En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Tolgakocak
176 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
26 Ağustos 2023 tarihinde eklendi
cok sevdiğim yapımlardan birisidir bir kez daha izledim gerçekten güzel kurgulanmış bir yapım ama nedense bu aşk filmlerinden nedense hep ayrılıkla bitiyor mesela senden bana kalan incir reçeli gibi filmler gibi ama tabi farklı bir biçimde bitiyor bu sefer birbirine aşık 2 insandan birisi hasta oluyor ve o hastalıktan ölüyor burda da hasta olan insan ameliyata giriyor sevdiği insan onun yanına gelmeye calışırken spoiler: trafik kazasından ölüyor ve onun kalbi sayesinde hayatı kurtuluyor ama sevdiği insan ölüyor illaki bir ayrılık yaşanıyor nedense hep aynı senaryo genel itibariyle sevdiğim bir film özellikle çocukluk zamanlarındaki kesitler güzeldi imdb puanını sonuna kadar hakediyor en sevdiğim sahne özgürün ankara da deniz ve arkadaşlarını özel bir mekana getirdiği şarkı söylediği sahneydi Olamaz mı Olabilir
İzlediğim en kötü Türk filmlerinden biriydi. Film saçmalıklarla doluydu. Özellikli final bölümü berbat ötesiydi. Çocuğun tiyatro önünde bayılması, burak'ın onu alıp götürmesi sonrasında deniz'in hızla hastaneye gitmesi ?? ne oluyor ya . Sen adamın hastalığından bile haberin yok. Belki tansiyonu düştü bayıldı. O telaş neydi öyle. Bide o kalp lerin birbirine nakil için uygun olması tesadüf muhabbetinin suyunun çıktığı noktaydı... Burak'ın kendisini aldattığını bildiği halde bir şans daha ver demesi berbattı. Özellikle Özgür kızı götürüyor arkasından tercihini yap ben herşeye hazırım diyor. Boktan bir cümleydi. Sonra kız 3 günde kendisini hiç aldatmayan bir adamı eski çocukluk arkadaşı ile yatıp aldatmasıda filmi hiç romantik yapmıyor hani !!!! baştan sona felaket saçmalıklarla dolu bir filmdi. aklıma gelen bunlar. Ayrıca oyunculuklar da berbattı. Çok yapmacıktı hepsi.
Adındaki "tesadüf" kelimesini sonuna kadar kullanan ve işin suyunu çıkaracak kadar kör gözüm parmağına bir sakat hikayeye sahip (en yakışan tabirle bir ergenin narsist hayali), rüya aleminde gezinen ayakları bir türlü yere basamayan sorunlu bir film...
Romantik melodram filmlerinin tartışmasız son yıllarda ki en başarılı yapımı. Kusursuz bir yapım değil ama izleyicinin beklentisini fazlasıyla veren bir kurgusu var. Özgür ile Deniz'in hikayesi sanki çağımızın bir Leyla ile Mecnun'u, Ferhat ile Şirin'i ya da Mem-u Zin'i. Yönetmen Ömer Faruk Sorak'ın şimdiye kadar başarısız bir işini görmedim. Tabii bu salt yönetmen işi olarak değil. Reklam, proje ve diğer işleri de dahil. İnsanı derinden yaralayan bir hikayesi var. Oyunculuklar vasatın üstündeydi. Filmin tek negatif yönü; rastlantılar sonlara doğru zirve yaptı neredeyse. Bence bu kadarı gereksizdi. Herşeyi tadında bırakmanın gerekliliği burda kendini gösterdi. Ama bu bile filmin başarısını gölgeleyemedi. 2.5 milyon seyirci ve 21 trilyon hasılat bunun kanıtı.
Ask Tesadüfleri Sever filmini izledikten sonra daha ilk dakikadan itibaren hayatimda olan bitenin kritigini yapmaya,bulundugum konuma gelmemin sebepleri ve sonuçlari üzerinde düsünmeye basladim.Evet dogru,asklarim da oldu ama rastlantisal degildi.Neticelenmemis asklarimda ise çocukluk dönemlerimden kalma,karsi cinsle saf ve çikarsiz duygusalliklari paylasmisligim vardir;ama bu filmdekine benzer siradan bir günde siradan bir caddede yürürken karsilastigim insanlar oldu ama geçmisinde benimle ilgili o hatiralarini bir anda 'flashback' yardimiyla hatirlayip ''sen,sen O'sun'' deyip benimle bir kahve içmek isteyen kimse olmadi.:) Dogrudur,film belki de kimsenin hayatinda olmayacak bir tesadüfler zinciri üzerinden gidiyor.Ama burada asil önemli olan filmin 'çikis noktasi' bence.Yani filmdeki temel amaç,rastlanti dedigimiz seyin aslinda insan hayatinda ne kadar büyük önem tasidigini ve kader dedigimiz kavramin içerisinde kendisine önemli bir yer edindigini anlatmakti.Ve bunda da büyük oranda basarili olmus diyebiliriz.Oyunculuklar ortalamanin üzerinde.Senaryo itibariyle belki bir-iki elestiriyi hak ediyor.Duygusal sahneler yani iki seven insanin birbirine karsi o anda ne hissettikleri,ikinci plana atilmis.Senaryo bu askin paylasilmasi noktasinda sürekli geçmiste olanlari ön plana aliyor.Idealist olarak niteleyebilecegimiz iki insanin bu anlamda çocukluga siginmasi,hatta Deniz'in uzun yillardir beraber oldugum biri var demesine ragmen Özgür'ün buna pek kafayi takmamis olmasi,biraz igreti duruyor.Diger bir husus,ilk perdede bir insanin dogumuyla,bir baska insani ölümden kurtarmasi;ikinci perdede ise bu sefer o ölümden kurtulan insanin ölümüyle,birinci perdede kendisini yasatan insani hayata baglamasi.Hani olaylarin birbirine bu kadar paralel gidip ara sira birbirini kesip sonra tekrar ayrilmalari belki çok abarti gelebilir ama yine de bütün olarak düsünüldügünde izlenmesi gereken ve insani sarip sarmalayan bir hikaye oldugu kesin olan ve içinde kendinizi bulmanizin muhtemel oldugu basarili bir film Ask Tesadüfleri Sever.
