"Bir tıp öğrencisi olan Courtney, daha önceden kimsenin yapmadığı ve kendisinin cevabını merak ettiği bir şeyi yapmak istiyordur; öldükten sonra nelerin yaşandığını görmek. Bu yüzden arkadaşlarının yardımıyla birlikte kalbini durdurduktan sonra ölümün ötesinde yaşanan şeylere tanık olur. Ve geri döndüğünde ise hiç sahip olmadığı yetenekler kazanır. Bu deneyler giderek büyümeye başlayınca ise her bir kişi, geçmişte yaptığı kötü şeylerle yüzleşmek zorunda kalacaktır."
Lafı uzatmadan konuya dalmam gerekirse Flatliners, bu yıl izlediğim en kötü filmlerden birisiydi. Filmin yaratıcı bir konusu var ama bu konuyu işleyen ilk film değil. Hatta 1990 yapımı aynı adlı filmin bir "remake"i aslında. Yani bu filme dair orijinal veya izlenesi kılan hiçbir şey yok.
Ayrıca Ellen Page'in karakteri Courtney'i saymazsak, geriye kalan ana karakterler bu yıl sinemada izlediğim en aptalca kararları veren kişilerdi. Üstelik ne akla hizmetse, filmin kendisi Courtney'e odaklanmak yerine bu karakterlere daha fazla zaman ayırmayı tercih etmiş. Yani filmin büyük kısmında hiç umursamadığınız bu karakterlerle baş başa kalıyorsunuz ve film iyice çekilmez bir hal alıyor.
Bunun dışında teknik bakımdan da bu film son derecede yapmacıktı, filmdeki hiçbir sahneyi gerçekçi veya sürükleyici bulmadım. Üstelik bu film hakkında bu kadar kötü şey olması, beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü aslında filmin içeriğine bakarsanız, Flatliners rahatça ortalamanın üzerinde bir iş olabilirdi.
Filmin başrolünde çok başarılı olduğunu düşündüğüm Ellen Page var ve onun karakteri kesinlikle hikayede en çok ilgimi çeken kişiydi. Filmin yönetmeni Niels Arden Oplev ise orijinal Ejderha Dövmeli Kız'ı yönetmişti, yani film iyi bir yönetmenin elinde. Ama Ellen Page ve bazı yaratıcı fikirlerin dışında bu film hakkında söyleyecek hiç iyi bir şey bulamadım. Sonuç olarak bütün bu saydığım kötü şeyler ise, senaryoyu işaret ediyor. Ve bunu söylemek gerçekten garip çünkü bu filmin senaristleri Peter Filardi, orijinal Flatliners filmini ve Ben Ripley ise harika bulduğum Yaşam Şifresi filmlerinin senaryosunu yazmış.
Bu film, bir türlü ne olmak istediğini bilmiyor. Hatta dürüst olmam gerekirse, ben bile bu filmin hangi türde olduğunu bilmiyorum. Flatliners, aynı anda suçluluk hakkında bir dram, karakterler hakkında bir komedi ve tıp ile ilgili bir gerilim olmaya çalışıyor. Ayrıca bütün bunlar yaşanırken bir jump-scare şöleniyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Ve film bu türlerin hepsinde başarısız oluyor.
Bu film hakkında söyleyecek pek başka bir şey bulamıyorum doğrusu. Dediğim gibi, bazı yaratıcı fikirler ve zar zor gördüğümüz Ellen Page'in karakteri dışında, Flatliners'ı iyi bir film yapan elementlerden hiçbiri ortada yok. Senaryo fazlasıyla karışık, ana karakterler ise bir klişe korku filminden çıkmış gibi saçma sapan kararlar vermekle yükümlü ve hikayenin tonu ise çorba gibi darmadağınık. Evinizin televizyonunda arka planda öylesine oynayabilecek olmasının dışında, Flatliners'ı izlemek için hiçbir iyi sebep yok. Böyle yaratıcı bir fikre sahip, gerilimli bir film izlemek istiyorsanız, 27 yıl önce çıkmış olan orijinal filmi izlemeniz daha iyi olur. Bu yılın en kötü filmlerinden birisi. Uzak durmanızı tavsiye ederim.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Ellen Page.
+ Bazı yaratıcı fikirler...
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- ...ne olmak istediğini bilmeyen bir senaryo tarafından mahvolmuş.
- Hiç umursamayacağınız, saçma kararlar veren yan karakterler.
- Görsel efektler.
- Hikayesine dair hiç orijinal bir şeyin olmaması.
TOPLAM PUAN: 1.6/10