Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
4,3
716 Puanlama
X-Men: Geçmiş Günler Gelecek hakkında görüşlerin ?
5
9 Eleştiri
4
20 Eleştiri
3
8 Eleştiri
2
1 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
TEK KELİME İLE BAŞYAPIT
"GELECEK ASLA BELİRLENMİŞ DEĞİLDİR." Marvel Phase 2 henüz tam anlamıyla bitmiş değil çıkacak birkaç tane daha film var ama ne kadar hepsini çok sevsem de Phase 2 içinde beni en çok heyecanlandıran X-MEN: Days of Future Past'dı. çünkü mükemmel bir ana tema ve mükemmel bir birlik söz konusu. şunu hala anlamak istemeyenler var filmimiz X3'ten sonrasını anlatıyor. Days of Future Past'in orijinal çizgi-romanında aslında geçmişe gönderilen Wolverine değil, Shadowcat. bunun dışında filmdeki her şey çizgi-romandakiyle uyumluydu. bu kadar kalabalık kadroya ve bu kadar kalabalık süper-kahramanlara rağmen her şey inanılmaz dengeli tutulmuştu. konu o kadar etkileyici ki The Wolverine filminin "end of credits" sahnesinde Magneto ve Xavier'ın "yardımına ihtiyacımız var." demeleri her şeyi gösteriyordu aslında. filmdeki düşmanlar hakikaten çok güçlü. düşmanlar da yetmiyormuş gibi her karakterin içindeki o intikam olgusu film boyunca dinmiyor. böyle olunca da gerçek düşmanın ya da düşmanların kim olduklarını film boyunca düşünüyorsunuz. Mystique, X-MEN içinde her zaman en sevdiğim karakterdir. önceki X-MEN'lerde bu kadar popüler değildi ama Jennifer Lawrence faktörüyle beraber daha fazla öne çıkarılmasına çok seviniyorum. hatta filmin kaderinin onun ellerinde olması harikaydı. filmin sonu inanılmazdı benim için. end of credits sahnesi de öyle. serinin bir sonraki filmi; Apocalypse çok iyi olacak ve buna bu filmde alt zemin hazırlandığını düşünüyorum. zaten son sahneyi izleyince bunu anlayacaksınız. Bryan Singer'a seriyi daha da mükemmelleştirdiği için teşekkür ediyorum. en iyi X-MEN filmiydi benim için. Umut.
"GELECEK ASLA BELİRLENMİŞ DEĞİLDİR." Marvel Phase 2 henüz tam anlamıyla bitmiş değil çıkacak birkaç tane daha film var ama ne kadar hepsini çok sevsem de Phase 2 içinde beni en çok heyecanlandıran X-MEN: Days of Future Past'dı. çünkü mükemmel bir ana tema ve mükemmel bir birlik söz konusu. şunu hala anlamak istemeyenler var filmimiz X3'ten sonrasını anlatıyor. Days of Future Past'in orijinal çizgi-romanında aslında geçmişe gönderilen Wolverine değil, Shadowcat. bunun dışında filmdeki her şey çizgi-romandakiyle uyumluydu. bu kadar kalabalık kadroya ve bu kadar kalabalık süper-kahramanlara rağmen her şey inanılmaz dengeli tutulmuştu. konu o kadar etkileyici ki The Wolverine filminin "end of credits" sahnesinde Magneto ve Xavier'ın "yardımına ihtiyacımız var." demeleri her şeyi gösteriyordu aslında. filmdeki düşmanlar hakikaten çok güçlü. düşmanlar da yetmiyormuş gibi her karakterin içindeki o intikam olgusu film boyunca dinmiyor. böyle olunca da gerçek düşmanın ya da düşmanların kim olduklarını film boyunca düşünüyorsunuz. Mystique, X-MEN içinde her zaman en sevdiğim karakterdir. önceki X-MEN'lerde bu kadar popüler değildi ama Jennifer Lawrence faktörüyle beraber daha fazla öne çıkarılmasına çok seviniyorum. hatta filmin kaderinin onun ellerinde olması harikaydı. filmin sonu inanılmazdı benim için. end of credits sahnesi de öyle. serinin bir sonraki filmi; Apocalypse çok iyi olacak ve buna bu filmde alt zemin hazırlandığını düşünüyorum. zaten son sahneyi izleyince bunu anlayacaksınız. Bryan Singer'a seriyi daha da mükemmelleştirdiği için teşekkür ediyorum. en iyi X-MEN filmiydi benim için. Umut.
