Senaryosunu, Nicole D'Ovidio ve Jon Bokenkamp ile birlikte yazığı hikayeden uyarlayarak Richard D'Ovidio'nun kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Brad Anderson'ın oturmakta olduğu "The Call"; gerilim dozu gittikçe artan, bir suç draması olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 13 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek...
Brüt 68.6 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla da...
Beklenmedik bir ticari başarıya da imza atmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Los Angeles Polis Departmanı'na bağlı...
911 acil arama merkezinde...
Telefon operatörü olarak görev yapan Jordan Turner (Halle Berry)...
Leah Templeton (Evie Thompson) adlı küçük bir kız çocuğundan...
"Adamın biri evime girmeye çalışıyor... Evde yalnızım... Ailem dışarıda onlara ulaşamıyorum..."
Şeklinde bir yardım çağrısı aldığında...
***
Jordan Leah'a...
"Anlıyorum... Evden çıkabilir misin?" sorusunu yöneltir...
Ama aldığı yanıt...
"Hayır, kapının önünde!" olduğunda...
***
Jordan hemencecik...
En yakındaki polis ekibini...
Leah'ın adresine yönlendirirken...
***
Arka kapının camını kıran saldırgan...
Eve girmiştir bile...
***
İşte bu durumda Jordan...
Hemen bir odaya girip...
Kapıyı da içeriden kilitlemesini tembihlese de Leah'a...
***
Leah'ın odasının kapısı kilitlenemediği gibi...
Yoldaki polislerin oraya varması için de...
8-10 dakikalık bir süre daha gerekmektedir...
***
Bu...
Son derece sıkışık vaziyette...
Jordan'ın aklına...
Ani bir pencereden atlayarak kaçtı numarasıyla...
Saldırganı yanıltmak gelirken...
***
Ne yazık ki...
Hattın düşmesi nedeniyle...
Jordan ile Leah arasındaki telefon konuşması da nihayetlenir nihayetlenmez...
***
Basireti tutularak...
Geri arama tuşuna basan Jordan...
Leah'ın elindeki telefonu çaldırdığında...
Yanıltılabilen...
Fakat sağır olmadığı için...
Tam da evden çıkmaktayken aynı sesi duyabilen saldırgan...
***
Leah'ı saklandığı karyolanın altından çıkartırken...
Telefonda kendisine...
Polislerin yolda olduğunu...
O yüzden de...
Sonradan pişman olacağı bir şeyi yapmadan evi terk etmesini söyleyen Jordan'a...
Leah'ın çığlıkları arasında...
"Yaptım bile..." cevabını verir...
***
Evet...
Odaklanamama problemi yaşayan Jordan sayesinde Leah maalesef...
Acımasız bir manyağın...
Ellerine düşmüş...
***
Ve ertesi sabah da polis...
Araziye atılan Leah'ın...
Cansız bedenine ulaşmıştır...
***
Elbette...
İş bu noktaya varınca...
Duygusal olarak da ziyadesiyle etkilenen Jordan...
Bundan böyle...
Sahada çalışmama kararı alır...
***
- Altı ay sonra -
Sahadan çekilen Jordan...
Artık 911 eğitmenidir...
Ve birazdan da...
Bir AVM'nin otoparkında...
Michael Foster'ın (Michael Eklund) otomobilinin bagajına zorla atılarak...
Kaçırılacak olan Casey Welson (Abigail Breslin) vakası patlayacak...
***
Ancak...
"Spoiler" vermek suretiyle...
Bu filmi henüz izleme fırsatı bulamayanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için...
Jordan'ın yeniden 911 operatörü olarak devreye girmek mecburiyetinde kalacağı bu konuya hiç değinmeden...
Bizde anlatımımızı burada noktalayacağız...
Dakika 28...
***
Polisler ve Michael Foster arasındaki kovalamacanın yaşanacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Michael'ın maruz kalacağı sürpriz bir finali de bünyesinde barındıran, 67 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,