Hesabım
    Şimdiki Zaman
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Şimdiki Zaman

    Son yılların yüz akı Türk filmlerinden biri...

    Yazar: Ali Ercivan

    Belmin Söylemez'in ilk uzun metrajlı kurmaca filmi Şimdiki Zaman'ı İstanbul Film Festivali'ndeki  gösteriminde izleyişimizin üzerinden neredeyse bir buçuk sene geçti. O festivalde (ve daha sonra Ankara'da) başrol oyuncusu Sanem Öge'ye En İyi Kadın Oyuncu ödülünü getirmişti film. Öge, tüm hayatını çevresine inşa ettiği sevgilisinden ayrılmış, işsiz, umutları tükenmiş bir kadın olan Mina'yı canlandırıyor. Hayali, Amerika'ya gidip yeni bir başlangıç yapmak. Bunun için de para biriktirmesi gerek... Filmin yazıldığı tarihlerde, yani bundan iki üç yıl önce ekonomik krizin etkileri daha canlıydı tabii. İş yok Mina için. Çaresizlikten, Beyoğlu'nda falcı arayan bir cafe'ye başvuruyor genç kadın. Kahve falı bakmayı bildiğine dair yalan söyleyerek işi alıyor. Şimdiki Zaman'ı tek başına şahane bir filme dönüştürmeye yeten basit bir fikir var. Senaryoyu yazan Belmin Söylemez ve Haşmet Topaloğlu'nu sırf bunun için bile tebrik etmek gerek. Mina,  kahve falı bakmayı hiç beceremediğinden, ilk zamanlar işinde zorlanıyor. Sonra kendiliğinden, bir metod keşfediyor. Tüm kahve fincanlarında kendini okumaya başlıyor. Tüm müşterilere kendini anlatıyor. Kendi acılarını, kendi hayal kırıklıklarını, kendi umutlarını... Ve karşısına gelen bütün kadınlar kendilerinden bir şeyler buluyor Mina'nın anlattıklarında. Acıları aynı, hayal kırıklıkları aynı, umutları aynı çünkü. Üç aşağı beş yukarı... Bir de bakıyor ki Mina, bütün kadınlar ona gelmeye başlamış fal baktırmak için. Bahşişler, evlerdeki kabul günlerine çağırmalar... Nihayet cebi para görüyor biraz Mina'nın. Ama hayat ne kadar umduğu gibi gidiyor? Acılar, hayal kırıklıkları, boşa çıkan umutlar ne kadar değişiyor?

    Geniş kitlelerin bu filmi nasılsa izlemeyeceği düşünüldüğü için, daha ziyade festival seyircisine yönelik bir tanıtım çalışması var Şimdiki Zaman'ın. Mantıklı, akıllıca olan muhakkak budur, itiraz etmiyorum. Ancak seyircinin bir şeyi gözden kaçırmayacağını umuyorum. Bu soğuk, mesafeli, fazla entelektüel yaklaşılmış bir sanat filmi değil. Çeşitli amatörlükleri var, kabul ama son derece duygusal, Yeşilçam damarına yakın duran bir iş aynı zamanda. Çeşitli Yeşilçam filmleriyle paralel kurgulanmış sahneleri bile var zaten. Diyeceğim o ki, bence bu ülkenin insanı, özellikle de kadını, Şimdiki Zaman'da kendinden bir şey muhakkak bulacaktır. Hasret kaldığımız ölçüde insancıl, hisli ve sevilesi bir film karşımızdaki.

    Beni rahatsız eden tek bir nokta var. Mina gibi belli ki okumuş etmiş, akıllı bir genç kadının kendini bu denli Amerika'ya gitme hayallerine kaptırmış olmasını inandırıcı bulmuyorum. Amerika vizesi için kura çekilen bir çarkıfeleğin önünde bu denli çocukça bir heyecanla dikilmesini, pek bu karaktere yakıştıramıyorum. Senaryoda karaktere para biriktirmek ve buralardan kaçıp gitmek için bir sebep, bir motivasyon yaratma gerekliliğini anlıyorum. Ama doğru motivasyon bu değil sanki. Geçmişte oraya gidip yerleşmiş, hayatını kurtarmış bir halasının olması bile benim gözümde Mina'nın bu zayıf halini açıklamaya yetmedi. Biraz eğreti kaldığını düşündüm bu Amerika meselesinin.

    Ancak bunu gözardı ettiğinizde, gerçekten son yılların yüz akı Türk filmlerinden biri Şimdiki Zaman. Her şeyden önce, duygusu var. Bunu bulabilmek bile lüks olabiliyor sinemamızda. O yüzden çok değerli buluyorum Belmin Söylemez'in filmini.

    twitter: aliercivan

    You Tube: Paralel Kurgu 

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top