 Kült film demek eski zamanında değeri bilinmeyen sonradan değeri anlaşılan film demektirki bu film buna en iyi örnektir Her şeyi ile mükemmel ama reklam kurbanı olması ve döneminde gişede zarar etmesi günümüze taşınmasına biraz zorlandı . James Cameron\'un 2009 yılında Avatar ile yaptığını bu film için rahatlıkla söyliyebilirim hatta bu film daha fazlasını yapmış Avatar\'ın yapıldığı dönemde gerekli imkan varken bu film 1983\'te imkansızı başarmıştı adeta Avatar ile aralarındaki tek fark Avatar\'ın değeri anında bilindi gişede başarı sağladı bu film ise gişede az bir başarı sağladı ve değeri yıllar geçtikten sonra anlaşılmış kült bir filmdir. Öncellikle film Bilim-Kurgu Ustası Phlip-K.Dick\'in kısa romanından uyarlanan bir filmki roman ve filmin senaryosu oldukça orjinal romanını bildiğim kadarı ile Ridley Scoot sadık kalmış 1-2 ufak değişiklik dışında o kadarıda her filmde olur ama ordata bir gerçek varki senaryo gerçekten harika ki sırf senaryoyu görmek için bile izlenilebilirki bu güzel senaryo\'ya "Alien" filminin efsane yönetmeni Ridley Scoot sayesinde hakketiği değeri film olarakta buluyor Yöntemen Scoot zekasını sonuna kadar kullanmış ve yapılacakların en iyisini yapmış anlaşıldığı gibi aynı avatarda olduğu gbi bambaşka bir dünya yaratmış hemde abartmadan 1983\'te 2030\'lu yılalrı anlatmış hemde abartı kullanmadan hatta mantıklı bir şekilde hatta dikkatli izleyenler gelişmenin aksine gerileyen bir dünya görebilir ama scoot\'un filmde kullandığı en önemli unsur kuşkusuzki yağmur o karanlık ürkütücü atmosferi yaratmasına o dinmek bilmeyen yağmurun büyük etkisi vardı bana göre. Scoot film için en uygun adamı seçmiş Harrison Ford . Bu filmdede başarılı bir iş çıkartıyor hemde bir bilim-kurgu filmi olmasına karşın abartısız bir karekter ile bazı kişiler diyor filmin baş karekteri hep dayak yedi felan diye en azından saçmalamaktan iyidir çünkü Esas karekterin düşmanları replikant yani robot veya android siz nederseniz diyin yani yetenek olarak insandan üstün varlıklar ayrıca bende gerçekcilik bakımındanda iyi olmuş abartmadan izleyiciyi gerçekten inandırmayı başarmışlar Görselliğe gelirsek bu filimin 1983 yapımı olduğuna inanmak gerçekten zor bir bilim-kurgu filmi oalrak gerçekten başarılı heycanlı bir film genelde bu tür filmlerde iyiler hep abartılı bir şekilde kazanır ama bu filmde ise kazanan tarfın olmadığı final\'in şaşırtıcı ve çok sağlam bir diyalog ile son bulduğu sinemanın temel filmlerinden birisidir. Bana göre. PUANIM 10/9.1 İYİ SEYİRLER.
"Korku içinde yaşamak baya bir şeymiş, değil mi ? İşte köle olmak da öyle bir şey. "
Anlaması ve yorumlaması zor olan felsefik yönü ağır basan bir film. Baştan söyleyeyim öyle herkese hitap etmesini beklemeyin. Zaten bilim-kurgu seven belli bir kitle vardır. Bu film onların bile hepsine hitap etmiyor. Bu film daha çok psikolojik analiz, hal durum ve ağır işlenen yapıları seven kişilerin hoşuna gideceği tarzda bir film. Ben mesela bir bilim-kurgu sever olarak filmin ismi, afişi ve aldığı puanları görünce çok daha hareketli aksiyonu bol bir film bekliyordum. Bu film bu yapıdan çok uzak bir film. Film bildiğimiz bilim-kurgu yapısından uzak. Tabi ki bunun yapım yılı ile alakalı nedenleri de olabilir ama o yıllarda yapılan üst düzey bütçeli ve görsel anlamda çok daha iyi filmler olduğunu göreceksiniz. Burada bence Ridley Scott böyle bir tarz seçmiş kendine. O daha çok işin distopik yapısını, ortam atmosferini, dünyanın geleceğinin nasıl olma yolunda olduğunu göstermek istemiş. Kişiler üzerinden daha çok karakter ağırlıklı bir film olmuş. Bazı sahnelerde kaliteli o döneme göre çok başarılı sayabileceğimiz çekimler, görüntüler vardı.
