Ortalama puan
3,9
122 Puanlama
Chappie hakkında görüşlerin ?
4,0
10 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
yapay zekaya ulaşan bir robotun mutlu sonu seruveni denebilir.. Sürükleyici güzel bir drama tadında aksiyonlu maceralı film…
5,0
16 Mayıs 2018 tarihinde eklendi
Bilim kurgu, komedi ve dram bir arada.Gerçekten çok etkileyici bir film.Bir robota ağlayabilirsiniz.
4,0
18 Nisan 2017 tarihinde eklendi
ÇOK ÇOK BEĞENECEĞİNİZ SÜPER BİR BİLİMKURGU FİLMİ 10 /10

İnsanlar ve makineler arasındaki mücadelenin edebiyat ve sinemadaki yeri kuşkusuz herkesçe biliniyor. İnsanlar, kendi hayatlarını riske atmaksızın istediklerini gerçekleştirebilmek adına robotlar yapıyor, onlarla fazla vakit kaybetmemek ve tehlikenin pek az olduğu hayatlarını doyasıya yaşamak için onlara yapay zeka veriyor, bir köleden farkı olmadığını fark eden makineler isyan başlatıp dünyayı ele geçirmeye karar veriyor, sonunda da insanlık yaptığı “hata”yı düzeltip robotları hayatlarından çıkarıyor. Bu klasikleşmiş senaryonun dışına çıkan ve popüler kültürce de benimsenen ilk yapım olan WALL-E’nin ardından, robotları farklı bir pencereden ele alan filmlerin sayısı da arttı. Neill Blomkamp’in üçüncü uzun metraj filmi olan, başrollerini Dev Patel ve Hugh Jackman’ın paylaştığı Chappie, bu farklı pencereden klasikleşmiş robot filmi perspektifiyle bakan bir yapım olarak dikkat çekiyor.

chappieJohannesburg, 2016 yılında olunmasına karşın hala suçla mücadelenin başarısız olduğu bir şehirdir. Fakat gelişmekte olan teknolojinin son ürünü olan robot polisler, bu derde deva olacaktır. Robot üreticisi bir şirketin ürettiği robotlar sayesinde şehirdeki suç oranı düşer, şirket hisseleri tavan yapar ve şehirdeki hemen hemen herkes durumdan fazlasıyla memnundur. Bu durumdan memnun olamayanlar ise suçlular ve robotların yaratıcısı Deon (Dev Patel) ile aynı şirkette çalışan fakat farklı robot projeleri çizen eski komando Vincent’tır (Hugh Jackman). Deon, yarattığı düzenle yetinmemektedir, onun amacı gerçek bir yapay zeka yaratmaktır. 3 yıla yakın süren çalışmanın sonunda amacına ulaşır fakat şirket ona test için uygun robot vermekte gönüllü değildir. Parçalanmak üzere olan robotlardan birini kaçıran Deon, eve giderken üç kişilik bir çete tarafından kaçırılır. Robotların tasarımcısı olduğu için ondan beklenen, polis robotlarını etkisiz hale getirmesidir. Fakat bunu yapamayacağını söylediğinde geriye bir tek elindeki yapay zeka ve kaçırdığı robotu kullanma seçeneği kalır. Bir test de olsa, işlem başarılı olur. Fakat robot kendi zekasına sahip olduğu için, bilincine bilgi işlenemez, bilgileri kendisi işlemek zorundadır. Kısacası bir robot değil, bir bebekle baş başa kalırlar. Fakat Chappie adını koydukları çocuk, çabuk öğrenen bir zekadır. İnsandan daha üstündür. Çevresine alışır, sıradan bir insan gibi davranmaya başlar. Her insan gibi hisseder, duygular yaşar. Ve yine her insan gibi, yaşamayı ister. Ancak akülü bir robot olan Chappie’nin ömrü pek de fazla değildir. Çetenin amacı büyük bir vurgun yapmakken Deon, evrimsel süreci bir adım öteye taşımanın uğraşındadır. Bütün bunlar olurken başka amacı olan biri daha vardır: Deon ve robotlarını ortadan kaldırıp sonunda hak ettiği başarıyı elde etmeyi bekleyen Vincent.

Her ne kadar “özgün” de gözükse aslında Chappie birçok filmin bir araya getirildiği bir yapım. Terminatör serilerindeki gibi kurtarıcı robot oluşu, Robocop’taki gibi robotların polis kuvveti olarak kullanılması, WALL-E’deki gibi insani yanlarını göstermesi, aynı Lucy’de olduğu gibi bilincin en üst noktaya ulaşması durumlarıyla Chappie, bir “yansımalar bütünü” olmaktan ibaret. Fakat hem tüm bu yönlerin özenle bir araya getirilmesi hem de içinde robot ve insan motifleri olan bilimkurgu filmlerinin çoğunlukla birbirinden etkilendiği gerçeği, durumun olumsuz eleştirilere mahrum bırakılmaması için geçerli iki sebep.

