Hesabım
    Kara Büyü
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,0
    Çok Kötü
    Kara Büyü
    Yazar: Fırat Ataç

    "Yazları ortaya çıkan, kendi diyarlarında bile kimsenin sevmediği ve bu sevgisizliğin bedelini bize ödetmeye gelen o garip korku filmleri, yine sinemalarda terör estirmekteydi... " Bu şekilde özetlenebilecek bir konuya sahip bir tür denemesi, gerek içinde barındırdığı yaşanmışlık hissiyle, gerek gerçek hikayeden yola çıkıldığı açıkça belli olan ürperticiliği ile bizleri kolay bir şekilde koltuklarımıza çivileyebilir. Çünkü söylenenler gerçek. Bu sefer de 'Kara Büyü (Needle – your fate has been chosen)' adı altında hayatımızı zindan etmeye kararlı görünüyor...

    Avustralya yapımı korkunç (!) film Kara Büyü, kampüs merkezli teen slasher ile doğaüstü gerilimi bir araya getirmeyi kafasına koyan senarist/yönetmen John V. Soto'nun elinden çıkmış. Daha önce de bir çok kez karşımıza çıkan voodoo büyüsünü, 18. yüzyıldan kalmış mekanik bir kutu ve bu kutuyu kullanarak etrafa ölüm saçan bir intikamcıyla harmanlayan Soto, babalarının günahını çeken oğulları da ana karakter olarak bize sunuyor. Babalarının ölümünden sonra pek de iyi anlaşamayan bu iki kardeşin, yaşanan olaylar sırasında kenetlenip birbirlerine olan kırgınlıklarını bir kenara atacaklarını zaten biliyoruz. Ama önce olayların başlaması lazım... Bu noktada kafa yormaya pek gerek görülmemiş. Devamlı seks konuşan basketbolcu, ulaşılamaz sarışına kafayı fena halde takan bir ezik, ana karakter için rezerve edilmiş temiz kalpli güzel kız, simgesel olarak oraya konulmuş siyah adam ve her fırsat bulduklarında birbirleriyle ilgilenen lezbiyen çift gibi yaratıcı karakter tasarımları, kardeşlerimizle birlikte olayların içine çekiliyorlar.

    Bir iki cinayetle başlayan film sonraki bir saati boyunca kendi konusunu reddediyor, ait olduğu türü unutuyor. Birden dedektif kesilen büyük kardeş çevrede dolaşıp çeşitli kanıtlar toplarken, küçük kardeş 'o hatuna çıkma teklifi etsem mi?' sorusu beynini kemirdiğinden olaylara pek vakıf olamıyor. En yakın arkadaşlarının paramparça olmuş cesetleri karşısında en fazla beş saniye şaşkınlık yaşayan ikili, sonraki aşamaya geçmek için ise bizden bir beş saniye daha rica ediyor. Gerisi aynı nakarat...

    Neden yapıldığı belli olmayan böyle filmlerin belki de tek avantajı bu hengame ve anlamsızlık içerisinde gösterilen bir iki yönetmenlik meziyetinin seyircilerin aklında kalmasının daha kolay olmasıdır. Bir iki güzel kotarılmış cinayet sahnesi, izleyiciyi 'o sahnenin olduğu film' demeye yönlendirebilir. İşin bu tarafında da değişen bir şey yok. Fena halde Son Durak (Final Destination)'ı hatırlatan abartılı hazırlanmış cinayet sekansları şimşek (ya da yıldırım) efektleriyle ne idüğü belirsiz bir hal alıyor, başladığı anda bitiyor. Filmin belki tek şık yanı makinanın kolunu çevirip belayı ortaya çıkaran dişlilerin dönmesini sağlayan siyah deri eldivenler...İtalyan giallolarına yapılan bu saygı duruşu filmin büyük bölümünde devam ediyor ve içimize az da olsa dayanma hissi aşılıyor.

    Birbirinden vasat oyuncuların filmin kötülüğünü tamama erdirme çalışmaları sürerken arada sırada ortaya çıkan John Jarratt, filmdeki en renkli karakteri canlandırıyor. Avustralya'nın 'gerilim filmi çekmeyi iyi bilen' yönetmeni Greg McLean'ın Kurt Kapanı (Wolf Creek)'nda canlandırdığı sadist kasabalı Mick Taylor rolüyle aklımızda yer eden aktör, kahve bağımlısı polis rolüyle film izlediğimizi bize hatırlatıyor.

    Final Destination serisi dışında Gerçek Efsaneler (Urban Legend), Öldüren Oyun (Long time dead) gibi filmlerden kopyaladığı sahneler ve Clive Barker klasiği Hellraiser'a çok benzeyen ana yapısıyla Kara Büyü, yaratıcılıktan nasibini almamış bir hatalı ürün. Bu ürünü geri verme şansınız da olmayacak, bizden söylemesi...

    firat_atac@hotmail.com / firatatac.tumblr.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top