Senaryosunu, Victor Hugo'nun aynı isimli efsanevi romanından (1862) William Nicholson ile Herbert Kretzmer ve 1980 tarihli Fransızca yazılan orijinal müzikalde de imzaları bulunan Alain Boublil ile Claude-Michel Schönberg'in kaleme aldıkları ve yönetmen koltuğunda da Tom Hooper'ın oturduğu "Les Misérables", destansı bir müzikal drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz; dekor, kostüm ve makyajlarının dönemin ruhunu yansıtmaktaki başarısı ile müzikleri ve zengin oyuncu kadrosuyla da dikkatleri üzerinde toplayan, 3 Academy ve 4 BAFTA Ödüllü bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
- 1815 -
Fransız İhtilali'nin başlangıcından yirmi altı yıl sonra Fransa tahtında yeniden bir kral oturmaktadır...
24601 numaralı mahkum Jean Valjean'ın (Hugh Jackman), cezası bitmiş ve kendisinin "Çok Tehlikeli" olarak nitelendirildiği; kral adına düzenlenen ve polis müfettişi Javert (Russell Crowe) tarafından tebliğ edilen bir belge ile şartlı tahliye süreci başlatılmıştır...
Kız kardeşinin çocuğunun açlıktan ölmesini engellemek amacıyla bir somun ekmek çalıp Toulon'daki Bagne hapishanesinde on dokuz yıl yatmış olan Jean Valjean; görevli memurun (Richard Dixon), kendisine bildirdiğine göre şartlı tahliye kurallarına harfiyen uymak ve sürekli olarak da rapor vermek zorundadır...
Örneğin otuz gün sonra Pontarlier'deki makamlara uğramak mecburiyetindedir...
Yoksa yeniden tutuklanarak zindana tıkılacaktır...
***
Neyse...
Elindeki "Çok Tehlikeli" ibaresi taşıyan şartlı tahliye evrakı nedeniyle hiçbir yerde iş bulamadığı gibi barınmasına da izin verilmeyen Jean Valjean; Digne Piskoposu 'unca (Colm Wilkinson), kilisede himaye altına alınır...
Ama nankörlük yaparak hırsına yenik düşen ve çaldıklarını kendisine bizzat Piskopos 'un verdiğini iddia eden Jean Valjean; kilisenin gümüşlerini çalarak kaçmaya yeltense de, polislerce (Paul Thornley - Paul Howell) yakalanarak yeniden kiliseye getirilir...
Elbette polis bu ifadeye inanmamıştır...
Ancak "kardeşim" şeklinde hitap eden Piskopos'da Jean Valjean'ı doğrular...
Ve hatta başta Jean Valjean olmak üzere polisler ve (kilise çalışanları Bayan Baptistine / Georgie Glen - Bayan Magloire / Heather Chasen) dahil herkesin şaşkın bakışları arasında bir çuval gümüşe iki gümüş şamdan daha ilave eder...
Tek şartı da; bundan böyle hayatına, dürüst bir adam olarak devam etmesidir...
Oldukça mahçup olan Jean Valjean, değişeceğine dair kendine söz vererek elindeki utanç belgesini de yırtarak atar...
***
- Sekiz Yıl Sonra, 1823, Montreuil -
Artık Bay Madeleine adını kullanan Jean Valjean, hem şehrin Belediye Başkanı hem de saygın bir üretim işletmesinin sahibi olan varlıklı bir işverendir...
Fabrikasındaki diğer kadın işçilerle (Kate Fleetwood - Hannah Waddingham - Clare Foster - Kirsty Hoiles - Jenna Boyd - Alice Fearn - Alison Tennant - Marilyn Cutts - Cathy Breeze) arası pek iyi olmayan Fantine (Anne Hathaway) onlarla; elinden kaparak okumaya başladıkları, gayri meşru kızı Cosette'e (Isabelle Allen) bakan hancı Bay (Sacha Baron Cohen) ve karısı Bayan Thénardier'den (Helena Bonham Carter) gelen,"Biraz daha para gönder" yazılı not için kavga ederlerken atölyeye giren Jean Valjean, ustabaşından (Michael Jibson) onları ayırmalarını ister...
Aynı esnada, şehre polis şefi olarak tayin edilmiş olan Javert; Belediye Başkanı'na, bir nezaket ziyaretinde bulunmak için gelmiş ve onu fabrikanın üst katındaki ofisinde beklemektedir...
***
Derken...
Ustabaşı, diğer kadınların da verdiği gazla gündüz işçilik geceleri de fahişelik yapmakla yaftaladığı Fantine'i kovmuş; Belediye Başkanı'nı, gözünün bir yerden ısırdığı hususunda ısrarcı olan Javert, onu bir arabanın altına sıkışmış olan bir insanı tek başına kurtarabildiğini gördüğünde de birden aklına aynı derecede güçlü kuvvetli olan Jean Valjean gelmiştir...
***
İşsiz kalarak sokaklara düşen ve sağlığı iyice kötüleşmekte olan Fantine, para kazanmak için saçları (Nicola Sloane) ile dişlerinin (Adrian Scarborough) yanı sıra istemeden de olsa bedenini de bir denizciye (David Stoller) satmak zorunda kalır...
Yetmez...
Bir tacizcinin (Bertie Carvel) suçlamasıyla Javert, Fantine'i tutuklamaya kalkar...
Olayları gizlice uzaktan izleyen Jean Valjean ise, perişan vaziyetteki Fantine'i kucakladığı gibi hastaneye götürür...
***
Bu arada Javert'e; Belediye Başkanı'nı aranan hükümlü Jean Valjean olarak suçlayarak bir ihbar mektubu gönderdiği Paris'ten yanıt olarak Jean Valjean'ın yakalandığı ve Jean Valjean olmayı kabullenmeyen şüphelinin yargılanacağına dair acil bir mesaj gelmiş ve Javert bu bilgiyi, şimdi Jean Valjean ile paylaşmaktadır...
Yani masum bir insan, Jean Valjean olarak hapise gönderilecektir...
Bu durumda Jean Valjean'ı zor bir seçim beklemektedir...
Ki, yapar ve gerçek kimliğini ifşa eder de; dünün mahkumu ve bugünün Belediye Başkanı olan Jean Valjean...
Fakat teslim olmadan Javert'ten, ölen Fantine'in kızı Cosette'in geleceğini güvence altına alabilmesi için kendisine üç günlük bir süre vermesini ister...
Hadi gel de ikna et, Jean Valjean takıntılı Javert'i...
Dakika 48...
Geride sizleri; oldukça uzun olan süresine rağmen sıkılmadan izleyeceğinizden yüzde yüz emin olduğumuz ve yapılan olumsuz yorumlara, "Takılmayın" diyeceğimiz 110 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler dostlar,