Hesabım
    Saklı Ruh
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    0,5
    Berbat
    Saklı Ruh
    Yazar: Fırat Ataç

    Seyirci toplamak için iki avantajı olan bir film düşünün...Bunlardan biri her daim kitlesi olan korku türünde olması diğeri ise adının arkasına 3D ibaresi koyarak -yeni dönemin sinemacılara neredeyse zorunluluk olarak dayattığı- kurala uyması. 3D'nin aynı zamanda berbat bir film çekeceğinin farkında olan yaratıcı ekibin arkasına saklandığı bir kaçış güzergahı olabileceğinden bahsetmeye gerek yok herhalde. İtalya-Kanada ortak yapımı Saklı Ruh (Hidden 3D), ne bu avantajları kullanabiliyor, ne de kaçış güzergahında doğru düzgün ilerleyebiliyor.

    Baş karakter(siz)imizin annesi, insanların bağımlılıkları hakkında deneyler yapan kaçık bir bilimkadını. Hani, şu bilgisini kötü şeyler yapmak için kullananlardan. Bu deneyler sonrasında ortaya etrafta uçuşan arı-ateş böceği karışımı haşeratlar ve yüzü gözü olmayan hayalet çocuklar çıkmış. Bunların nasıl ortaya çıktığı konusunda filmden bir açıklama beklemeyin. Hatta olaylara hızlı bir şekilde girmek için deneylerin yapıldığı manastırı baş karaktere miras bırakalım, o da biraz nazlandıktan sonra oraya gitmeyi kabul etsin. Tabii ki geçmişiyle hesaplaşmak amacıyla...

    Buraya kadar her şey kabul edilebilir. Vasat bir korku filmi için yeterli bir girizgah. Yalnız filmin temposunun artması için birkaç kişi daha lazım. İşte o noktada film boyunca kendilerinden 'takım' olarak bahsedilecek grup devreye giriyor. Birçok tür filminde gördüğümüz hepsi ayrı yeteneklere sahip bir takım da değil bu bahsettiğimiz. Sadece 'takım'. Ne yapmaya gelmişler, neden buradalar, arada sırada akıllarına gelen 'bu mekandan güzel spa merkezi olur' düşüncesi dışında çalışan bir beyinleri var mı, meçhul. Alenen ölmeye gelmişler.

    Manastırda karşılaşılacak esrarengiz olayların ve peşi sıra gelecek ölümlerin filmi nihayete erdirecek iki ana unsur olacağını tahmin etmek güç değil. Ancak filmin yaratıcıları uğraşmaları gereken küçük detaylar konusunda bile büyük bir üşengeçlik içerisindeler. Hikaye yok, gizem yok, korkutucu öğe yok... Bunların olmadığı yerde bir korku filmi seyircisinin iyi vakit geçirmesini sağlayabilecek nadir seçenekler olan ölüm sahneleri ve "jump-moment"lar da ekran kararınca gerçekleşiyor. Perde karşısında bir şey bekliyorsunuz. Ufak bir kıvılcım. Yok...

    Eğer tercih edersiniz; gizli bir geçide inen merdiven hakkında ' Hey! Bu merdiven aşağı iniyor' ( ki merdivenlerin karakteristik özelliği aşağı inmek ya da yukarı çıkmaktır ) söyleminde bulunan, demir parmaklıkları incecik bir tahta parçasıyla zorlayıp, tahta kırıldığında umutsuzluğa kapılan bir sürü insan sizleri bekliyor... Bir de yazının başında bahsettiğimiz, 3D'ye hizmet etmekten başka vasfı olmayan uçan haşeratlar... Sinemayla az da olsa ilgilenen biri bile bunun en basit 3D oyunu olduğunu bilir.

    Sektörde pek de bilinmeyen isimlerden oluşan filmin ortak senaristlerinden Coralina Cataldi-Tassoni'yi büyük usta Dario Argento'nun Opera, Il Fantasma dell'Opera ve Gözyaşlarının Annesi (La terza madre) filmlerindeki oyunculuğuyla tanıyoruz. Bu filmlerin her birinde insafsızca katledilen ve sinema tarihine geçen en iyi cinayet sahnelerinden birkaçının kurbanı konumuna yerleşerek kültleşen Coralina Cataldi-Tassoni, bulaştığı bu senaryoyla, senaristlik yaşamını adeta tehlikeye atıyor. Dario Argento bu filmi izlediyse, bir sonraki filminde onun için daha korkunç bir son hazırlayacaktır.

    8 milyon dolarlık bütçesine rağmen sadece birkaç doğu bloku ülkesinde gösterime girebilen, hatta çoğu yerde Rusça adıyla bilinen filmin ülkemizde vizyona girmesi bizim için büyük bir şans (!). Bu filmde gördüğünüz her özel efekti, her tasarımı, her türlü olay örgüsünü, 'Bir Hasan Karacadağ Korkusu' gibi iddialı bir tanımla arz-ı endam eden Dabbe (D@bbe)'de gördünüz. En azından Dabbe'de ince bir mizah -öyle inanmak istiyorum- vardı. Keşke Saklı Ruh 3D, kendi adına uygun şekilde biz sinema seyircilerinin gözünden ırak bir yere saklansaydı.

    firatatac.tumblr.com / firat_atac@hotmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top