Hikâyesi, Robert Marshall’ın “In the Sewers of Lvov: A Heroic Story of Survival from the Holocaust” (1990) isimli kitabından uyarlanarak David F. Shamoon tarafından yazılan “In Darkness”, yönetmen koltuğunda Agnieszka Holland’ın oturduğu bir drama…
Prömiyeri, 2 Eylül 2011’de Telluride Film Festivalinde (ABD) yapılan ve 9 Eylül 2011 tarihinde Polonya’da vizyona giren filmin, 7.3/10 (10.081 oy) ve 3.9/5 (10.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.6/10 (112 yorum) ve 74/100 (36 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, her ne kadar oylamaya katılan sayıları çok yüksek olmasa da kolay kolay kayıtsız kalınamayacak bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Ama biz yine de 84. Academy Ödülleri töreninde “Yabancı Dildeki En İyi Film” kategorisinde Polonya adına yarışan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak inceleyecek ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun için de Polonyalı ve Alman oyuncular Robert Wieckiewicz ile tadı damaklarımızda kalan “Babylon Berlin” (2017 – 2020) dizisinden de hatırladığımız Benno Fürmann’ın, Leopold Socha ve Mundek Margulies karakterlerindeki etkileyici performansları ile damgalarını vurdukları Polonya, Almanya ve Kanada ortak yapımı filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; eğer vakti zamanında Spielberg’in benzer bir konuyu işleyen başyapıtlarından “Schindler's List”ini (1993) severek izlediyseniz karşımızdakinin de ilginizi çekecek filmlerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Tabii ki, çok özel “iki” farkla…
Nasıl mı?
Spielberg’in filminde olaylar Polonya’nın Kraków kentinde yaşanırken, bu filmin ana mekânı yine aynı ülkenin Lwów kenti olmuş…
İsterseniz buna “bir” diyelim…
“İkicisi” ise, bu filmin, Eric Kohn’un IndieWire’daki 8 Şubat 2012 tarihli yorumunda da belirttiği gibi “Schindler's List”in (1993) “kirli” bir alternatifi olması…
Yalnız, buradaki “kirli” sıfatı kesinlikle yanlış anlaşılıp başka taraflara çekilmemeli…
Zira “kirli”, sırf Polonyalı Yahudilerin işgalci Nazilerin soykırımından kaçarken sığındıkları, farelerle dolu olan "karanlık" yeraltı kanalizasyon sisteminin durumunu ve oradaki dayanılmaz yaşam koşullarını vurgulamak için kullanılmıştır…
Elbette bu filmde de diğer bütün II. Dünya Savaşı dönem filmlerinde olduğu gibi Nazi işgalcilerle birlikte çalışarak, onlar adına Yahudi (aslında “insan”) avına çıkan Polonyalı işbirlikçilerin “utanç verici” durumu da atlanmamış…
Gördüğümüz kadarıyla Holland, onların içine düştükleri bu sefilliği de oldukça iyi tasvir etmiş…
Zaten filmin, en sağlam halkalarından bir tanesi de bu tür işler için temel yapı taşları olan mekân, dekor, kostüm ve makyajlardaki kusursuzluklar…
Şimdi tam da bu noktada diyebilirsiniz ki, “Peki hiç mi bir eksikliği yoktu bu filmin?”
Olmaz mı?
Her şeyden önce yukarıda belirttiğimiz iki husus dışında filmin, “Schindler's List” (1993) ve diğer dönem filmlerinden pek de bir farkı yok…
Yani tarihsel olarak doğruluğunu ve korkunçluğunu kesinlikle tartışmadığımız konuya yeni bir bakış açısı yahut da değişik bir soluk getirilmemiş bu filmde de…
Yine her şey, hep bildiğimiz gibi…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; Polonya sinemasının klasiklerine göz atmayı ve ardından da arşivlemeyi planlayan genç sinemasever dostlara, “Andrzej Wajda, Krzysztof Kieślowski ve Agnieszka Holland gibi sinemacıların filmlerinin yorum ve puanlarını IMDB vs. gibi mecralarda araştırarak boşu boşuna zaman kaybetmek yerine, onların filmlerini bir an önce temin edip izlemeye başlamalısınız” diye seslenerek kullanmak istiyoruz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verrdiğimiz bu Holland klasiği için önerimiz de eğer aradan geçen bunca zamana karşın halen izlemediyseniz olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler