Hesabım
    Trans
    Ortalama puan
    3,4
    58 Puanlama
    Trans hakkında görüşlerin ?

    10 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    5 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 465 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Aralık 2023 tarihinde eklendi
    Finali vay be dedirten nadir filmlerden. Seyir zevki yüksek akıcılığı iyi. Ben Rosario Dawson'ı sevmiyorum bu benim açımdan seyir zevkini düşürse de ters köşeleri heyecanı yerinde bi film tavsiye edilir izlenir...
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.091 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    25 Mart 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, kendi hikayesinden uyarlayarak John Hodge ile beraber Joe Ahearne'nin yazdığı “Trance”, yönetmen koltuğunda Danny Boyle'un oturduğu "gizem" dolu olan bir psikolojik gerilim...

    Öyle ki, her şeyi bilen ve hatta özenle tasarlayan kimliği meçhul bir kişinin dışında kimsenin çözemediği bu gizem, filmin son anına kadar da devam eder...

    Gelin isterseniz filmin hikayesine bakarken, ana kahramanlarını da birer birer tanımış olalım...

    Sanat müzayedecisi Simon Newton (James McAvoy) kendi satışını tamamlamasının ardından bundan sonra sırada Francisco Goya'nın "Witches in the Air / Havadaki Cadılar" (1798) isimli eserinin olduğunu belirtirken elinde baş müzayedeci Francis Lemaitre'nin (Mark Poltimore) (access) giriş kartı bulunan Franck (Vincent Cassel) ile ekibindeki Nate (Danny Sapani), Dominic (Matt Cross) ve Riz (Wahab Sheikh), çok daha önceden içeriye sokulmuş oldukları anlaşılan silah, gaz bombaları ve suratlarındaki maskeler ile müzayede salonunu basarlar...

    Simon aynen tatbikatlardaki gibi anında tabloyu kaparak korumaya almak üzere kasaya doğru koşsa ve kendisini durdurmaya çalışan Franck'e dirense de aynı Franck, bayılttığı Simon'ın elindeki tablo çantasını kaparak dışarıya fırlar...

    Ama o da ne?

    Elindeki çanta da tablo değil sadece tablonun çerçevesi yer almaktadır...

    Zira kafasını sert biçimde zemine çarparak bayılan Simon, bu olay gerçekleşmeden tabloyu başka bir yere saklamıştır bile...

    Yatırıldığı hastaneden taburcu olan Simon evine geldiğinde, her tarafın darmadağın edilmiş olduğu bir manzara ile karşılaşır...

    Bu da aslında Franck'ın tabloyu ilk önce Simon'ın evinde aradığını göstermektedir...

    O da yetmez konuşturmak için Simon'a işkence de yaparlar...

    Ancak ne yazık ki Simon, kafasına aldığı darbe nedeniyle tabloyu koyduğu yeri anımsayamamaktadır...

    Daha da kötüsü hafıza kaybının bir tedavisi yahut ilacı da olmadığından yapılması gereken tek şey beklemek yani işi zamana bırakmaktır...

    Fakat acelesi olan Franck bu sorunu, işe yarayabileceği doktorlar tarafından söylenen "trance / hipnoz" yolu ile çözmeye karar verir...

    Ve kendisine Elizabeth Lamb (Rosario Dawson) tutulur...

    Simon'ın aklına gelen bahane de otomobilinin kaybettiği anahtarlarının bulunması olacaktır...

    Derken her saniyesini, Frank ve adamlarının da minibüslerinin içinden takip edecekleri ilk hipnoz seansı da başlar...

    Bu yöntem gerçekten de işe yarar ve anahtarlar bulunur...

    Şimdi sıra tablo da ve onun yerinin bulunacağı ikinci seans tadır...

    Fakat vaziyete uyanmış olan Elizabeth, Simon'ın vücudundaki dinleme cihazından Franck'e seslenerek kendisiyle konuşmak istediğini söyler...

    Amacı, herkesle eşit koşullarda Franck'in ekibine katılmaktır...

    Katılır da...

