Afacan ve Kurbağa Surat: Beyazperde.com eleştirisi

Nereden baksanız 15 seneden fazla olmuştur büyüklere hitap etmeyen, başlı başına bir çocuk çizgi filmi için sinemaya gitmediğim. Evet, Afacan ve Kurbağa Surat tam 0-10 yaş (hatta daha bile altı olabilir zira günümüz çocukları artık çok cin!) aralığına hitap eden bir hikaye kurgusuna ve anlatım diline sahip olan, tam bir çizgi film.

Sevimli yaramazlıklar yapmakta üstüne olmayan Victor ve onun sadık köpeği Sosis'in küçük bir kasabadaki eğlenceli maceralarını anlatan film, kötü karakter unsuru olarak bu ikilinin karşısına kasabanın yaşça daha büyük olan belalı çocuğu Freddy'yi koyuyor. Filme ‘kurbağa surat' olarak adını da veren Freddy karakteri, aslında hem kötücül hem de bazen acınası yanları da olan baya "haşarı" bir delikanlı. Bütün işi gücü yaz tatilinde başta Victor olmak üzere kendinden küçük çocukları pataklamak ve eziyet etmek gibi görünene Freddy, kendisinden yaşça ve fiziken iri olan büyükleri karşısında da süt dökmüş kediye dönüyor. Öyle ki Freddy çocukları korkuttukça kimse onun yanına yaklaşmıyor ve bir anda kendinizi onun yalnızlığına üzülürken buluyorsunuz. Ama emin olun ki bu çok kısa sürüyor.

Çizgi filmin esas çekişmesini oluşturan ve Victor'ın çoğu zaman paçayı kurtardığı Victor-Freddy kavgaları, kasabaya gezici bir sirkin gelmesiyle zirveye çıkıyor. Zira Victor'a karşı zaten öfke dolu olan Freddy, onun köpeği Sosis ile sirkte gösteri sunacağını öğrenince bütün hünerlerini kullanıp Victor'ın yerini almaya çalışıyor. Tam başardım sandığında ise planlar şekil değiştiriyor. Tabii Victor'ı onun elinden ve hain planlarından her daim kurtaran sevimli dostları Jacob ve Clara'yı da unutmamak lazım.

Tam bir çocuk çizgi filmine yakışır biçimde filmin dublaj dili de gayet usturuplu çevrilmiş. Öyle ki Victor ve Freddy'nin birbirine ettiği en ağır laflar böcek-yiyen ve kurbağa-surat'tan öteye gitmiyor. Bazen arada "seni gerizekalı!" dediği de oldu ama günümüz çocuklarının bundan terbiyesinin bozulacağını da pek sanmam. Filmde büyüklere yönelik kulağıma takılan tek espri "Biliyorsun ki kurbağa yemek yasaktır. Ama bir Fransız'san orası başka!" oldu.

Ayrıca sirk sahnelerindeki uçuk ve abartı gösteri karakterleri de bir önceki nesle nazaran hiç sirk görmemiş çocuklar için ilginç tasvirler olacaktır. Ne yalan söyleyeyim bir an aklıma Kafka'nın acıklı ve meşhur hikayesi Açlık Cambazı'ndaki sıska adamcağız ve onun kent kent gezdiği absürt sirk gelmedi değil. Gene de fellik fellik bifteklerini arayan Bay Güçlü, beni bile güldürmeyi başardı.

Sonuçta karşımızda 7 yaşındaki çocuğunuzu alıp gönül rahatlığı ile götürebileceğiniz, 80 dakikalık temiz bir çizgi film örneği var. Konusu da bir çocuk için eğlenceli sayılabilir, 3D yönü ise sırf ticari açıdan bir göstermelik...