Beyin yakan sıra dışı arşivlik filmleri genellikle keyfimiz yerinde olduğunda izleriz…
Fakat gün içindeki işlerin güçlerin yorgunluğunun da etkisiyle olsa gerek bu akşam kesinlikle o havada değiliz ve o yüzden de bu akşamlık diyeti bozup “düşündürecek değil de eğlendirecek” bir şeylere takılmaya karar verdik…
***
Elimizdeki, “otur keyifle izle, sonrada unut” tarzı filmler listesini karıştırırken birden gözümüz yönetmen Woody Allen’ın kendisinin de rol aldığı “To Rome with Love” filmine takıldı…
Uzunca bir süredir Woody Allen filmi izlemediğimizi de düşününce… Dargın değiliz ya, hadi bugünde 4 Academy, 3 Golden Globes ve 7 BAFTA ödüllü Woody Allen gecesi yapalım dedik ve filmi izlemeye başladık…
***
Ne yalan söyleyelim su gibi akıp geçen 112 dakikanın sonunda da “To Rome with Love”, “iyi ki de izlemişiz” dediğimiz filmlerden biri oldu…
Alec Baldwin’in, Roberto Benigni’nin, Penélope Cruz’un ve Woody Allen’ın kendisinin dâhil olduğu, son derece gırgır, şamata ama bir o kadar da hayat dolu (tamamını Woody Allen'ın yazdığı, "Hayley'in Hikayesi" - "Antonio'nun Hikayesi" - Leopold'un Hikayesi" - "John'un Hikayesi" isimli) dört farklı öykünün anlatıldığı filme; Ornella Muti ile çocukluk günlerimizin "Spaghetti Western" kahramanlarından Giuliano Gemma’da renk katmışlar…
Ancak dünyanın en iyi tenorlarından Fabio Armiliato’nun, rol gereği Woody Allen’ın teşviki ile duşta sabunlanırken opera aryası söylediği sahnelere mutlaka ayrı bir parantez açmak lazım…
Tabii ki, Roma’nın ünlü (Piazza di Spagna) İspanyol Meydanındaki İspanyol Merdivenlerinde söylenen “Volare” şarkısını da ıskalamadan…
***
Sonuç olarak, laf olsun diye izlemeye başladığımız bu filmden biz büyük bir haz duyduk…
Eğer sizlerde neşe dolu bir 112 dakika geçirmek istiyorsanız, mutluluk yüklü pozitif enerji saçan; Woody Allen'ın bu romantik komedisini, mutlaka izlemelisiniz…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinal hali, 3 Mayıs 2018 tarihinde bir başka mecrada yayınlanmıştır...