Filme dönecek olursak, filmin en büyük problemi mantık hatalarının büyüklüğü. Bunlardan ilki Chappie‘nin zırhı. Bir mühendis gözünden düşünün. Seri üretime geçmiş ve maliyeti azaltma derdindesiniz. Elinizde hiçbir duygusu olmayan yapay zekalar var. Onlar için bir sinir sistemi oluşturur musunuz? İnsan derisinde olduğu gibi zırhın her milimetre karesine reseptörler –ki hassas ve de maliyetli- yerleştirir misiniz? Hayır. Zaten filmde de böyle bir sistem üretilmiyor, ama ne hikmetse Chappie’nin böylesi bir sinir sistemi var ve dokunduklarını hissedebiliyor. Filmdeki bir diğer büyük mantık hatası ise kask sahnesiyle ilgili. Kaskın, insan beynindeki sinirsel aktiviteleri algıladığının film içinde birçok kez belirtiliyor olmasına karşın küçük bir çiple çalışan Chappie’nin hangi sinirsel aktivitelerini algıladığı sorunsalına bir çözüm üretilmiyor.

Karakter analizi, oyunculukları ve de Chappie’yi kabullenme ve algılama sürecindeki gerçeklikten uzak durumu atlayıp, Chappie’ye değinmenin daha gerekli olduğuna inanıyorum. Filmin başında Deon, yapay zeka üzerine yapılan çalışmaların evrimsel sürecin bir sonraki adımı olduğunu vurguluyor, bu amaç uğruna yıllarca çalışıyor. Başardıktan ve Chappie’yi yarattıktan sonra ise bir sonraki evrimsel basamağı eğitmeye başlıyor. Ona bir ahlak (hayır, kesinlikle “etik” söz konusu değil) aşılamaya çalışıyor, “doğru”yu öğretmek için çabalıyor. Fakat Deon’un bu tavrı üzerinden başlatılan, daha sonrasında da Chappie’nin yargılarıyla netleşen insanlık eleştirisi de bu noktada belirginleşiyor.

Filmin evrimle açılıyor olmasına karşın devamı boyunca bu yönde hiçbir belirtmenin yapılmaması, vurgunun değiştirilmesi ve konunun tam anlamıyla arka plana atılmasıyla, ana temadan sapılmasına yol açıyor. Üstelik Chappie’nin son bölümünde evrimin yeniden ana tema gibi işlenmesi aradaki eksikliğin etkisini arttırıyor. Hele ki başından sonuna kadar John Locke’a ait felsefi yapının görüldüğü bir yapımda finalin desteklenmeyen ideolojisi fazlasıyla havada kalıyor.

Chappie, görsel efektlerin etkin kullanıldığı ve insanı aksiyona doyuran bir yapım olarak dikkat çekiyor. Aksiyonun neredeyse hiç hız kesmediği filmde izleyici, zamanın nasıl geçtiğini gerçekten de anlayamıyor. Görsel olarak eleştirilebilecek tek sahnesi (benim için), Hugh Jackman’ın oynadığı Vincent karakterinin Chappie tarafından yerden tavana fırlatıldığı sahne. Çünkü sahnede kullanılan “bebek”, gerçekçiliğe dair en ufak özellik taşımıyor. Bu sahne dışındaysa film görsel efektlerle bezenmiş aksiyon dolu bir yapım. Aksiyon severlerin memnun kalacağını söyleyebilirim.
3,0
3 Kasım 2016 tarihinde eklendi
Eksiklere rağmen iyi ama çıtayı alıp farklı bir seviyeye koyamadı. Yapay zeka filmleri artarak önümüze gelmeye devam edecektir, bu film de gelecek filmler için en azından alt sınır kalite belirleyicisi olabilir.İzlenmemiş olmamalı diyeceğim filmlerden.
4,0
26 Mayıs 2016 tarihinde eklendi
çok tatlı, eğlenceli, yer yer duygulandıran müthiş film.. böyle bir robotum olsun başkada bir şey istemem yerim yer :)
4,5
19 Ağustos 2015 tarihinde eklendi
Film aksiyon açısından çok dolu olmasına rağmen, duygusal anlamda da çok tatmin ediciydi. Yani sadece vurdu kırdı izlemiyorsunuz, film sizde birçok duyguyu birden yaşatıyor. Ben bu filme bir şans verin derim. Süper kahraman filmleri, romantik komediler derken bu tarz filmler pek bulunmuyor. Daha ayrıntılı inceleme için blog linkine tıklayabilirsiniz.
2,0
3 Ağustos 2015 tarihinde eklendi
Orta karar bir Bilim Kurgu diyebilirim. Ne iyi, ne kötü diyebiliyorum. Türün meraklıları izlesin derim.
4,0
4 Haziran 2015 tarihinde eklendi
Mantık dışı unsur yok , kimi zaman aksiyona kapılıyor kimi zaman kahkahalarla gülüyor (arabaları çalarken öyle oldu misal) kimi zaman da duygulanıyorsunuz filmde.. Film çok akıcı , olayları tahmin edemiyorsunuz ve kendini izlettiriyor bu yönden.. Die Antwoord ikilisi şahaneydi..