Şimdi şöyle bir baktığımızda filmde 2019 yılında oldukları söyleniyor. İnsan ister istemez bir karşılaştırmaya gidiyor. Bakıldığında Uçan arabalar, sesli komut algılama cihazları filan tamam ama tüplü televizyon mantığından kurtulamamış olması biraz garip kaçmış. Ridley Scott öngörüsünde 2019 da bir robot-insan çatışması öngörmüş. Ama bunda henüz daha çok erken diyebiliriz. Robotları daha yeni yapıma geçirdiğimiz şu dönemlerde yapay zeka ise henüz üzerinde çalışılan ve kolay olmayan bir teknoloji. Ama bunlar 2019 da olmasa bile belki 2119 da olur. Onu Allah bilir. Ridley Scott bir öngörüsünde doğruyu bulmuş o da şu; Reklam panolarında koca koca gözünüze sokulan Coco Cola yazısını görmüşsünüzdür. Evet bunu bilmiş. Şimdiler de de Coco Cola dünyanın en çok tüketilen ürünlerinden. Ve belki de yıllarca da böyle devam edecek.
Filmin kötü yanları bence çok ağır olması, konunun yavaş ilerlemesi, toplumun genel hal ve durumu değilde sadece birkaç robot ve bir adamın üzerinden yürümesi yani genele yayılamama, olayların geniş çaplı anlatılmaması. İyi yanları ise kostümleri, oyunculukları ve zamanının ötesindeki görselliği diyebilirim. Genel olarak IMDb puanını abartılı buldum. Zamanında çok büyük sükse yapmış bir film olabilir ama şu an için o kadar da göklere çıkarmanın doğru olmadığını düşünüyorum. İyi seyirler... 7.2/10
Ben beğenmedim izlemeden önce büyük beklentilerim vardı ama hayal kırıklığına uğradı yaratılan atmosfer başarılı ama konu insanı çekmiyor ve bi an önce bitsin diyorsunuz,finali ayrı bi şyapıt olarak nitelendirilenmesini abartılı buluyorum
Filmi izlemeden önce yönetmen scott ve harrison ford isimlerini okuyunca süper film dedim içimden ama filmi izleyince öyle değilmiş.Film tamamen boşa çekilmiş.Filmde kurgu yok,akıcılık yok,senaryo desen zayıf.ayrıca filmde boş konuşmalar ve gereksiz sahneler bolca mevcut izlerken sıkıntıdan patladım finali ise daha berbat.10/1
Yaşamayacak olması çok kötü,ama zaten kim gerçekten yaşıyor ki... Yukarıdaki muazzam repliğe rağmen beklediğimi bulamadığım bu filmi nitelemek için en başta kullanacağım kelime ''sıkıcı'' olurdu. 4 yıllık ömürlerini uzatmaya çalışan ''replicant'' diye adlandırılan robotların mücadelesini izlerken kesinlikle robotların yanındaydım.4 yıl gerçekten çok kısa.Düşünsenize Türkiye'de öğretmen olsalar 4 yılda olsalar mecburi doğu hizmetini yapıp sağlık bakanlığınca gasp edilen diplomalarını anca alışiktaşlı olsalar takımlarının şampiyon olduğunu göremezler...Yok yok kesinlikle replicantlardan yanayım...
