Koruyucu: Beyazperde.com eleştirisi

Genelde Unutulmaz Titanlar (Remember the Titans) gibi drama filmlerinden gelen yazar ve yönetmen Boaz Yakin, bir aksiyon ustası gözüyle çektiği stilize dövüş ve kovalamaca sahnelerine gelmeden önce karakterlerini doğru dürüst yaratabilmek için ilk yarım saat boyunca seyirciden sabır istiyor.

Aksiyonsuz bir ilk yarım saat, türün hayranları için biraz sıkıcı gelebilir fakat Yakin, tansiyon artmadan önce mafya için zorla çalıştırılan dahi çinli kız Mei (Catherine Chan) ve acı dolu olduğu kadar gizemli bir geçmişe sahip olan evsiz Luke'un (Jason Statham) nasıl olup da Rus ve Çin mafyasından ve yozlaşmış polislerden kaçmak zorunda kaldıklarını sabırla ve gayet sürükleyici bir montaj ile anlatıyor.

Bu sayede hayattan ümitsiz kalan Luke, kafasında mafya için önemli olan bir numara saklayan Mei'yi kurtarmaya karar verdiği anda iki karakterin geçmişini ve motivasyonlarını tam olarak anladığımız için sıra damardan aksiyona geldiğinde boş bir dövüş sanatları gösterisi ve özel efekt demosu izlemek yerine hikayeye olan bağlantımızla daha heyecanla filme bağlanabiliyoruz.

Tabii ki sıra mafya dövmeye geldiğinde Statham'dan daha iyisini bulmak zor. Yakin, bu gerçeği biliyor ve dövüş ve kovalamaca sahnelerinden ödün vermeyerek seyirciye beklediğini veriyor. Özellikle Luke'un Mei'yi korumaya karar verdiği anda trene atlayıp Rus mafyasını darmadağın ettiği sahne, herhangi bir gerçekçiliği bir kenara atsa da (son hızla giden bir metro treninin üstünde ayakta durmayı bırakın, rahat rahat yürünebilir mi bilmiyorum) yılın en başarılı aksiyon sekanslarından biri. Aynı gözlem, Luke'un Rus restoranını alaşağı ettiği sahne hakkında da söylenebilir.

Ne yazık ki ilk yarıdan sonra özellikle Luke'un geçmişi hakkında üst üste verilen arka hikayeleri, senaryonun iyice karmaşıklaşmasına sebep oluyor ve ilk yarının yarattığı basit ama güçlü aksiyon formu giderek dağılıyor. İlk başta bahtsız bir dövüşçü olarak bildiğimiz Luke'un geçmişi, sanki senaryo boyunca üst üste yeniden yazılmış gibi önce polise, sonra valiliğe, sonra da gizli servise kadar uzuyor. Senaryo, yarısından sonra üzerinden fazla geçilip posaya dönüşmüş gibi...

Koruyucu (Safe), gayet güçlü ve sıkı bir aksiyon filmi olarak başlayıp giderek türüne göre gereksizce karmaşıklaşan senaryosunun ağırlığı altında kaybolan, kaçırılmış bir fırsat. Yine de en azından bu haftalığına aksiyon bağımlılarını tatmin edecek kadar kurşun delikleri, kırık kemikler ve Jason Statham var. Sadece filmin ilk yarısının yarattığı sıkı aksiyon filmi atmosferini geri kalanında elinden kaçırdığına üzüldüm, o kadar.