Hesabım
    Oyunbozan Ralph
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Oyunbozan Ralph

    Grafikler gelişti ve kirlendi dünya!

    Yazar: Orkan Şancı

    Vaat ettiğini yerine getiren her film iyidir. Ne vaat ediyor Oyunbozan Ralph (Wreck It Ralph)? Gerçek olmayan dünyada, gerçek duyguları eğlenceli biçimde anlatmak. Yerine getiriyor mu bunu? Evet!

    Retro-oyun evreninde geçen bir yol hikayesiyle karşı karşıyayız. Zaten ne zaman grafikler gelişti o zaman kirlendi dünyamız!

    Ralph, "Fix It Felix"  adlı oyunda binalara tırmanıp onu yıkmaya çalışan "kötü" adam. Felix ise elindeki sihirli çekiçle onun kırdığını tamir etmeye çalışıyor. Hani bazı oyunlarda "kötü" adamı seçip oynamak istersiniz ya, burada o yok. Kötü, "kötü" kaderinin esiri. İyi olan ise parasını verip jetonu alan oyuncular...

    Yol hikayesi demişken, toplam 4 dünyadan/duraktan söz edebiliriz. Ralph'in görevli olduğu oyunun yanı sıra şekerden yapılmış bir dünyada geçen yarış oyunu, günümüzdeki gelişmiş grafiklere sahip bir uzaylı-savaş oyunu ve tüm bu oyunlarda yer alan karakterlerin bulunduğu bir tür "ara" dünya.. Filmin aksiyonu zaten, bir oyunla özdeşleşmiş karakterlerin ait olmadıkları başka bir dünyaya düştüklerinde ne olacağından besleniyor.

    Ralph, hayatta kendisine biçilen rolden memnun değil. Kötü olmadığını ispatlamak istiyor, bunun için de mutlaka bir oyunda "madalya" kazanması lazım! Kendi dünyasında bunu yapamayacağını anlayınca başka oyunlara/diyarlara gidiyor. Retro-karakter Ralph'in modern grafikli uzaylı-savaşı oyununda "bu kadar şiddet nereden geldi" diye sorgulaması hoş bir an.

    Başka hoşlukları da var filmin. Bir Disney animasyonu olmasına rağmen "iyi" ile "kötü"nün kesin çizgilerle ayrılmadığı bir hikaye bu. Ralph, şeker diyarındaki küçük yarışçı kız Vanelloppe ile maceradan maceraya koşarken zaman zaman "doğası" gereği "kötü"lük yapmak zorunda kalıyor, sonra kendi kendisinin Felix'i olup bunu düzeltmeye çalışıyor. Yol hikayesi, hayatta iyi ve kötü değil, "kendin" olman gerektiğini vurgulamaya çalışıyor. Ama bir yandan da kaderci. "Hayattaki yerini bul ve kabullen" diye alttan alta rahatsız eden bir mesajı da var.

    Biraz açalım bunu: Ralph, umutsuzca peşinde koştuğu altın madalyanın önemsizliğini çok sonra fark ediyor. Bir isim bırakmak, gerçek bir dostluk kurmak, madalya kazanmanın da ötesine geçiyor. Yolun sonundaki madalyanın değil, ona ulaşmak için çıktığı yolda yaptıkları, onu şekillendiriyor. Yani yola çıkabilmek önemli, sonunda bir yere varman değil. Ama bu bir Disney yapımı. O kadar esnekliği de kaldırmıyor. Hatta finale doğru "gerçekten çok kötü" bir karakteri oyuna sürerek iyi ile kötü arasındaki ayrımı, o ana kadar sakındığı sakillikle baltalıyor, araya kalın çizgiler çekiyor. Finali elbette söylemeyeceğim ama Ralph'in aslında var olmayan bir dünyada "gerçek" duygulara sahip bir karakter olarak sonunda kaderci bir kabullenişe sürüklenmeye çalışıldığını söyleyebiliriz.

    Disney ve Pixar yapımlarının muhteşem animasyon teknikleri kadar diğer filmlerin evrenleriyle bağ kurma gibi bir derdi de oluyor. Ralph'i seyrederken binaların tepesinden inmeyen bir King Kong,  kahramanca çarpışırken ise bir Hulk'ı görebilirsiniz. Fettan yarışçı kız Vanelloppe ile olan kareleri ise Güzel ve Çirkin (Beauty and the Beast)'i anımsatıyor.

    Kadere olan yaklaşımı nedeniyle kendi içinde çelişse de vaat ettiğini yerine getiren bir yapım Oyunbozan Ralph. İlk başta çocukları hedefliyor gibi gözüküyor ama aslında retro döneminin masumiyetini özleyen orta yaştakilerin daha çok beğeneceği kesin.

    twitter: orkansanci

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top