Hesabım
    Altın
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Altın
    Yazar: Hilal Çetinder

    Her sezon şu meşhur ‘Amerikan rüyası’yla türlü şekillerde karşılaşıyoruz Hollywood filmlerinde. Bu kez de söz konusu olan ‘altınla köşeyi dönme’...

    ‘Suriyeli’den (Syriana) yıllar sonra setlere dönen Stephen Gaghan’ın yönettiği ‘gerçek olaylardan esinlenilen’ ‘Altın’ (Gold), tüm kirli yönleriyle çarpıcı bir ‘paralanma’ öyküsü’.

    Tarihte maden arama sonuçlarına belirli bir standart getirilmesinde iki önemli olay etkili olmuş. Birincisi Avustralya’da yaşanan nikel sahasıyla ilgili (Poseidon skandalı, 1969), ikincisi de Kanada’da yaşanan altın rezerviyle (Bre-X skandalı, 1997).

    Bre-X, tıpkı bu filmdeki aile şirketi gibi, küçük bir firma iken, Endonezya’da maden sahası satın alır. Proje yöneticisi jeolog, sahadaki altın rezervini artırır ve bu artışa paralel olarak şirketin borsadaki değeri milyar dolarlar seviyesine çıkar. Sonrasında anlaşılır ki, bu sahada öyle ciddiye alınacak bir rezerv yoktur…

    Gold’da, Patrick Massett ile John Zinman’ın kaleme aldığı hikaye ise 1980’lerin başında Reno, Nevada’da başlıyor. Kenny Wells (Matthew McConaughey) babadan madenci olan ‘uyanık’ bir işadamı. Aile şirketini mahvedip sadık çalışanları ve uzatmalı sevgilisiyle (Bryce Dallas Howard) bardan iş kovalamaya çalışan Wells, 1993’te jeolog Michael Acosta’nın (Edgar Ramirez) sözüyle ve büyük vurgun umuduyla Endonezya ormanlarının derinlerinde, kimsenin bilmediği bölgede altın çıkarmanın peşine düşüyor. Ormandan gelen iştah kabartıcı raporların ardından Wall Street koridorlarında ‘altının ne kadar mutluluk sunduğu’nu birebir test ediyor...

    Endonezya görüntülerinin Tayland ve New Mexico’da çekildiği, Wall Street için özgün mekanların kullanıldığı Gold, aynı türdeki birçok filmden parça parça sahneler içeriyor. Bu açıdan fazla bir yenilik getirdiği söylenemez; özellikle, ‘dolandırıcılık’ ve ‘haksız kazanç sağlamak’ temalı ‘Büyük Açık’ (The Big Short), ‘Düzenbaz’ (American Hustle) ya da ‘Para Avcısı’ (The Wolf of Wall Street) gibi akbabaların gövde gösterisi yaptığı yakın tarihli örnekleri izleyenler için...

    Ancak, işin içinde Matthew McConaughey olunca filmin seyri değişiyor. Wells rolü için ilk düşünülen isim daha kıdemli bukalemun Christian Bale olsa da, romantik komedilerin aranan isminden, fiziksel değişim gerektiren rollere geçiş yapan oyuncuyu izlemek ayrı bir zevk, ayrı bir heyecan... ‘Sınırsızlar Kulübü’yle (Dallas Buyers Club) Oscar heykelciğini evine götüren, ‘Para Avcı’sındaki kısacık rolüyle Leonardo DiCaprio’dan rol çalan, ‘True Detective’ ve ‘Yıldızlararası’yla (Interstellar) kariyerinde zirve yapmış Matthew McConaughey filmi tek başına sırtlıyor ve baştan sona aynı tempoyla götürmeyi başarıyor.

    İnsanoğlunun para karşısında nasıl gözünün döndüğü ve zenginlik yolunda her türlü değerin nasıl bir anda yok olduğu gibi mesajlar Gold’a önem katıyor, ama asıl çarpıcı olan ‘altın’ın muhteşem gücü. Globalleşen bir dünyada eşitliğin oluşturulamamasında, insanların en basit gereksinimlerini bile karşılayamamasında altın başlı başına bir numaralı sabıkalı. Nijerya örneğinde de olduğu gibi, bulunduğunda, pozisyonlarını yitirmek istemeyen çokuluslu güçlerin ektisiyle insanlara refah yerine felaket getiren, uğruna oluk oluk kan dökülen altınla şaka olmayacağını bilmeyen yok artık.

    Gold, ‘yasal dolandırıcı’ları, bankacısından politikacısına sistemin tüm klasik oyuncularının resmi geçidini bir kez daha izlemek ve ‘tanınmaz halde’ki McConaughey’nin performansını görmek isteyenlerin ilgisini çekebilir...

    Son bir not; filmle aynı adı taşıyan nefis şarkı, Iggy Pop ile Danger Mouse’a ait.

    twitter.com/hilalcetinder

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top