Alex, annesi rahatsızlanınca onunla birlikte hastanede refakatçi olarak kalmaya başlar. Bu süreçte hastane ortamında tanıştığı insanlar kendisi için bambaşka dünyaların kapılarını açacaktır. Her kafadan bir ses çıkar, herkes bazı tavsiyeler verir ve genç Alex sonunda hastalık hastası, nevrotik ve çocuksu biri haline gelir. Bu arada annesi iyileşir ama oğlu iyi niyetiyle pek çok hataya düşecektir..
Adrian Sitaru’nun Oltanın Ucunda filminden sonra çektiği ikinci uzun metrajlı çalışması olan yapım, yönetmenden otobiyografik izler de taşıyor. İstanbul Film Festivali'nin Genç Ustalar bölümünde gösterilen film, 2011 Locarno Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini almıştı.
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 2011, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 2011.