Dünya, ülkelerin arasındaki politik çıkmazlar sebebiyle büyük bir savaşın gölgesindedir. Bu dünyada gençliğine ulaşmaya çabalayan bir çocuk ise kasabalarına gelen, güzeller güzeli bir genç kadın olan Malena'nın etkisiyle kendi erkek kimliğini bulmak üzeredir. Malena, tüm güzelliğiyle faşist bir İtalyan kasabasını ...
Amerika İkinci Dünya Savaşı'nın yaralarını sarmaya çalışmaktadır. New Jersey'de hayatını devam ettirmekte olan Grave ise savaşta eşini kaybetmiştir. Çocuklarının güneşe karşı alerjisi olduğundan oldukça karanlık bir evde yaşamaktadırlar. Grace, onlardan yardım almak üzere malikanelerine gelen insanlara yardım edip ...
Bir Zamanlar Amerika’da filminde, David "Noodles" Aaronson, Manhattan'ın banliyölerinden birindeki yahudi mahallesinde hayatta kalmaya çalışan yoksul bir çocuktur. Kendisi gibi arkadaşlarından oluşan ve Noodles'ın liderliğini yaptığı ufak çaplı suç çetesi, zamanla yükselişe geçer ve sonunda 30'lu yılların en azılı ...
Amerika'da 1930'ların karanlık dinginliği yaşanmaktadır. Peşinde olan mafyadan kaçan güzel bir kadın olan Grace, barınmak amacıyla küçük bir köye sığınır. Kasaba halkı geçmişinden kaçan bu güzel kadını kısa zamanda bağrına basar ve onun için üzülür. Köyde geçirdiği güzel günlerin ardından her şey değişmeye ...
İtalyan yönetmen Tinto Brass’ın 1979 yılında çektiği filmin bazı sahneleri Giancarlo Lui ve Penthouse dergisinin kurucusu Bob Guccione tarafından çekilmiştir. Filmin konusu Roma İmparatorluğu ve İmparator Gaius Caesar Germanicus’nun yükselişi ve yıkılışıdır. Filmin senaryosu Gore Vidal’a ait olup, Penthouse dergisi ...
Selma Jezkova, derme çatma bir karavanda 10 yaşındaki oğluyla beraber hayatını sürdürmeye çabalayan bir kadındır. Genetik ve kalıtsal bir hastalığı nedeniyle görme yetisini tamamen kaybetmek üzeredir. Bir gün kendi hastalığının kalıtsallığı nedeniyle oğlunun da bu hastalıkta muzdarip olacağını bilmektedir. Bu nedenle ...
Karısıyla birlikte mutlu ve huzurlu bir hayat süren Georges, bir televizyon kanalında çalışmaktadır. Bu sıradan yaşamı bir gün kim tarafından gönderildiği belli olmayan bir paketle kabusa dönmek üzeredir. Paketten çıkan kaset Georges ve ailesinin gizlice çekilen görüntülerinden oluşmaktadır. Ardı arkası kesilmeyen bu ...
Venedik, 1700 civarları. Aşk kokan bir yerdeyiz. Genç Bassanio, çok güzel bir kadın olan Portia’nın kalbini çalabilmek için elinden geleni yapmaya hazırdır. Bir yolculuğa çıkması gerekir bunun için ve de elbette para bulmak zorundadır. Destek istemek üzere tacir bir arkadaşı olan Antonio’ya baş vurur. Onun da durumu ...
1800'lü yılların ortalarında Amerika'nın Manhattan eyaletinin kenar mahallerinde yaşayan iki çete arasında şiddetli bir savaş hüküm sürmektedir. Bir yanda Amerika'nın yerlilerinden oluşan bir grup, diğer tarafta ise bu bölgeye sonradan göç etmiş olan İrlandalı katoliklerin oluşturduğu topluluk. Yerliler Bill the Butcher ...
1920'li yılların ortaları, Arjantin... Rosa, oldukça zengin bir adamın kızıdır; ancak aşığı olan Esteban fakir bir oğlandır. Rosa'yla evlenebilmesi için onun da zengin olması gerekmektedir. Bu nedenle Esteban altın madenlerinde çalışmaya başlar. Ancak Rosa'nın başına gelecek olan kötü bir olay, herkesin hayatını kökünden değiştirecektir.
