En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Eren-Emrah
Takipçi
162 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
13 Haziran 2011 tarihinde eklendi
Reklamı yapılmamasının eksikliğini yaşayan başka bir film. Babam filme gitmiş, oldukça beğendiğini, filmde kaliteli oyuncuların yer aldığını, hatta ümit karanın oynadığını söyledi. Bende kendimi sinemayı takip eden birisi sanıyorum. Adını bile duymamıştım filmin. İlk fırsatta gideceğim.. Babamın notu 7/10 :)
Kalede oynamanın bir felsefesi olduğunu bugüne kadar düşüneniniz oldu mu bilmem; ama kalede olmak ne demek, hangi alt anlamlara açılır, hayata, aileye yansımaları nelerdir diye kısaca bakabiliriz. Sizin de ekleyecekleriniz olursa memnuniyetle... •Kale, yuvadır. Baba yuvayı, ailesini koruyandır. •Kaleciliğin ruhu saldırmayı değil, kendinden olanı korumayı, hep korumada kalmayı gerektirir. •Kaleci korumayı bırakıp saldırıya geçerse kendini bitirir. •Kimse kaleci olmayı istemez (?), kendiliğinden olur, diğer deyişle biçilmiş bir roldür ve bundan kurtuluş yoktur. •'Önümüzdeki maçlara bakalım' diyebilmek bile büyük bir lüks ve umuttur.
Nurettin (Numan Çakır), futbolda parlak bir çıkış yapmak üzereyken geçirdiği trafik kazasıyla hem eşini hem de kariyerini kaybetmiştir. Her maçta yediği sekiz-dokuz golle basketbol maçlarını aratmadığı için, oğlu Feyyaz'ın (Tolga Sarıtaş) arkadaşları arasında bile alay konusu edilir. Bu 'kaybeden' adamın yıllarını verdiği takımı için istediği tek bir şey vardır: Üçüncü lige çıkması.
Kaledeki Yalnızlık, futbol üzerine bir film gibi görünse de aslında çaresizlik, yoksulluk, annesiz bir ailede baba-oğul sorunları üzerine bir filmdir. Önemli isimlerden oluşan oyuncu kadrosuna karşın sıcaklıktan yoksun ve durağan diyebileceğimiz akışı bozan, Almancı Zenoş Teyze'nin (Özlem Tekin) baba-oğulun evine bir kadın sıcaklığı getirişi olur ve filme ihtiyaç duyduğu rengi biraz olsun kazandırır.
Bir de şimdilerde filmler, Erkan Can olmadan çekilemiyor, biliyorsunuz. Kaledeki Yalnızlık'ta da Nurettin'in futbol takımının, topuğuna sıkılan başkanı olarak gördüğümüz Erkan Can. Nurettin'in ablası olarak Nur Sürer, eniştesi olarak Menderes Samancılar gibi isimler bile Senarist-Yönetmen Volga Sorgu bence renksiz bir filme imza atmış; belki de renksiz olması gereken bir filme...
Filmde Feyyaz'ın 'aslen' psikoloji öğretmeni olan okul müdürünü oynaması için başta Cem Yılmaz ile konuşulduğu; fakat Yılmaz'ın Av Mevsimi'nin çekimleriyle çakışması nedeniyle son anda kadroda yer alamadığını da dipnot olarak verelim. Filmde kaleci Nurettin'in Peter Handke'nin Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi isimli kitabını satın aldığı sahneye ise dikkat.
Vay be..Benim yaptığım gibi kimse filme gitmemiş.Zaten haftasonu izleyici sayısıda 2000....Sinemamız bu DRAM filmleri yüzünden yerle bir olmuş durumda....
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.