böylesi güzel bir filmi yapabilmek için bir mutant kadar zeki olmak gerekir kesinlikle izlenmeli 9/10
Gelecekten geçmişe dönme hikayesinin anlatıldığı bu bölümde mutantlar, neredeyse durdurulması imkansız sentineller tarafından avlanıyor ve soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
Yedinci X-Men filmimiz; hem tüm X-Men yıldızlarını bir araya getiren hem de hikayenin özüne bağlı kalarak kurgulanan senaryosu ile seriyi kusursuz bir şekilde devam ettiriyor.. 130 dakika boyunca temponun neredeyse hiç düşmediği film, yaratıcı ve etkileyici aksiyon sahneleri ile de dikkat çekiyor. Bunun en büyük sebebi, her mutantın özelliğini – birbirine bağlı güçlerini ve sentinellerin ihtişamını bizi boğmadan, eşit – abartısız aktaran Bryan Singer. İlk iki X-Men filminin de yöneten Singer, müthiş bir geri dönüş yapmış.
Yedinci X-Men filmimiz; hem tüm X-Men yıldızlarını bir araya getiren hem de hikayenin özüne bağlı kalarak kurgulanan senaryosu ile seriyi kusursuz bir şekilde devam ettiriyor.. 130 dakika boyunca temponun neredeyse hiç düşmediği film, yaratıcı ve etkileyici aksiyon sahneleri ile de dikkat çekiyor. Bunun en büyük sebebi, her mutantın özelliğini – birbirine bağlı güçlerini ve sentinellerin ihtişamını bizi boğmadan, eşit – abartısız aktaran Bryan Singer. İlk iki X-Men filminin de yöneten Singer, müthiş bir geri dönüş yapmış.
Singer, yönetmenlik becerisini X-Men evrenine olan hakimiyeti ile birleştirerek yine çok kaliteli bir filme imza atmış. Milenyum ile birlikte hayatımıza giren çizgi roman-aksiyon filmlerinin geçen yaklaşık 15 yıllık süre zarfında sayısını dahi unuttuk. Hemen her yıl devam filmleri, ortak filmler vs. ile devam eden ve gittikçe seviye yükselten bu janr, kısa vadede son bulmayacak gibi görünüyor. Çizgi roman ve karakterlerin önceden de çok sıkı hayranları tabii ki vardı. Ancak çok büyük bir kesim perde uyarlamaları sonucu bu evrenler ile tanıştı ve takipçisi haline geldi. Takipçi kitlesi oluşturabilmek aşamasında da yönetmenlerin, aktörlerin kısacası tüm film ekibinin üzerine büyük pay düşüyor. X-Men özelinde bakarsak, ana karakter Wolverine (Hugh Jackman) ve diğer önemli mutantlar ile birlikte olumlu bir hava yakalanmıştı ilk filmden itibaren. Arada Wolverine'in kendi macerasını izledik, "flashback"ler ve "flashforward"lar oldu sürekli. Bunlar gözümüzü tırmalamadı. Bir şekilde ana hikaye toparlanıp tekrar rayına oturtuldu.
X-Men evreni "First Class" ve "Days of Future Past" ile yeni bir viraja girdi aslında. Fassbender, McAvoy, Jennifer Lawrence'lı yepyeni bir virajdı bu. Oldukça riskli de denebilir. Ancak bir yandan da evreni seyircinin gözünde canlı tutmak adına mutlaka gereken, doğru bir hamle. Özellikle Fassbender tüm karizmasını Magneto'ya aktarabildi ve benim gözümde seriye çok önemli bir itici güç kattı.