1970’ler. New York’un bir suç şehri olmaktan çıkmasına henüz on yıllar var. Polis gücüne yeni katılan hipi görünüşlü genç Frank Serpico’nun, birlikte devriyeye çıktığı arkadaşlarından tek farkı şehrin entel kesiminde yaşaması ve sakal uzatması değil, kesinlikle rüşvet almaması ve dünyayı daha iyi bir yer ...
Piranalar geri dönüyor! İki haylaz genç yasadışı bir şekilde arabalarıyla bir havuza dalarlar! Fakat maalesef bu havuz çoktandır kana susamış piranalar tarafından kullanılmaktadır. Bu pirana ırkı, ordu tarafından özel görevlerde kullanılmak üzere bu bölgede yetiştirilmektedir. Bir dalış eğitmeni, bu gerçeği keşfetmiş ...
Yönetmen Lars Von Trier’in bir üçleme olarak planladığı filmin ikincisi olan Manderlay, 1993 yılında geçiyor. Dogville’den daha iyi bir yerde yaşamak isteği ile ayrılan Grace ve babası, Güney taraflarında değişik yerlerde dolaşmaktadırlar. Bu sırada kölelik konusunun son derece hakim olduğu bir köye gelirler. Burası bir ...
Amerika’dan bambaşka karakterler. Hepsinin ortak özelliği, Mary Magdalene ile olan bağları. Tony Childress, saplantıları olan bir sinemacı, film çekiyor ve bazen oynuyor... THIS IS MY BLOOD (Bu Benim Kanım) adını taşıyan sıradışı bir filme başlıyor ve İsa rolünü bizzat yorumluyor. Bir süre sonra filmin başrolündeki Marie ...
Romalı general Titus Andronicus, yeni bir zaferinin ardından Roma’ya geri döner. Yanında tutsak olarak Got kraliçesi Tamora ve üç oğlu da bulunmaktadır. Titus, zaferden memnun Romalılar onuruna kraliçenin üç oğlunun kurban edilmesini emreder. Tamora, tüm acısını içine atar ve korkunç bir intikam yemini eder ve bu amacına ...
Hindistan’ın mistik dini budizmi etkileyici bir üslup ve görsellikle beyaz perdeye taşıyan film, reenkarnasyona inanan bir grup Budist rahibin, ölmüş liderleri Lama Dorje’nin ruhunun başka bir bedende yeniden dünyaya geldiğini inanmasıyla başlar. Söz konusu kişi Amerika’nın Seattle kentinde yaşayan küçük Jesse’dir. ...
Philippa isimli kadın, Torino, İtalya'da öğretmenlik yaparak hayatını kazanan bir İngiliz vatandaşıdır. Çevresindeki sevdiklerinden çoğunu uyuşturucu belası yüzünden kaybetmiştir. Bu nedenle şehrin en adi uyuşturucu tüccarını ele vermek için polise başvurur. Polis ise onunla ilgilenmez. Bunun üzerine Philippa, bu işi ...
Ferdinand "Pierrot" Griffon yaşadığı süslü püslü, sosyetik çevreden bıkmış, bu çevreye katlanamaz hale gelmiştir. Bir kaçış yolu ararken 5 yıl öncesinde ilişki yaşadığı Marianne ile tekrar karşılaşır. Marianne'ı evine bıraktığında kızın evinde bir cesetle karşılaşırlar ve kızın Cezayirli gangsterler ...
1950'li yılların sonlarında geçen hikaye İkinci Dünya Savaşı'nın bunalımlarını atlatamayan yaralı Avrupa'da yaşanır. Viyana'da bir otelde konaklamakta olan eski bir yahudi tutsak, kamptaki askerlerden birine, bir Nazi subayına rastlar. Bu karşılaşma tam anlamıyla şok edicidir. Bu etki silinmeye başladıkça bambaşka bir durum ...
Tetro, Francis Ford Coppola’nın 1974 tarihli Konuşma’dan sonra gerçekleştirdiği ilk özgün senaryo olma özelliğini taşıyor. Coppola tarafından 'ikinci kariyerimin ikinci filmi' olarak nitelenen Tetro, efsanevi yönetmenin, yaşamının erken dönemlerine ait hatıralardan ve duygulardan doğan, bugüne kadar çektiği en kişisel ...
Puanım :
0.5
1
1.5
2
2.5
3
3.5
4
4.5
5
İzlemek İstiyorum
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.