Hesabım
    Deepwater Horizon: Büyük Felaket
    Ortalama puan
    3,7
    83 Puanlama
    Deepwater Horizon: Büyük Felaket hakkında görüşlerin ?

    7 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    2 Eleştiri
    3
    5 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    26 Nisan 2017 tarihinde eklendi
    Hani teknolojik bir icat, bir yenilik gördüğümüzde "Japonlar Yapıyor Abi" deriz ya, film konusunda da kimin nerede olduğu ortada. Zaten bunu tartışan da yok sanırım. Adamlar, ülkelerinde yaşanan bu türden olayları derhal sinema filmine çekip, hayatını kaybedenleri ölümsüzleştirmiyor, başarılı olanları kahramanlaştırmıyor ayrıca açıkça suçlu olanları da ilan etmekten kaçınmıyor... İlaveten film o derece "belgesel" tadında çekilmiş ki zannedersiniz olay gerçekten yaşanırken alınmış çevrimiçi kamera görüntülerinden izliyorsunuz! Oyuncuları zaten söylemiyorum bile. Denk gelirseniz kaçırmayın derim... iyi seyirler...
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    2 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    KAÇIRILMAMASI GEREKEN YILIN İYİ FİLMLERİNDEN
    Petrol şirketleri, dünyada kalan son petrol rezervlerine ulaşabilmek adına artık açık denizlerde sondaj yapmaktadırlar. Petrol arama çalışmaları için BP tarafından kiralanan “Deepwater Horizon” isimli yüzen sondaj platformu 20 Nisan 2010 tarihinde meydana gelen patlama sonucunda 40 saat’e varan süre boyunca yanar ve bunun sonucunda 11 kişinin ölümüne, onlarca kişinin yaralanmasına ve platform çökmesi ile birlikte milyonlarca varil petrol’un Meksika körfezinin sularına karışmasına sebep olarak büyük bir felakete yol açmıştı.

    2013 yapımı “Lone Survivor” ile beni baya şaşırtan Peter Berg, bu filmde tekrar yönetmen koltuğuna oturuyor. Mark Wahlberg’in tekrar hem yapımcı, hem de oyuncu olarak karşımıza çıktığı “Deepwater Horizon” filminde yönetmen bizi olayın öncesi ve sonrasında ki – ahlaki ve hukuki – yönlerine (daha çok para için insan ve çevrenin değersiz kılınması, BP’nin, TransOcean ve HalliBurton şirketlerini de suçlaması, olay sonrası yaşanılan çevre faciası, insanların dramları, BP’nin hukuki süreci, vb. ) hiç götürmeden, direk olarak yaşanılan o – cehennemi – gözlerimizin önüne seriyor. Felaket filmi klişesi – kahraman insanlar – olayını bu filmde fazla göze batmadan izliyoruz. Mark Wahlberg, baş teknisyen Mike Williams karakteri ile – aile hayatı ve olay sırasında ki işlevi – bakımından buna yakın gözükse bile değindiğimiz – cehennem – odaklı bir film olması “Deepwater Horizon” u bu klişe’den rahatlık ile kurtarabiliyor.

    Derin bir senaryo ile karşı karşıya değiliz. Sadece yaşanılan felakete yüklenildiği için senaryo konusunda eksikleri olan filmde, teknik bakımından ise büyük bir çoşku yaşıyoruz ve senaryo açığını büyük ölçüde kapatıyoruz. Özellikle, 2013 yapımı “Lone Survivor” da olduğu gibi burada da çok iyi – görsel efekt, ses kurgusu ve ses miksajı – çalışması görüyoruz. Yaşanılan cehennem anlarını bu sayede soluksuz bir şekilde izlediğimi ve “Deepwater Horizon” un teknik kısımlarına kesinlikle bayıldığımı söylemeliyim. Oscar’da teknik dallarda adaylıklar alamaz ise gerçekten haksızlık yapılmış olur. Bir diğer çok sevdiğim yanı ise, soundtrack çalışması oldu. Soluksuz ve üzücü şekilde izlenilen felaket sahnelerinde giren müzikler, filmin değerini daha da arttırmayı başarmış. Oyunculukların yer yer göze battığını, yer yer iyi olduğunu fakat Jimmy Harrell karakteri ile Kurt Russell’ı ayrı bir yere koyduğumu da not olarak düşüyorum.
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    2 Kasım 2016 tarihinde eklendi
    Gerçek bir olaydan uyarlanmış olan Deepwater Horizon, 2010 yılında Amerika'da denizin ortasında BP'ye ait olan petrol delme merkezinde çıkan facianın sonucunda Amerika tarihinin en büyük petrol faciasını işliyor. Bütün bu olaylar olmadan önce de orada çalışan kişileri tanıyoruz. Ve ana karakter de, bir aile babası olan Mike (Mark Wahlberg). Onun ailesiyle olan bağını, diğer çalışanlarıyla olan ilişkisini ve hatta diğer çalışanların hayatlarına da değiniyor film. Ve bütün bu olaylar olduğu zamanda da, bu karakterleri umursamanızı sağlıyor. Deepwater Horizon, bunu başarabilen nadir filmlerden birisi.