"Days of Future Past" serinin diğer tüm halkaları gibi hem kendi içinde apayrı bir hikayeye sahip, hem de sonuna kadar diğer filmler ile kuvvetli biçimde bağlantılı. Logan'ın 70'li yıllara, yani "First Class"ta ekibi bırakmış olduğumuz yıllara yakın bir döneme geri dönmesi ve mutantların gelecekte varlıklarını sürdürebilmeleri adına tarihi bir nevi "yeniden yazması" gerekiyor. Tabii yine tanıdık yüzler ile başarmaya çalışıyor bunu. Yerinde aksiyon sahneleri, sürenin nasıl geçtiğini fark etmediğiniz sürükleyici yapısı ile senenin iddialı yapımlarından. Şunu kabul etmemiz gerekir ki, her bir halka, bize Hollywood'un bu konuda çok farklı bir seviyeye geldiğini ve yıldan yıla kendilerini geliştirdiklerini gösteriyor. Örnek vermek gerekirse başlangıçta genellikle aksiyona önem verilen süper kahraman filmlerinde artık hem kaliteli ve orjinal bir aksiyon, hem de onun yanında vasat olmayan bir senaryo yazılıyor. Son yıllar oyuncu kadroları da filmleri bir üst seviyeye taşıyabilecek kadar önemli performanslar sergiliyorlar. Hal böyle olunca da, yani yalnızca sığ bir aksiyon filmi değil daha özenli işler çıkarmaya gayret edildiğinde seyirci de kendiliğinden bu çabanın hakkını veriyor. X-Men bunu başardı ancak bana kalırsa örneğin "Transformers" serisi hala "sığ" diyebileceğim kategoride saymaya devam ediyor.
Hasılatlar tatmin edici ve X-Men serisinden önümüzdeki yıllarda en az bir-iki film daha izleriz.
X-Men evreni "First Class" ve "Days of Future Past" ile yeni bir viraja girdi aslında. Fassbender, McAvoy, Jennifer Lawrence'lı yepyeni bir virajdı bu. Oldukça riskli de denebilir. Ancak bir yandan da evreni seyircinin gözünde canlı tutmak adına mutlaka gereken, doğru bir hamle. Özellikle Fassbender tüm karizmasını Magneto'ya aktarabildi ve benim gözümde seriye çok önemli bir itici güç kattı.
"Days of Future Past" serinin diğer tüm halkaları gibi hem kendi içinde apayrı bir hikayeye sahip, hem de sonuna kadar diğer filmler ile kuvvetli biçimde bağlantılı. Logan'ın 70'li yıllara, yani "First Class"ta ekibi bırakmış olduğumuz yıllara yakın bir döneme geri dönmesi ve mutantların gelecekte varlıklarını sürdürebilmeleri adına tarihi bir nevi "yeniden yazması" gerekiyor. Tabii yine tanıdık yüzler ile başarmaya çalışıyor bunu. Yerinde aksiyon sahneleri, sürenin nasıl geçtiğini fark etmediğiniz sürükleyici yapısı ile senenin iddialı yapımlarından. Şunu kabul etmemiz gerekir ki, her bir halka, bize Hollywood'un bu konuda çok farklı bir seviyeye geldiğini ve yıldan yıla kendilerini geliştirdiklerini gösteriyor. Örnek vermek gerekirse başlangıçta genellikle aksiyona önem verilen süper kahraman filmlerinde artık hem kaliteli ve orjinal bir aksiyon, hem de onun yanında vasat olmayan bir senaryo yazılıyor. Son yıllar oyuncu kadroları da filmleri bir üst seviyeye taşıyabilecek kadar önemli performanslar sergiliyorlar. Hal böyle olunca da, yani yalnızca sığ bir aksiyon filmi değil daha özenli işler çıkarmaya gayret edildiğinde seyirci de kendiliğinden bu çabanın hakkını veriyor. X-Men bunu başardı ancak bana kalırsa örneğin "Transformers" serisi hala "sığ" diyebileceğim kategoride saymaya devam ediyor.
Hasılatlar tatmin edici ve X-Men serisinden önümüzdeki yıllarda en az bir-iki film daha izleriz.
Şimdiye kadarki en iyi x-men filmi olduğunu belirtmeliyim. Wolverine daha efektif olsa çok daha iyi olabilirdi. Bu haliyle bir '' ara film '' olmuş. Ölen karakterleri bir şekilde diriltip seriyi devam ettirmek amaçlanmış. Senaryo güzel, mizah yerinde, aksiyonu yetersiz. Eric'in hapishaneden kaçırıldığı sahne oldukça başarılı.
