Hesabım
    Skor Sıfır
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Skor Sıfır

    Diziyi mumla aratacak cinsten...

    Yazar: Kaan Karsan

    İngilizlerin ‘ekonomik' dizi yapım anlayışları, aslında bütün dünyaya örnek olması gereken türden... Sezon başına altı bölümden oluşan, bu sayede her bölümde özgün ve taze olmayı başaran ve seyircinin zihni ile zaman çizelgesinde mütevazı bir yer elde eden bu dizilerden biri de şimdilerde sinemada filmini izleyeceğimiz The Inbetweeners dizisiydi. Özellikle gençler arasında küçük çaplı bir fenomene dönüşen The Inbetweeners dizisinin, sinema macerası için ‘sevişmek için tatile çıkan gençler' hareket noktası nedeniyle bir nevi İngiliz ‘Amerikan Pastası (American Pie)' ya da direkt olarak ‘İngiliz Pastası' diyebiliriz.

    Sosyal hayatlarında belli başlı problemleri olan dört genç var elimizde. Bu liseli sosyal kaybedenlerin de hayatta yaşlarıyla ilintili olarak belli başlı amaçları var elbette ki. Bu amaçların öncelikli satırlarından biri de elbette ki karşı cinsle temasta bulunmak... Bu nedenle her biri ayrı ‘tuhaf' olan bu dört kişi, hep beraber Malia'ya doğru yola çıkıyorlar. Ancak tabii ki de gidecekleri yerde onların tuhaflıklarını yer yer tetikleyecek, yer yer ise körükleyecek onlarca olay gelecek başlarına. Bu da hiçbirimizi şaşırtmayacak.

    Baştan söylemek gerek, The Inbetweeners Movie, sürprizleri olan, sizi mizahi anlamda şaşırtabilen bir film değil. Ancak problem de şu ki, öyleymiş gibi davranıyor. Artık çoktan bayatlamış olan bel-altı komedi kalıplarını irili ufaklı özgünlükleriyle birleştirip, ortaya çıkan sonucun ‘yeni' ya da ‘taze' olabileceğini düşünüyor. Bu da ortaya izleyenine bazen bir tebessüm hediye edebilen; ancak genel çerçevede can sıkıcı olmaktan ileri gidemeyen bir filmi çıkarıyor. Amiyane tabirle ‘milli olma' çabasının cinsel güldürüsü, lise boyunca ‘ezilen' insan olmanın kişiliğe kattığı ‘kaybeden' duygusu, kendine haslık ile karikatürizelik arasında mekik dokuyan karakterlerin mizahi kısır döngüsü ve hepsinin sonucunda bir türlü kaçıp kurtulamadığımız ‘biz bu filmi kaç kere izledik' sorusu filmin özeti niteliğinde...

    İşin tuhaf yanı ise, aynı senaristlerin televizyon dizisinde çok daha iyi ve özgün bir iş ortaya çıkarmış olmaları... Aslında bu garip durumu bir yerlere bağlamamız çok da zor değil; ancak yine de ‘farklı bir iş' yapmaya çalışan bir ekibin bu ‘herkese hitap etme' çabası diziyi sevenleri üzecektir. Şunun farkındayız ki televizyonda belirli bir zümre tarafından izlenen bir eser sinema sayesinde çok geniş bir kitleye ulaşıyor ve seyirci profili doğal olarak değişiyor. Ancak sırf seyirci ‘ortalama'ya yaklaştı diye filmin mizah anlayışını da ‘ortalama'ya çekmenin nedeni nedir acaba? En tazesi en azından beş sene önce yapılmış olan lezzetsiz bazı bel-altı şakaları yeni bir şeymiş gibi takdim edip allayıp pullamanın gereği nedir?

    Aslında sinemada ıskalanan fırsatlara iyiden iyiye alıştık. Bu nedenle iyi bir dizinin kötü bir filme dönüştürülmesi artık eskisi kadar koymuyor hiçbirimize. Ancak yine de daha çok izlenmek adına kalemini satan senaristlerin izledikleri yol üzücü... Hele ki prodüksiyon anlamında öyle çok da büyük sorunları olmayan, kendince bir altyapısı ve oturmuş karakterleri olan, ana iskelet hiç mi hiç bozulmadan perdeye taşınan bir dizi için bu durum anlaşılmaz aynı zamanda.

    Sözün özü, The Inbetweeners Movie, American Pie'a çok da aşina olmayan yeni nesli bir noktada tatmin edecektir; ancak sinemanın son yirmi yılını rahatça takip edebilmiş seyirci için henüz afişinden itibaren tanıdık ve sıkıcı... Tabii bu olumsuzluklar filmin nadiren karşımıza çıkan ve akıl pırıltısı taşıyan bazı anlarını görmezden gelmemizi gerektirmiyor. Dizinin izleyici kitlesine değil de, o kitlenin yaş ortalamasının bir beş yaş aşağısına önerilir...

    kaankarsan@gmail.com

    twitter.com/kkarsan

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top