' Beni neden öldürmek için yarattın, yaratıcı? ''
4,0
21 Mayıs 2015 tarihinde eklendi
Bu nasıl film ya..nasıl bir kurgu..nasıl bir seneryo..robot izlerken bile ağladım... ilk defada hugh jackmandan bu kadar nefret ettim...kesinlikle izleyin. Bu arada beyazperde eleştirmenlerini dikkate almayın,her zaman ki gibi beğenmemişler.
4,0
15 Mart 2015 tarihinde eklendi
Filmi bugün izledim gerçekten çok iyi bir film zevkle izleyebilirsiniz. Bilinç olayı insanı gerçekten filmin içine çekiyor. Devamı çekiliyorsa kesinlikle izlenir diyorum daha iyi bir yapıt olacak gibi.
4,5
12 Mart 2015 tarihinde eklendi
Film gercekten cok etkileyici ve insani icine ceken farkli bir tarafi var.Yonetmen District 9'da da bunu uygulamisti bu sefer citayi daha da yukseltmis. Oktay Ozge Kozak duygusuz ve siradan Elysium'un bile daha iyi oldugunu soylemis. Bu elestiriye kesinlikle katilmiyorum. Sinemasever herkese siddetle filmi tavsiye ederim.
2,0
11 Mart 2015 tarihinde eklendi
Hakkaten kötü. Neill Blomkamp Disctrict 9 u yaptı, adam sonra salıverdi kendini, ya da ne yapması gerektiğini bilmiyor. Filmin ilk 2/3 ü sıkıntı ve "bir dakka bu film hakikaten böyle olamaz" şeklinde bir buhran içinde geçtikten sonra son 3 de birde toparlıyor, final fena diğil.

Yönetmen robot karakterini insanlaştırmak için uğraşacağına ve bunu yaparken seyirciye baygınlıklar geçirteceğine, insan karakterleriyle, senoryadaki anlaşılmaz noktalarla ve filmdeki mantıksızlıklarla ve acaipliklerle uğraşsaymış o zaman film belki bir şeye benzerdi.

salon.com duygularıma tercüman olmuş: "It gives me no pleasure to say this, but this movie is very often really, really stupid. Its attempts at comedy are embarrassingly weak and its attempts at sentimental humanism are insulting."

Elysium bile, ki o da bu filmin tam tersine çok iyi başlayıp sonu bi o kadar kötü ve kalitesiz olmasına rağmen bundan daha iyiydi.
1,0
7 Mart 2015 tarihinde eklendi
Müthiş bir film ve konu..izlemenizi tavsiye ederim...chappie karakteri zulm gördükçe sanki bir insana yapılıyormuş gibi hisse büründüm...bu filmin başarısından olsa gerek...
5,0
7 Mart 2015 tarihinde eklendi
Sinema severlerin kesinlikle izlemesi gereken bir flim. En iyi flimlerim arasına girmeyi başardı.
4,0
6 Mart 2015 tarihinde eklendi
Başarılı bir film bence! Hayattaki Zor yaşam mücadelesi- (Güney Afrika'da yaşananlardan esinlenilmiş

Yaratıcıyı yaşatmak için onun bilincini başka bedene aktarmak,

Ölen beden parçalarının yenisinin verilmesi fikrini seviyorum.
(Fıtık problemli yaşamak zorunda kalan biri olarak çok ihtiyaç duymakla beraber

Şiddet gösteren Kötü adama; şiddet uygulayarak "şiddet uygulamamalısın" demek

Kötü adamın "Tanrı tanımaz" diyerek aslında çıkarı için öldürmek istediği varlığın da kendi Tanrısını kurtarmak isteyen bir varlık olması; ironisi!..

ve analog synth müziği beğendim ve beklemediğim biçimde Hans zimmer çıktı!
Daha Fazlasını Göster