Baştan sona vurdulu kırdılı bir aksiyon filmi yaratmak yerine geçmiş ve gelecek arasında gidip gelen,gerçekçi bir senaryo ortaya çıkmış ve bence çok olumlu.Özellikle Wolverine başta olmak üzere Raven filmi sürükleyen karakterler arasından tabiki artık bununla birlikte 7 tane film olduğu için neyin ne olduğunu karıştırabiliyoruz ama yinede seyir zevki yüksek bir film çıkmış bryan singer'dan 8/10
2014 yılının en iyi filmi bence.
Biraz geleceğe dönüş,biraz terminator,biraz inception karışımı bir senaryosu var ve bence oldukça başarılı bir film olmuş.
Biraz geleceğe dönüş,biraz terminator,biraz inception karışımı bir senaryosu var ve bence oldukça başarılı bir film olmuş.
Yaklaşık 2,5 saat süren film sona erdiğinde bu filmde bir eksiklik olduğu hissine kapılıyorsunuz...Sahneler filmin başında ve sonunda hep kendini tekrar eder nitelikte...Bu duygu galiba Wolverin karakterinin filmde sadece ortalığı toplayan bir figür olmasından kaynaklanıyor Wolverinin aksiyon sahneleri yok denecek kadar az ve maalesef geçmişe yolculuk yaptığı için o zamanlar parmaklaranın arasından çıkan pençleri kemikten...Film de karakter çok ama işlevleri yk denecek kadar az...Magnetonun yaşlılığını canlandıran Ian McKellen
ve Storm rolündeki Hale Berry filmde geçiyorduk bir uğradık modunda ...Mistik rolünde ise son zamanalarda sakarlıklarıyla gündeme gelen Jennifer Lawrence var...Ama ben açıkcası bir önceki serideki Rebecca Romijni bu role tam olarak yakıştırıyordum...Sonuç olarak X-Men serisini de galiba artık yönetmen Christopher Nolan a bırakma zamanı geldi....
ve Storm rolündeki Hale Berry filmde geçiyorduk bir uğradık modunda ...Mistik rolünde ise son zamanalarda sakarlıklarıyla gündeme gelen Jennifer Lawrence var...Ama ben açıkcası bir önceki serideki Rebecca Romijni bu role tam olarak yakıştırıyordum...Sonuç olarak X-Men serisini de galiba artık yönetmen Christopher Nolan a bırakma zamanı geldi....
Bir sürü Marvel filmi izliyoruz, sonları hep güzel bitiyor, ancak bu serinin bu filmi diğerlerinden çok farklı ve inanılmaz da bir konuya sahipti. Filmi baştan sona inanılmaz bir şekilde izledim ve ikinci yarının sonunda hayran kaldım bu filme. Oyunculuklar ortada, konusu da muhteşem, yönetmen Bryan Singer da müthiş bir iş çıkarınca karşımıza inanılmaz bir başyapıt çıkıyor. İzlemeyenler vizyondayken hemen izlesin, IMDB'de boşuna puanı 8.6 değil ve ilk 70in içinde şu an. Sakın kaçırmayın.
Marvel'in 2000 yılından bu yana hayatımızda olan kimi sevimli, kimiyse ürkütücü mutantların mücadeleleri bu yeni yapımla devam ediyor. Mücadeleden kasıt 2023 yılında gözcü (sentinel) adı verilen robotlar tarafından katledilmekte olan kahramanlarımız yaşam savaşlarına yeni bir soluk getiriyor. Çare olaraksa geçmişte yolculuk edip bu robotların yapımına engel olmak geliyor. Klasik gibi görünse de kahramanlarımızın yönünün nasıl değiştiği fevkalade bir girişle başladıktan sonra filmin sonuna kadar devam ediyor. Hiçbir yorumumda filmleri bu denli konusal olarak anlatmamıştım. Yer yer soluğumuzu kestiğini bile söyleyebilirim. Bryan Singer'ın da yönetmen koltuğunu tekrar devralması filmin kökeninin bana göre Matrix, İron Man ve Dünyanın Durduğu Gün gibi filmlerle harmanlanmış halini bizlere bir şov edasında sunmasına sebebiyet veriyor. Film ile ilgili olarak bilgi sahibi olan arkadaşlar da bizim gibi kast yazılarının bitiminde gelen ve bir sonraki filmle ilgili detay veren o şoke edici görüntüleri izledikten sonra salonu terk etti. Çok güçlü bir mutant olan " En Sabah Nur " ile burada karşılaşıyoruz (Dip Not: Detayı izledikten sonra anlayacaksınız). Sözün özüne gelecek olursak görsel, işitsel ve kurgusal olarak filmimizin son zamanlarda izlediğim en iyi yapımlardan biri olduğunu itiraf ediyor ve mutlaka izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. İyi seyirler ...
