Porno özgürlük mü tartışılır!
Yazar: Banu BozdemirBir film ‘porno' kategorisinde bir açılım yaratmaya çalışıyorsa, akla mutlaka 1997 yapımı Ateşli Geceler (Boogie Nights) filmi gelir. Sektöre içeriden, mizahi ve aynı zamanda gerçekçi bir bakış atan film akıllardan çıkamadı bir türlü! Ama Cherry'nin Hikayesi (About Cherry)'nin porno sektörüne bakış atmak gibi bir derdi yok. About Cherry bir genç kızın kendi yolunu çizmesi üzerinden yol almaya çalışıyor ama ona getirmeye çalıştığı özgürlük noktası da porno sektörünün açmazları, garip hırsları ve kadın vücudunun kıvrımları arasında tıkanıp kalıyor.
Amerikan filmlerinin sıkıcı, kimsenin birbirini iplemediği aile modelleri vardır ya, işte oradan sıyrılıp çıkıyor karşımıza Angelina. Alkolik ve sorumsuz anne, tacizci baba ve hiçbir şekilde tatmin etmeyen bir sevgili. Aileyi terk etmek, hatta eyalet değiştirmek gibi atraksiyonlar yapan ve etrafındaki erkeklerden hayatını yoluna koymaları yolunda medetler uman Angelina'nın planları sürekli değişiyor. Daldan dala konan filmde seyirlik adına güzel şeylerden biri, Angelina'ya hayat veren Ashley Hinshaw'ın varlığı. Tabii erkek izleyiciyi daha farklı bir şekilde tavlayacağı aşikar.
Yakın arkadaşı Andrew ile kurduğu ilişki düzlemini sürekli sorgulatan film, Angelina'nın peşine takılmış bir kamera gibi algılatıyor izleyiciye kendisini. Ama bir yandan da Angelina'yı bir şekilde anlamamızı bekliyor yönetmen. Aslında bu tarz filmlerin açmazı da bu biraz. Bir nevi günah çıkartma seansından bir başarı öyküsü yaratmaya çalışıyorlar ama kadına biçilen özgürlük duygusuna fazlaca sahip çıkmadan!
Kızımız küçük olunca aklımız biraz Lolita'ya da kayıyor ama filmimiz ne yazık ki fazla derinliksiz kalıyor. Zira Cherry'nin yaşadıklarına dair olan hissiyatına genelde vakıf olamıyoruz. Sadece hırslı bir şekilde ileriye kanalize olmuş güzel bir kız görüyoruz. Uyuşturucuyla müptela ve aynı zamanda zengin sevgilinin de akışa etkisizliğinden muzdaripiz. Oysa daha sahici ve samimi bir film olabilirdi! James Franco bile filmin bu yanına etki edemiyor. Heather Graham ise bu tarz filmlerin yolcusu gibi, eksik kalmamış yine!
İlk yönetmenlik tecrübesinde vasatın üzerine çıkamayan Stephen Elliott (II) senaryoyu eski porno yıldızı Lorelei Lee ile birlikte yazmış ama nedense Lee'nin deneyimleri pek yansımamış senaryoya! Hal böyle olunca özgürlüğe uzandığını sandığımız yol da pek bir etkisiz kalıyor. Porno sektörü kadını nesneleştiren bir şey sonuçta ve Angelina da bu vücutlar savaşında bir üst düzeye geçme savaşında. Film herhangi bir önerme sunmuyor, hatta sonunu başka bir kızın sektöre gelişiyle durumu genelleştiren bir yargıya varıyor. Bu da derinlikten yoksun bir hale getiriyor filmi! Filmin artılarından biri olan Ashley Hinshaw'ın bundan sonraki filmlerinde performansına bakılabilir!
twitter.com/BanuBozdemir