Hesabım
    Ters Yüz
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Ters Yüz

    Hayat misali, keder de var neşe de...

    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Canınızın hiçbir şey yapmak istemediği, kaybolmuş hissettiğiniz, dahası hislerinizin köreldiği günler yaşadınız mı? Belki de kişiliğinizi oluşturan, sizi siz yapan ‘dayanak adalarınız’ bir bir yıkılmıştır, içiniz tarumar, zihninin alt üst olmuştur? Zira 11 yaşındaki Riley’in başına gelen tam da bu! Bu Cuma ülkemizde de vizyona girecek olan animasyon film Ters Yüz bizi, içimizdeki duygu dünyası ve belleklerimizin dehlizleriyle tanıştırmayı hedefliyor.

    Efsane film  Oyuncak Hikayesi’nin hikayesinde imzası olan, kısa animasyonlardan sonra ilk olarak 2001 tarihli Sevimli Canavarlar filminde kamera arkasına geçen Pete Docter rüştünü, 7’den 70’e herkesi ağlatma potansiyeline sahip Yukarı Bak ile kanıtlamıştı. 2010’da En İyi Animasyon film dalında Oscar aldığı ikinci uzun metrajlısından sonra şimdi de Ters Yüz ile “kafamızın içine” mercek tutan Docter,  “Bende orijinal öykü bitmez” dercesine senaristler  Josh Cooley ve Meg LeFauve’yi de yanına alıp oldukça başarılı bir projeyle animasyonseverlerin karşısına çıkıyor.

    5 temel duygu durumundan, Neşe, Üzüntü, Korku, Öfke ve Tiksinme yola çıkarak insan hayatının, anılarının ve kişiliğinin nasıl şekillendiğini, özetle ‘aslında içerde neler döndüğünü’* keyifli bir animasyon senaryosuna yediren ekip, mesaj kaygısını bas bas bağırmadan hem küçüklere, hem de güncel esperileriyle onları sinemaya getiren ebeveynlerine sesleniyor. Tek amacı Riley’in mutlu etmek olan ‘Neşe’nin niyeti her ne kadar iyi olsa da, Üzüntü ile çıktığı macerada onun da öğreneceği yeni şeyler olduğunu görüyoruz; çocuk seyirci kitlesine mutluluğun yanı sıra üzüntü, korku, öfke ve nihayetinde iğrenmenin de insan bütünlüğünün bir parçası olduğunu fısıldayan yapım, yeri geldiğinde ağlamanın da yola devam etmek için gerekli anahtar olduğunu ifade ediyor.

    Mesajlı temasını bir yana koyacak olursak, tıpkı Yukarı Bak’ta olduğu gibi ‘iki kişiyle başlayan bir yolculuğa yeni figürlerin eklenmesi ve amaçların çeşitlenip, artması’ kalıbını kullanan senaryo yapısı, küçük seyircilerin dikkatini dağıtmayacak biçimde doğrusal bir kurgu izliyor. Özellikle gelişme bölümünde karşımıza çıkan Riley’in hafıza katmanları, hayal dünyası ve iyi güldüren rüyalar stüdyosu incelikli bir teknik çalışmanın sonucu ortaya çıkmış görünüyor. Kızarmış patates ormanı, Kanadalı hayali erkek arkadaş, soyut kavramlar geçidi ve nihayetinde bilinçaltı gibi detay plan ve sahneler pastel tonları ağır basan filmi salt zenginleştirmekle kalmıyor, en keyifli esprilere de zemin hazırlıyor.

    Bu açıdan bakıldığında Pixar Animation Studios ve Walt Disney Pictures ortaklığı ile kotarılan yapımda teknik anlamda kusur bulmak neredeyse imkansız. Getirilebilecek tek eleştiri filmin 3D formatında sunulması olabilir; zira iki boyutlu halini de seyreden biri olarak görsel tatmin anlamında arada hiçbir fark olmadığını belirtmem gerek.

    Son bir nokta olarak da filmin Türkçe dublajının çok iyi bir kadrodan çıktığını eklemek gerek. Afişte Üzüntü’nün seslendirmeni olarak yer alan Gupse Özay’ın vurguları ve çalışılmış boğuk ses tonu karakterin ruhuna cuk oturmuş. Başrol gibi kabul edebileceğimiz Neşe’nin ve mesai arkadaşlarının sesleri, Türkçe dublajlardan aşinası olduğumuz deneyimli isimlere Aysun Topar (neşe), Murat Şen (korku),  Ercan Demirel (öfke), Suzan Acun (tiksinti)ve Engin Alkan’a (Bing Bong) emanet. Küfürlü/argo içerik açısından da tertemiz bir yapım olan Ters Yüz’ün bir yıldızı da hem yerel dublaj ekibine hem çeviri kadrosuna ait.

    Özetle hazır okullar yeni kapanmışken çocuğunuza halen bir karne hediyesi arıyorsanız, bu Cuma filminiz hazır. Gidin, görün siz de eğlenin.  

    twitter.com/duygukocabayli

    Dip not*: Woody Allen’ın Everything You Always Wanted to Know about Sex filmine selam olsun!

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top