Acil Arama - Beyazperde.com eleştirisi : Tekinsiz bir gerilim...

"Çöplük tipi film" enflasyonunun gemi azıya aldığı şu sıcak yaz günlerinde vasadın üstünde seyreden yapımlarla karşılaşmamız güçleşiyor. The Call / Acil Arama, başrolde artık efsane statüsünde kabul edebileceğimiz ve yerçekimine meydan okuyan, çikolata rengiyle bir de Oscar kazanmış Halle Berry’nin muazzam bir performansla sürüklediği, heyecan ve temponun hiç hız kesmediği sürükleyici bir gerilim-aksiyon filmi olarak dikkat çekiyor.

Aslında senaryonun yaslandığı alanlar tamamıyle “güvenilir” topraklar. Yani ortalama bir gerilim filminde olması gereken tüm klişeler yerli yerinde. Adam kaçırma (ki hemen her Hollywood filminde genelde kaçırılan WASP familyasına mensup, sarışın bir ergen kızcağız olur), arabanın bagajında mahsur bırakılan tiplemeler, takip, kan, gözyaşı ve “sayrıl bir dünya görüşüne sahip” sapık katiller! (Burada bir parantez açıp sapık katillerin genelde hep iyi müzik zevkine sahip olmak gibi bir ortak özellikleri olduğunu bir kez de The Call / Acil Arama’nın “arıza adamının” ispatladığını söylemeden geçemeyeceğim). Ancak tüm bu standart gerilim unsurlarının The Call / Acil Arama’da kesinlikle iyi işlendiğini içtenlikle  belirtebiliriz. Zira klasik bir temalar bütününün, belki de sıradan sayılabilecek bir hikayenin doğru planlarla, kaliteli bir kurguyla ve hepsinden önemlisi sahici oyunculuklarla nasıl etkili bir filme dönüştürülebileceğinin iyi bir örnegi bu film.

The Call / Acil Arama, bir “The Silence Of The Lambs” (Kuzuların Sessizliği / 1991 – Jonathan Demme) değil. Kuzuların Sessizliği’ndeki “kara-felsefe”den de, kült olan özgün sinema elementlerinden de yoksun. Ancak film, Kuzuların Sessizliği’nden Psycho’ya (Sapık / 1960 – Alfred Hitchcock) eski gerilim filmlerine sayısız göndermeler yapan sekanslarla bezeli ve bu tip sert filmlerin havasını bünyesinde barındırıyor dersek çok abartmış sayılmayız. En azından, senaryoda benzer etkileşimler dikkatli sinemaseverlerin gözüne takılacaktır.

“Tekinsiz bir gerilim filmi” olarak tarifleyebileceğim The Call/Acil Arama, her ne kadar “risk almayı sevmeyen” bir senaryo mantığı üzerine bina edilmiş olsa da ustalıkla ele alınmış planları, başarıyla kotarılmış kast yönetimi sayesinde geçer notu hak eden bir yapım olarak değerlendirilebilir. Üstelik Halle Berry’nin ustalıklı oyunculuğuna “kurban pozisyonundaki” ergen hanım kızımız Abigail Breslin’in inandırıcı rol yeteneği eşlik ediyor ve bu durumun filmin çıtasını yükselttiği aşikar. Aynı zamanda fallik sorunlu ödipal manyak rolünü muhteşem bir performansla beyazperdeye yansıtan Michael Eklund’un nevrozlu halleri filme muazzam bir katkı sunuyor ve böylelikle bu detaylar The Call/Acil Arama’nın haftanın seyredeğer yapımlarından biri olarak öne çıkmasını sağlıyor.

www.atlantistengelenadam.com

www.twitter.com/atlantisliadam