Günümüz de sıkça gördüğümüz, sırf bilgisayar ile yapılan saçma sapan bilim kurgu filmlerini izlemek yerine bunun gibi olağanüstü daha eski tarihlerde müthiş bir yönetmenin elinden çıkmış, izleyebileceğiniz en iyi bilim kurgu klasikleri arasına girmiş filmleri tercih etmenizi şiddetle öneririm. Defalarca izleyebileceğiniz müthiş bir Ridley Scott filmi. 9,2/10
Dönemin sinema teknolojisinin çok çok üzerinde şimdi izleyince görüntü ve efekt olarak bugünün bilimkurgularından ayırması güç fakat sürükleyicilik ve kurgu olarak pekde tatmin edici bulmadığım,bilim kurgu otiretelerince türünün gelmiş geçmiş en iyi örneği sayılan film.10/6
Bende hayal kırıklığı yaratması neden bilmiyorum. Belki izlemeden önce büyük beklentilere girdim. Ve tabi herkesin de dediği gibi yılına göre iyi bir demek gerekir.
Tüm zamanların en iyi bilim-kurgu filmi.Muhteşem görselliği,harika oyunculuğu,karamsar gelecek tasarımı ve Vangelis imzalı sinema tarihinin en iyi müzikleri.Filmin en önemli karakteri Rutger Hauerin çarpıcı bir sekilde can verdiği replicant Roy Batty.Pris hariç tüm arkadaşları bıçak koşucusu tarafından yok edilen Roy yaşam süresi sona erdiği için ölmektedir.Sebastian adlı dizayncıyı kullanarak yaratıcı Tyrellın karşısına çıkar.Filmin en önemli ve etkilleyici sahnesinde yaratıcı ile yaratan karşı karşıyadır.Roy piramit benzeri şirketinde yaşayan yaratıcısına sorar:-Üretici ürettiği şeyi tamir edebilir mi?Daha çok hayat istiyorum babaa....Tyrell bir çok yolu denediklerini ama bir virüs yüzünden ölümleri engelleyemediklerini söyler.Roy-Sonunda öleceğiz öyle mi?Tyrell-Her şey sonuçta ölüyor.Ölümsüzlüğü ve daha çok hayatı isteyen yaratılan ile yaratıcının karşılaşması hangi filmde bunca etkileyeci ve anlamlı işlenmiştir.10/10
Blade Runner'ı izlemeden önce detaylarına şöyle kabaca bir göz attığınızda yüksek beklenti içine giriyorsunuz. Yönetmen koltuğunda "Gladyatör ve Marslı" gibi iki başarılı filmin de yönetmenliğini yapmış sektörün önemli isimlerinden Ridley Scott'ı görüyoruz. Film orjinal fikir olarak bir kitaptan alınmış, söz konusu kitabı okumadığım için bir karşılaştırma yapamıyacağım. 1982 yılında yapılmış bir film olarak günümüze dair iyi gözlemler yapılmış. O dönemdeki insanlar, günümüz hakkında mekanik, karanlık ve doğanın olmadığı yok olmanın eşiğinde bir dünya düşünüyormuş, haksız da sayılmazlar fakat film sadece yapım yılı düşünüldüğüne başarılı. Basit senaryosu ve seyirciyi tatmin etmeyen finaliyle vasatta kalıyor. Özetle; yıldız isimlerin iyi performans sergilediği ortalama bir bilimkurgu olarak nezdimde yerini aldı.
Yapıldığı yıla göre düşünürseniz çok iyi fakat günümüzle (teknoloji) kıyaslanırsa orta düzey kalabilecek filmlerden bir tanesi.Bilim kurgunun tarihçesi adına izlenebilecek filmlerden birisi.Son sahnesiyle şapka çıkartılacak yapımlardan. Saygılar...
yarattığı karanlık cyberpunk ve film-noir havası bence filmin en büyük artısı. diğer bilimkurguların aksine pek öyle janr tanımayan başlı başına bir filmdir blade runner. içinde bir sinema izleyicisinin tatmin olacağı her öğeyi bulundurur. bugün director's cut versiyonunu da izledim ve bu filme bir kez daha aşık oldum. kesinlikle tekrar tekrar izlenmesi gereken bir kült.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.