    Üstelik Simon'ın yaklaşık 25 milyon İngiliz sterlini değerindeki Goya'nın söz konusu tablosunun hırsızlığına, yüklü miktardaki kumar borçları yüzünden kalkıştığını da bizzat Simon'ın kendi ağzından duyarak...

    Henüz dakika 41...

    Elbette Frank, Nate, Dominic, Riz ve yeni ortak Elizabeth'i tabloya ulaştıracağı düşünülen hipnoz seansları, filmin bundan sonraki 60 dakikalık bölümünde de hız kesmeden devam edecek...

    Yalnız turpun asıl büyüğünün, sizleri beklemekte olan sürpriz "şoklar" olduğunu belirterek yorumumuzu noktalarken, bugüne kadar fırsat bulup da izlememiş olanlara da gönül rahatlığı ile önerelim James McAvoy'un formda olduğu bu Danny Boyle filmini...

    Keyifli seyirler,
    NEÇİRVAN
    NEÇİRVAN

    Takipçi 88 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    16 Haziran 2020 tarihinde eklendi
    beklentiyi mi fazla tuttum bilmem ama filmi pek beğenmedim. ıncaptıona benzetenler olmuş ama o şaheserle benzetilemeyecek kadar vasat bir film. boyut rüya gibi sahneler beklemeyin, bence izlemeyin çok şey kaybetmezsiniz
    Oguz23
    Oguz23

    Takipçi 76 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    6 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
    Kapaktaki 3'lünün etrafında dönen bir film,Ağır ilerleyen sahneler sonunda ters köşe yapmak için ilerlenen bir film gibi... Bu kapaktaki karakterlerin etrafında dönüyor film ama mantık hataları göz ardı ediliyor.. Ama boş vaktinisde eğlenceli bir film arıyorsanız tavsiye ederim..
    Hüseyin D.
    Hüseyin D.

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    1 Eylül 2013 tarihinde eklendi
    Sinemada izleme şansım olmadı fakat dün akşam Blu-ray ini izledim. çok keyif aldım. zaten psikolojik temalı filmlere ayrıca ilgim olmasından mı bilmem ama Kurgusu Senaryosu ile öne çıkan bir yapım olmuş... Birde ödüllü yönetmen Danny Boyle olunca iyice merak sardı. Filme gelince, Muayenehanesinde hipnozla tedavi yöntemi uygulayan psikolog Rosario Dawson (Elizabeth) ilişkileri olan müzayede müdürü James McAvoy (Simon) ve çete lideri Vincent Cassel (Franck) ile ilişkilerini hipnoz ile unutturup Simon'un kumar borcundan dolayı çete lideri Franck'e değerli bir tablo çaldırır. Başına aldığı darbe ile unutulanlar hatırlanmaya zorlanır. Elizabeth Kadınlığını kullanıp ve kendisine olan tutkusunu ustaca kendi lehine yönlendirmeyi başarır. Karmaşık izleyiciyi merakla sonuna kadar dimdik gergin tutan düşündürten bir eser olmuş.. İzlemeye kesinlikle tavsiye ediyorum 5 üzerinden 4 kesinlikle hak ediyor.... tekrar tekrar izlenebilir. çünkü çözecek çok şey var filmde....
    potasyum
    potasyum

    Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    20 Ağustos 2013 tarihinde eklendi
    Gayet sürükleyici bir filmdi. İnception kokuyor olabilir ama onda rüya katmanları vardı, bu filmde ise hipnoz katmanları. Buna rağmen anlatılan mevzu bahis farklı. Senaryoda bir takım eksiklikler göze çarpıyor daha doğrusu muğlak kısımlar, bunlar görmezden gelinirse güzel bir film.
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    12 Ağustos 2013 tarihinde eklendi
    aslında tek kelimeyle fiyasko diyebilirim kesinlikle başlangıç filmine benzetilmek isteden ama tamamıyla sınıfta kalan bir yapım çok sıkıcı ve durağan sonlarına doğru hareketleniyor ama amacı ne ? oyunculuk fena olmasada konusu ve işleyiş bakımından sunum rezalet olduğundan hiç bir sahne ve konusunu anlamakta güçlük çekiyorsunuz tavsiyem film bana göre uzak durulması gereken bir yapım kaçın ...
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    7 Temmuz 2013 tarihinde eklendi
    Sürükleyicisi ve ilginç bir senaryoya ını hep merak ediyorsunuz ve beklenmedik,karmaşık olaylar oluyor süşarılı bence
    Ogulcan B.
    Ogulcan B.