Hakikaten Bryan Singer çok güzel bir marvel filmi yapmışi devamını bekliyorum.
bu kadar geniş kadro bu kadar güzel konu...
filmin en başından sonu nasıl biteceği anlaşıldı.hiç bir süpriz bile yoktu n en güzel filmi olmaya adaydı aslında fakat geçmiş olsun.
filmin en başından sonu nasıl biteceği anlaşıldı.hiç bir süpriz bile yoktu n en güzel filmi olmaya adaydı aslında fakat geçmiş olsun.
Bence en iyi X-men filmi First Class'tı. Bu film ise ikinciliğe yerleşir. X-men filmleri her zaman mesaj içerikli olmuştur. Marvel kahramanları zaten hep kader kurbanlarıyken (Bkz: Örümcek Adam, Hulk, Hatta bütün zenginliğine rağmen her an kalbine saplanabilecek bir şarapnelle yaşayan Demir adam) X-men'ler bu garibanlığın doruk noktasıdır. Daha ilk filmden itibaren filmin kötü adamı Magneto'ya tam anlamıyla kızamazsınız. Zira kendisi de aslında kurbandır.
Bu filmde de kimin kötü adam olduğunu anlamak zor. Bolivar Trask da sentinel'leri kötülük için yaratmıyor zaten. Öyle bir devir ki herkes kurban.
Filmin final sahnesi çok iyiydi. Ama en güzel sahnesi Quicksilver'ın hızını gösterdiği sahneydi ki üzerinde çalışılmış ve ihtimamla yapılmış bir sahneydi.
Üzüldüğüm tek şey Storm ve Jean Grey'in çok az rollerinin olmasıydı. Daha ilk X-Men'den beri söylediğim gibi, Hugh Jackman Wolverin olmak için doğmuş bir aktör. Paralelde başka başarılı iler de yapabildiğine göre kendisini role hapsolmuş hissetmesin ve daha bir kaç filmde daha Wolverine'i canlandırsın derim.
Bu filmde de kimin kötü adam olduğunu anlamak zor. Bolivar Trask da sentinel'leri kötülük için yaratmıyor zaten. Öyle bir devir ki herkes kurban.
Filmin final sahnesi çok iyiydi. Ama en güzel sahnesi Quicksilver'ın hızını gösterdiği sahneydi ki üzerinde çalışılmış ve ihtimamla yapılmış bir sahneydi.
Üzüldüğüm tek şey Storm ve Jean Grey'in çok az rollerinin olmasıydı. Daha ilk X-Men'den beri söylediğim gibi, Hugh Jackman Wolverin olmak için doğmuş bir aktör. Paralelde başka başarılı iler de yapabildiğine göre kendisini role hapsolmuş hissetmesin ve daha bir kaç filmde daha Wolverine'i canlandırsın derim.
her zaman yenilikçi sinema teknikleri, acaba yeni hangi karakter ve özelliği nedir düşüncesi ,wolverine in artan karizması ve dahası serinin en iyisi diyebilirim ..pentagon sahnesinde yaşananlar aklıma geliyor yeniden gülümsüyorum ..iyi seyrler kaçırmayın
Aslinda 3.5 yildiz verecektim ama senaryo guzel oldugu icin 4 yildiz veriyorum. Zaman yolculuguna merakli olanlar gecmis zamani, gecmis zaman icinde gelecek zamani ve gercek zamani ayni anda anlatan bu filmi begenerek izleyeceklerdir.
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler