Ölümcül düzeydeki bir virüs tüm dünyada yayılmaya başlanmış ve virüse maruz kalan insanları zamanla zombilere çevirmeye başlamıştır. Virüsle temastan kısa bir süre sonra tedavi edilebilenler virüsün yarattığı ölümcül etkiden kurtulmaktadırlar. Uygulanan tedaviye cevap verenler geri gelenler olarak bilinmekte ve her gün ilaç almaktadırlar. Geri gelenler için üretilen protein ilaçlarının üretiminin askıya alınması üzerine, halk içerisinde hastalığın yeniden ortaya çıkacağı konusunda endişe başlar. Geri gelenlerin hastalığı yeniden yayacağı inancı bazı insanları onları avlamaya yönlendirir. Hastaneler basılır ve tedavi edilen insanlar öldürülmeye başlanır. Geri gelenlerin tedavisinde ve üretilen protein ilacı için kaynak bulunmasında çalışan, Dr. Kate'in (Emily Hampshire) hastanesi de basılır ve hastaları öldürülür. Protein stoklarının azalması ile oluşan kaosun ortasında kalan doktorun, tek ve en önemli sırrı, eşinin bir geri gelen olmasıdır.
Her bir geri gelen günde bir doz protein almak zorundadır. Eşi için stok yapan Kate, kaos ortamından eşi ve onlara destek olan arkadaşları ile kaçmışlar ve şehir dışına yerleşmişlerdir. Geri gelenlere yapılan saldırılar sonucunda devlet, tüm geri gelenleri toplamaya, bir kampa yerleştirmeye başlamıştır. Kate, eşinin bu kamplardan birisine gitmesine izin vermez; fakat ellerinde liste olan polis ve saldırganlar onları aramaktadır.
İspanyol sinemasının korku gerilim üzerindeki başarısından etkilenmiş olmalılar ki bu yapıma Amerikalılarda katılmış durumda. İspanyol sinemasının en sevdiğim noktası, kan ve vahşet olmadan korkuyu hissettirebiliyor olmasıdır. Bir zombi filminde kan ve et yiyen zombilerin etrafta dolaşmasına alışkın olan bizler, tedavi sonrası insanların duyguları ve yaşantıları ile ilk kez karşılaşıyoruz. Düşünün ki tüm dünyayı sarsan bir hastalık tam yanı başınızda ve yeniden hortlamak üzere. Belki de o hastalardan biri de sizsiniz.
The Returned, düşük bir bütçeyle çekilmiş olmasına rağmen, olayın gerçekliği ile kendine bağlayan, eh biraz daha tempo olsaymış ile de biraz sıkan; ama sonu ile merak uyandıran (her ne kadar ben tahmin etsem de), ekrandaki kişi yerine kendini koyma gücüne sahip, duygu yüklü bir zombi filmi.
IMDB'den aldığı 5,9 puanın en az birkaç puan daha yükseğini hak ettiğini, rahatlıkla söyleyebilirim.
Arkadaslar ben geçen hafta gittim. Esasında izlemeknistediğim film hakkında araştırma yapmadan gitmem. Ama bu defa boş bulunup girdim. 😄 afişi hoşuma gitmişti. Şu ana kadar izlediğim EN KÖTÜ KORKU filmini yazacak olursam Bu film kesinlikle ilk 3 içine girer. Sakın ola gitmeyin. Benden söylemesi
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.