Festival aşkı!
Yazar: Ali ErcivanGençlerin aksırana tıksırana kadar içip eğlendikleri bir müzik festivaline davet ediyor bizi Bu Gece Benimsin (You Instead). İskoçya'daki "T in the Park" adlı festivalde sahne alacak iki grubu tanıyoruz: Meşhur bir elektropop ikilisi olan The Make ile yeni yeni tanınan bir kızlar grubu The Dirty Pink. The Make'in solisti Adam ile Dirty Pink'in solisti Morello, yok yere bir kavgaya tutuşuyorlar filmin açılışında. Ve adamın teki gelip ikisini bileklerinden birbirine kelepçeliyor. Bu zoraki dönüm noktasıyla filmimiz başlıyor.
Her türlü güvenliği ve elemanı bulunan büyük bir festival alanında nedense kelepçeyi açmanın hiçbir yolunu bulamayan Adam ile Morello, bir buçuk günlük süreç boyunca birbirlerine mecbur kalıyorlar. Her ikisinin sevgilileri, grup elemanları ve The Make'in menajeri ile yan karakterlerimiz tamamlanıyor. Kaçınılmaz olarak Adam ile Morello'nun duygusal yakınlaşmasını ve arka planda da müzik festivalini izliyoruz.
İskoç yönetmen David MacKenzie'yi son yıllarda bizde de vizyona girmiş olan Tutku Nehri (Young Adam), Yeryüzündeki Son Aşk (Perfect Sense) ve Ashton Kutcher'lı Çapkın (Spread) gibi filmlerinden tanıyoruz. Yine müziğin ön planda olduğu bir yapımla karşımıza çıkan Mackenzie, küçük bir aşk ve gençlik filmi sıkıştırmak istemiş sanki araya.
Zaten Bu Gece Benimsin'de en çok işleyen kısımlar konser ve müzik altı sahneleri. Adam ile Morello'nun mecburi birlikteliği "Tuvalete nasıl gidecekler? Gece nasıl uyuyacaklar? Sevgilileri ne tepki verecek?" gibi bariz soru işaretleri üzerinden, son derece tahmin edilebilir çizgide ilerliyor. Ancak The Dirty Pink ilk sahne aldığında Adam'ın performanslarına müdahale etmesi ve ortaya keyifli bir düet çıkması gibi müzik merkezli sahneler, iki kahramanımızın yakınlaşmasını daha özel ve inandırıcı kılıyor.
Başrollerdeki Luke Treadaway ve Harry Potter serisi ile Game of Thrones dizisinden tanıdığımız Natalia Tena, filmin doğal ve gerçekçi üslubu içinde sırıtmayan oyunculuklar veriyorlar. Aralarındaki kimya da yeterince sağlam. Belgesel-vari bir biçimle aktarılan festival ortamına da dahil olmak zor değil. Bir tek menajer karakteri az karikatür kalıyor ve The Make'in tek atımlık bir gruptan fazlası, hatta böylesine popüler olabileceğine pek ikna edilemiyoruz, hepsi o.
Ancak neticede maksimum 30 dakikada toparlanabilecek, 80 dakikaya yakın süresi bile fazla gelen çünkü dramatik olarak fazla hafif bir film karşımızdaki. Araya giren konser sahneleri ile "Aslında herkes çok yalnız ve sevgiyi arıyor" tadında klip sekansları, ite kaka ancak uzun metraj tanımına ulaştırıyor filmi. Bu Gece Benimsin'i zayıf kılan bu. Yoksa Adam ile Morello'nun aşkına inanıyor, mutlu sona ulaşmalarını istiyoruz. Aşk hikayesi pekala işliyor yani. Fakat yine de bir Once değil.
Twitter: aliercivan
YouTube ve Vimeo: Paralel Kurgu