Hesabım
    Kutsal Damacana 3 Dracoola
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,0
    Çok Kötü
    Kutsal Damacana 3 Dracoola

    Kutsal Damacana 3: Dracoola

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Kutsal Damacana serisinin 3. filmi olan Dracoola'yı anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor. Karşımızda duran şey; senaryo, oyunculuk ve yönetmenlik eksikleriyle vücuda gelmiş, sadece bilet satmak için yapılmış bir ticari sinema örneği, iyice özensizleşmiş bir "hap yapıp para kapma" şaheseri!

    "Kutsal Damacana" filmlerini oldum olası sevmem, çünkü "korku filmi" gibi, Türk sinemasında olmayan bir türün parodileştirilmesinin, yabancılaştırmayla gelen ucuz komedi dışında nasıl bir eğlence yaratabildiğini bir türlü anlayamam! Yine de ilk iki film, sırtını Şafak Sezer'in doğaçlama performansına dayayarak belli bir komedi ve gişe başarısı yakalayabilmişti. Öyle ki, 2. filmin teknik olarak dökülüyor olması bile kendi seyircisi tarafından hoş görülmüştü.

    Ama bu defa neresinden tutsak elimizde kalan, ham film israfı olarak değerlendirilebilecek kadar kötü bir filmle karşı karşıyayız. O kadar ki, film, başrol oyuncuları olan Ersin Korkut ve Şahin Irmak için bir kariyer intiharı olarak bile düşünülebilinir. Hâlbuki ticari sinema örnekleri, sinemasal ekosistem için önemli ve gereklidir. Bu filmlerden elde edilen fonlarla, bağımsız yapımlar desteklenir ve sinemanın sanatsal formunu/derdini koruması sağlanır. Ama ticaretin suyunu çıkarıp, seyirciye biletinin karşılığı olarak böylesine pespaye bir gösteri sunmak sadece beceriksizle açıklanamaz!

    Kutsal Damacana: İtmen için, "Yapımcılar sadece ismine güvenerek Şafak Sezer'i ısrarla özensiz projelerde harcıyor. Oyuncunun kendi markasına önem veren bir yapımcı/yönetmenle anlaşıp yazıldığı kadar iyi çekilmiş filmlerde oynaması kariyeri açısından gerekli." diye yazmıştım. Gerçekten de, Şafak Sezer'in yoğunluğunu bahane ederek oynamak istemediği ve bu yüzden onun üzerine kurulan senaryonun çöpe atılıp, aceleyle, hatta çekim esnasında, yazılmış bir senaryo ile kotarılan filmde, BKM'nin özenli işlerinde, keyifle izlediğimiz Ersin Korkut ve Şahin Irmak'ın hangi motivasyon ile oynadığını anlamak pek mümkün değil. Özge Ulusoy'un oyunu da pek katlanılacak gibi değil.

    Evet, önceki filmlerle hiçbir alaka içermemesine rağmen "Kutsal Damacana" ismi seyirciyi salona çekecektir ve Ersin Korkut'un sevimliliğinden kaynaklanan bir gişe potansiyeli de var ama bu film, serinin ipini çekecek, çekilse bile 4. filmin hepten seyircisiz kalmasına yol açacak cinsten bir yapım felaketi. Yapımcı ve başrol oyuncularının basına verdiği neşeli ama seyirciyi yanıltacak türden röportajlara da kanmamak gerek. Özellikle Ersin Korkut, Şahin Irmak ve Özge Ulusoy'un karakterlerinden bahsettiği kısımlar film izlendikten sonra iyice anlamsızlaşıyor. Affedersiniz ama hangi karakterler?

    Kutsal Damacana, haftanın bir başka yerli komedi filmi olan Şahin K."Günah Keçisi"ne dahi bir başyapıt gözüyle bakmanızı sağlayacak kadar kötü bir film. Karikatüristlere film senaryosu yazdırmak her zaman başarılı sonuçlara yol açmıyor çünkü bir karikatür karesinde insanı çatlatacak kadar eğlenceli olabilecek absürt yaratımlar, ete-kemiğe bürününce o kadar da komik durmuyor. Seyircisini kaba, bel altı esprilerle sömüren, hiçbir anında en ufak bir sinema başarısı sağlayamayan, seyirciyi iyice aptal yerine koyan bir film. Film bile demek gelmiyor insanın içinden.

    Twitter: murattolga / murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top