    Deepwater Horizon'u izlerken gerçekten etkilendim doğrusu. Her ne kadar filmin ilk yarısı bu karakterleri tanıtmakla geçse de (bu kısımlar da hiç sıkıcı değil bu arada), ikinci yarıda kopan kıyamet ile koltuklarınıza çivileniyorsunuz. Bu film, tehlikenin içerisine kamera tutup orada tehlikeye giren insan hayatlarını çok iyi anlatmış. Ve özellikle de bu film için yazmak istedim; Deepwater Horizon, hayatımda gördüğüm en şiddetli 13+ film. Yani bütün olaylar olurken bir şeylerden kısılıyormuş havası hiç verilmiyor.

    Bunun dışında oyunculukları da çok beğendim. Yani, oyunculuklar arasında sıra dışı bir şey yoktu ve işin de sırrı burada aslında. Oyunculuklar da filmin kendisi gibi, oldukça doğal ve gerçekçiydi. Mark Wahlberg, son zamanlardaki en iyi performanslarından birisini vermiş bu filmde. Karakterini çok iyi yansıtmış ve özellikle de finale doğru iyice etkileyici olmuş. Bunun dışında Kurt Russell'ı da çok beğendim bu filmde. John Malkovich de ekibin başındaki sinir bozucu karakteri çok iyi yansıtmış. Malkovich'i yeniden iyi bir performansla görmek çok hoştu.

    Nedense, bu film için yazacak pek fazla şey aklıma gelmiyor doğrusu. Deepwater Horizon, başarılı oyunculuklara sahip, ince işlenmiş, sizi hem üzen hem de geren, son derece gerçekçi ve etkileyici bir yapım. Bu yaşanan gerçek olayı da çok başarılı yansıtmış, filmin sonunda da hayatını kaybeden kişileri de hoş bir şekilde anmış. Eğer gerçek hikayeden uyarlanan filmlere veya gerilim filmlerine ilginiz varsa, Deepwater Horizon'u kaçırmayın derim. Bu yılın en iyi sürprizlerinden birisiydi. Tavsiye ederim. İyi seyirler.

    FİLMİN İYİ YANLARI:

    + Karakterleri tanımak.

    + Başarılı oyunculuklar.

    + Anı iyi yakalayan bir film.

    + Sizi koltuklarınıza çivileyecek olan, dur durak bilmeyen bir ikinci yarı.

    FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

    - Etkisinin biraz çabuk geçmesi (aynı şey bu yaz vizyona giren The Shallows'da da olmuştu).

    TOPLAM PUAN: 8.6/10
    Burak P.
    Burak P.

    Takipçi 26 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    16 Ekim 2016 tarihinde eklendi
    Filmin ilk yarısı sıkıcıydı. Aksiyona , beklediğimiz sahnelere girmeler yaklaşık 20 dakika kadar gecikmiş. Ancak ikinci yarı itibariyle ortam geriliyor ve aksiyon başlıyor. Aksiyon sahneleri oldukça güzel , gerçekçi olmuş.Olumsuz yorumum ise kurgudan yana. Kurgucu arkadaşlar sanırsam biraz üşengeçler. Aynı sahnelerle gerekli müzik , bekleme ve ani eylem çıkışları ile filmin gericiliği artırılabilir, düz 2 saate çekilebilirdi.O zaman bir yıldız daha alırdı benden.Çok üst düzey bir aksiyon beklentisine girmeyin.Tabi gitmeniz gereken filmler arasına da ekleyin.Bence başarılı bir film. Puanım 7/10. İyi seyirler dilerim.
    Rain M.
    Rain M.

    18 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    11 Ekim 2016 tarihinde eklendi
    İlk yarı sakin sksiyon sıfır. İkinci yarıyla görsel şov başlıyor. Çok fazla şey beklemeden aksiyon seviyorsanız izleyin. 10/6
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    10 Ekim 2016 tarihinde eklendi
    gerçek bir olayı anlatıyor olması filmi daha farklı izlememizi sağlıyor yakın dönemde günlerce dünya gündemini meşgul eden olaya farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor 7/10
    Borinho
    Borinho

    Takipçi 20 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    5 Ekim 2016 tarihinde eklendi
    Titanic sonunu bilip seyretmekten zevk aldığımız bir filmdir. Gemi buz dağına çarpar ve batar. Gerçek hikayeler böyledir sonunu bilir ve ona göre izlersiniz. En büyük petrol şirketlerinin birinin en büyük doğa facialarından birine sebep olmasına ve bir düzineye yakın insanın ölmesine neden olmasını ve yine elbette bir kahramanın hikayeleştirilmesini izlemek keyifliydi. Başran aşağı yarık bir yüz, mosmor bir yanağı sıkaran seven eş de artık nazar boncuğu olsun.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top