    Takipçi 236 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    15 Haziran 2013 tarihinde eklendi
    Uzun zamandır Türkiyede vizyona girmesini beklediğim bir filmdi Trance ve bugün gittim sinemada yönetmeni Danny Boyle olduğu için otomatikman filmden beklentilerim vardı zaten filmin başarılı çıkacağını da az çok tahmin ediyordum ki hem beklentilerimi karşıladı hem de başarılı bir film olduğu konusunda haklı çıktım.Öncelikle film baştan sona sürükleyici nerdeyse bir an bile durmuyor hatta ben her sahnesinden keyif aldım yönetmenliği başarılı zaten üstad Danny Boyle yönetmen koltuğunda onu geçtim filmin senaryosu ve kurgusunun bu denli farklı ve kafa karıştırıcı olacağını beklemiyordum gerçekten farklı,başarılı ve çok kafa karıştırıcı bir senaryosu var yaklaşık 6-7 oyuncuyla geçiyor ve filmde bir şeyler yaşanıyor fakat insan neler olduğunu tam olarak anlayarak izleyemiyor çünkü tam anlamıyla beyin jimnastiği yaptırıyor film zaten izlerken hep sonunun nasıl bağlanacağını merak ettim ve filmin sonu fazlasıyla dolambaçlı ve şaşırtıcı bir kalırsa Trance Inception kadar başarılı değil fakat Inception'dan daha kafa karıştırıcı olduğu filmin soundtracklerinin bu denli başarılı olacağını da beklemiyordum fakat soundtrackleri gayet başarılı fakat keşke fragmandaki müziklerde filmde kullanılsaymış.Bunu söylemek istemezdim ama ben James McAvoy'un oyunculuğunu bir başrol olarak çok beğenmedim biraz fazla abartılı oynamış,Rosario Dawson iyi denilebilir,Vincent Cassel bence filmdeki en iyi performansı çıkaran ında film hakkında değilde filmin senaryosu hakkında daha fazla yazmak isterdim çünkü gerçekten alışılagelmişin dışında ve çok dolambaçlı kafa karıştıcı bir senaryosu var filmin keza kurgusu da öyle başarılı.Bu arada filmin tam bir psikolojik film olduğunu söylemeliyim kesinlikle aksiyon beklemeyin tam anlamıyla psikolojik türünde bir yapı filmin en çok hipnoz sahnelerini beğendim hipnoz sahneleri gerçekten etkileyici olmuş.En azında sırf senaryosu için bile Trance izlenmeli diye düşünüyorum.Özetle film başarılı,oldukça kafa karıştırıcı,şaşırtıcı,farklı,etkileyici ve sinemada izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum,tavsiye ederim gidin ve sinemada izleyin derim.

    7.5/10
    Alp Turgut
    Alp Turgut

    Takipçi 39 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    13 Haziran 2013 tarihinde eklendi
    Teknik açıdan oldukça başarılı olmasına rağmen "Başlangıç" filmiyle olan benzerliklerinden ötürü sadece sınıfı geçmekle yetinen "Trance" (Trans) filmini yönetmen Danny Boyle'dan başarısız bir Christopher Nolan denemesi olarak nitelendirmek mümkün. Seyirciyi sıkmamasına rağmen yanlış oyuncu tercihleri ve şaşırtamayan finaliyle yönetmenin diğer filmlerine göre oldukça geride kalan filmde Rosario Dawson'ın oyunculuğu ise filmin en büyük eksiği. Yine de Boyle'u yakından takip edenlerin filmde izlemeye değer şeyler bulacağı aşikar.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top