"Babasının başında olduğu bir madencilik şirketinde çalışan Kenny Wells (Matthew McConaughey), babasının ölümünün ardından işleri ilerletmeye çalışır. Ve Kenny'nin en büyük tutkusu paradır. Bu yüzden de madencilik işini çok iyi bilen Michael Acosta (Edgar Ramirez) ile bir araya gelip Endonezya ormanlarının içerisinde bir altın madeni bulmaya çalışırlar. Ve altını bulduktan sonra işler tamamıyla değişir."
Gold'u hiçbir beklentim olmadan izledim ve sonuca pek de şaşırmadım doğrusu. Gold, izledikten sonra hemen unutacağınız fakat izlerken hiç sıkılmayacağınız, enerjik bir film.
Öncelikle oyunculuklara bayıldım. Matthew McConaughey inanılmazdı doğrusu. Bu rol için kafasını kazıtması ve 20 kilo alması gerçekten de delice! Ve sadece görünüş olarak da değil, oyunculuğuyla da çok iyiydi. Bu filmde McConaughey'den iz yoktu adeta, bambaşka bir adamı izliyormuş gibi hissettim kendimi.En iyi performanslarından birisini sergilemiş.
Yardımcı oyunculardan Bryce Dallas Howard şaşırtıcı bir şekilde iyiydi. Kenny Wells'in sevgilisini canlandıran Howard'ın karakteri filme çok katkıda bulunmuş. Edgar Ramirez'i de uzun zamandan sonra iyi bir performansta izlemek de çok iyiydi doğrusu.
Bunun dışında filmin konsepti çok ilginçti, manzaralar gayet başarılıydı ve özellikle de son 20 dakikanın şaşırtıcı bir dönüş yapması gayet sürükleyiciydi.
Şimdi, eğer Gold'a sadece bu tarafından bakacak olursanız filme bayılacaksınız. Fakat ben böyle bir konu ve böyle bir kadro ile ortaya daha etkili bir işin çıkabileceğini düşünüyorum. Çünkü dediğim gibi, bu film bir izle-unut filminden öteye gidemiyor.
Filmin en büyük sorunu sahne geçişleri. Size fazla detay vermeden şöyle izah edebilirim: Film oldukça enerjik bir şekilde başlayıp hemen kısa bir süre içerisinde altını bulma kısmına yöneliyor. Sonra da işlerin kötüye gitmesine odaklanıyor. Bu noktada filmin The Wolf Of Wall Street gibi bir yükseliş ve bir düşüşü işleyeceğini düşündüm. Ama film burada durmuyor ve uzun bir süre devam ediyor. İşler yine düzeliyor, sonra yine bir şeyler oluyor falan. Son 20 dakikada ortaya atılan ters köşe filmi daha ilginç bir hale getirmiş ama o ana kadar yapılan geçişler yüzünden hikayeye ve karakterlere tam olarak odaklanamıyorsunuz.
Bu da başka bir sıkıntı. Mesela McConaughey, bu filmde çok başarılı bir performans sergilemiş olsa da filmi izlerken onun karakterini hiç umursamadım. Adamın zaten biraz bencil bir kişiliği var ve bütün bu olayların sonucunda da çok az bir değişim yaşıyor. Ne zaman onun başına büyük bir şey gelse, "Aman boşver, bir sonraki sahnede üstesinden gelir" diye düşündüm ve öyle oldu zaten. Karakterin motivasyonu başta mantıklı görünse de ilerleyen zamanlarda motivasyon resmen kayboluyor ve karakterlerin yaptıkları seçimleri neden yaptıklarını anlayamıyorsunuz. Bu yüzden de karakterlere karşı empati kuramıyorsunuz.
Eğer Gold, karakterlerini daha iyi bir şekilde tanıtsaydı, gerekli sahnelerin sürelerini uzun tutup birden fazla gereksiz sahne sıkıştırmasaydı ve dengeli bir tempoda ilerleseydi, yılın en iyi filmlerinden birisi olabilirdi. Film bu haliyle de eğlenceli gerçi, dediğim gibi izlerken hiç sıkılmıyorsunuz. Fakat ortaya daha iyi bir işin çıkabileceğini düşünüyorum, özellikle de filme böyle bir emek verilmişken. İzlerseniz iyi vakit geçirebileceğiniz ama izlemezseniz de hiçbir şey kaybetmeyeceğiniz filmlerden. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ McConaughey, Dallas Howard ve Ramirez'in çok başarılı performansları.
+ Konsept ve manzaralar.
+ Son 20 dakikada ortaya atılan ters köşe.
+ Sizi yormayan, eğlenceli bir film.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Türe yeni bir şey getirmiyor.
- Karakterlerin eksik motivasyonları, gereksiz sahneler.
- Sürekli karmakarışık bir tempoda ilerlemesi.
TOPLAM PUAN: 6.6/10