Altan erkekli Belçim Bilgin gayet role kendilerini vermişler..Belçim bilginin çocukluk aşkı ve işadamı sevgilisi rolündekiler bence bu kıza sevgili olabilecek tipler değiller..Bazı tesadüfler kıızn oyuncak kutusunun vs bulunması abartı olmuş.Ben duygusal bir yapım göremedim.Arşivlik bir durum da.Film yeni nesil aşk meşk heveslisi 16-17 yaş kuşağını cezbedebilir ama kesinlikle türkiye gerçeklerini yansıtmıyor..
İnsanların nasıl bu kadar beğendiğine hiçbir türlü akıl erdiremediğim bir film.Oyunculuklar aşırı derecede yapmacık. Senaryo desen felaket, aşırı yapmacık, klişe ve abartı sahnelerle doluydu.Ama tam beklenen şekilde Türk halkının aşırı duygusallığı kullanılarak gişe yapıldı. Çook çok çok kötü bir film. Aşk tesadüfleri sevebilir ama bu filmde yaşananların hiçbiri tesadüf değildi, pes artık dedirten tesadüfler oldu yani :D. Tek kelimeyle felaket bir film
Sonunu etkileyici yapmak ekipten herkesin kandığı bir şey mi,yoksa izleyiciyi kandırmak için kullanılan bir yöntem mi bilmiyorum.Bunun dışında yavan senaryosuyla gayet sıradan bir aşk filmi.Ama işte birçok kişiyi ağlatmayı başaran finali ortalama seyirciyi de gayet güzel kandırabiliyor.O yüzden şu anda başyapıt statüsüne yükseltildi Türk izleyici tarafından.
Hayatimda hiçbir zaman bir romantik filmin beni bu kadar etkileyecegine kesinlikle inanmazdim. Emegi geçen herkese çok tesekürler. Bakalim etkisinden ne kadar zamanda kurtulucam.....
Etrafimda bir çok kisi bu filmi izleyip sonrasinda 'böyle mükemmel bir film görmedim','müthis bir ask hikayesi'gibi yorumlari duyunca bir izliyeyim dedim,ve filmi izledim bitti.Kendime su soruyu sordum,demek modern zamanlarin ask hikayeleri böyle oluyor.Filmin basinda Esas kizimiz olan Deniz,sevgilisi Burak'a 'askoomm,seni seviyorum' tarzi cicili bicili kelamlarindan sonra bir aksam yemegi sonrasi sevgilisiyle tartisir,sonra Burak is için Rusya'ya gider.Sonrada esas kizimiz o 3 günde çocukluk askina hafiften kaymaya baslar ve esas kizimizin sevgilisi olan Özgür'de esas kizimizin erkek arkadasi oldugunu bile bile ona yazmaya baslar.Film kabataslak böyle.Bu filmi yere göge çikaranlar kizmasin ama amiyane bir tabirle;sevgilisi 3 günlügüne gidince hemen baskasiyla iliski yasamaya potansiyel bir kiz ile erkek arkadasi oldugunu bile bile ona türlü saklabanliklar yapan bir erkegin kutsal(!) ask hikayesi.Modern zaman ask tanimlari böyle olsa gerek.Ortada çok büyük bir sadakatsizlik var ve bu esas kizimizin bir kaç gün sonra baska erkek için Özgür'e yol veremeyecegini kim garanti edebilir?Yani filmden izledigim kadariyla ortada bir 'ask' yok ve ortada Rusya'da bile sevgilisini aldatmayan Burak'a yapilan haksizlik var :)) Konu itibariyle bir ask filmini yansitmiyor bana göre;ama film müzikleri iyiydi,sadece bu konuda geçer not aldi benden.Ve son olarak Incir Reçeli hakkinda olumsuz bir yorum yapmistim ama bu filmi izleyince bile Incir Reçeli filminin kiymetini anladim desem yeridir.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.