Öncülünün aksine daha çok çocuklara hitap ediyor...
Yazar: Misafir Koltuğuİlki 2009 yılında vizyona giren ve Liseli Polisler gibi başarılı sayılabilecek bir komedi - aksiyon filminin yönetmen ikilisi Phil Lord ve Chris Miller tarafından yönetilen Köfte Yağmuru animasyon filmi "sağanak yağışlı" olarak devam ediyor! Bu sefer Cody Cameron ve Kris Pearn tarafından yönetilen devam filmi Köfte Yağmuru 2 tüm çabalarına rağmen ilk yapımın başarısına ulaşamayan, yine de zevkle izlenen bir çalışma olmuş. 2009 tarihli Köfte Yağmuru'nda Lord ve Miller'ın kendilerine has ince esprileri sayesinde güçlenen hikaye bu sefer -maalesef ki- daha çok çocuklara hitap eden bir basitliğe indirgenmiş. Bu gerilemedeki en büyük etken ise ilk filmde Lord'un yazdığı zihni sinir fikirlere sahip ve yetişkinlere de hitap eden senaryonun, Köfte Yağmuru 2'de John Francis Daley'e emanet edilmesi olmuş belli ki...
Köfte Yağmuru aynen ismi gibi orijinal bir animasyon filmiydi. Sadece 4-5 yaşlarındayken bile Nikola Tesla'ya özenebilen, geleceğin en büyük bilim adamı ve mucidi olma hevesiyle yanıp tutuşan Flint Lockwood adlı genç bir adam ve onun kendini kanıtlama çabası filmin en önemli sac ayaklarıydı. Ona sonuna kadar destek veren annesinin ölümü, sıradan bir dükkan sahibi olan babasının sevgisini kazanmak için çabalaması, en sonunda tüm dünyayı baştan sona sarsacak bir buluşa imza atması, genç Flint kadar seyircisini de heyecanlandırıyordu. Ortada sıradan bir çocuk filminden çok baba ve oğul ilişkisine sağlam bir bakış atan ve en önemlisi de tüketim toplumuna karşı sert bir duruş sergileyen oldukça farklı bir animasyon vardı. Açgözlü ve sonuna kadar "tüketmeyi seven" belediye başkanının ağzından eksik olmayan "her şeyin en büyüğü makbuldür" fikrine savaş açan yapım bu gibi olgun fikirlerle yetişkinlere de selam ediyordu. Peki ya hikayeyi devam ettiren Köfte Yağmuru 2'de durum ne alemde?
Açık konuşmak gerekirse Köfte Yağmuru 2, öncülünün aksine daha çok çocuklara hitap ediyor. İlk filmde kahramanlarımızın yaşadığı ada, Flint'in acaip icadı sayesinde dev bir yemek şehrine dönüşmüştü ancak genç adamın tutkusu ve deli divane aşık olduğu yeni yetme hava durumu sunucusu Sam'in desteği her şeyin tatlıya bağlanmasını sağlamıştı. Köfte Yağmuru 2 tam da bu noktadan, ilk filmin finalinden devam ediyor ve yaşanmayacak haldeki adanın Flint'in idolü olan bir bilim adamının desteği ile yaşanır hale getirilmesi teklifini perdeye yansıtıyor. Genç mucit ona bilimi sevdiren bu TV'lerin meşhur yüzünü görünce çıldırıyor ve her dediğini yapmak için sıraya giriyor. Görünüşte sadece zengin bir bilim adamı olan V aslında her şeyi ticarete dökmüş olan bir adam ve dünyaya hükmeden günümüz şirketlerinin adeta bir alegorisi olarak çizilmiş. Ada halkı evlerinin eski haline getirilmesi için cömert teklifi kabul ediyor ve büyük şehire taşınarak tüketim toplumunun sıradan birer üyesi haline geliyorlar. Bay V'nin asıl hedefi ise oldukça farklı. Amaç genç Flint'in sudan yemek üretebilen icadını bulmak ve onun sayesinde, kendisine uzun yıllardır servet kazandıran bir besin takviyesini yeniden tasarlayarak piyasaya sürmek.
İlk filmin kendine has ve uçuk dünyası bu sefer canlanmış yemeklerin, sebze ve meyvelerin hükmettiği ada ile iyice renklenmiş ancak bir yandan da gerçekliğini kaybetmiş. Flint'in babası Tim, sevgilisi Sam, düzenin koruyucusu zenci polisimiz ve eski kabadayı yeni iyilik meleği Brent spot espriler ile akıcılığı beslese de, ağızda bırakılan yavan tadı bir türlü silemiyor. Yapımın verdiği mesajlar her ne kadar güzel olsa da, Köfte Yağmuru'nun aksine fazlasıyla kör göze parmak diyerek midede hafif bir ekşimeye sebep oluyor. Her şeye rağmen küçüklerin yanında ebeveynlerin de sıkılmadan izleyebilecekleri, sonuçta eğlence oranı yüksek anlatımıyla ileride de hatırlanabilecek bir yapım Köfte Yağmuru 2. Afiyet olsun!
Burçin Aygün
burcinaygun@gmail.com