Ask Tesadüfleri Sever filmini izledikten sonra daha ilk dakikadan itibaren hayatimda olan bitenin kritigini yapmaya,bulundugum konuma gelmemin sebepleri ve sonuçlari üzerinde düsünmeye basladim.Evet dogru,asklarim da oldu ama rastlantisal degildi.Neticelenmemis asklarimda ise çocukluk dönemlerimden kalma,karsi cinsle saf ve çikarsiz duygusalliklari paylasmisligim vardir;ama bu filmdekine benzer siradan bir günde siradan bir caddede yürürken karsilastigim insanlar oldu ama geçmisinde benimle ilgili o hatiralarini bir anda 'flashback' yardimiyla hatirlayip ''sen,sen O'sun'' deyip benimle bir kahve içmek isteyen kimse olmadi.:) Dogrudur,film belki de kimsenin hayatinda olmayacak bir tesadüfler zinciri üzerinden gidiyor.Ama burada asil önemli olan filmin 'çikis noktasi' bence.Yani filmdeki temel amaç,rastlanti dedigimiz seyin aslinda insan hayatinda ne kadar büyük önem tasidigini ve kader dedigimiz kavramin içerisinde kendisine önemli bir yer edindigini anlatmakti.Ve bunda da büyük oranda basarili olmus diyebiliriz.Oyunculuklar ortalamanin üzerinde.Senaryo itibariyle belki bir-iki elestiriyi hak ediyor.Duygusal sahneler yani iki seven insanin birbirine karsi o anda ne hissettikleri,ikinci plana atilmis.Senaryo bu askin paylasilmasi noktasinda sürekli geçmiste olanlari ön plana aliyor.Idealist olarak niteleyebilecegimiz iki insanin bu anlamda çocukluga siginmasi,hatta Deniz'in uzun yillardir beraber oldugum biri var demesine ragmen Özgür'ün buna pek kafayi takmamis olmasi,biraz igreti duruyor.Diger bir husus,ilk perdede bir insanin dogumuyla,bir baska insani ölümden kurtarmasi;ikinci perdede ise bu sefer o ölümden kurtulan insanin ölümüyle,birinci perdede kendisini yasatan insani hayata baglamasi.Hani olaylarin birbirine bu kadar paralel gidip ara sira birbirini kesip sonra tekrar ayrilmalari belki çok abarti gelebilir ama yine de bütün olarak düsünüldügünde izlenmesi gereken ve insani sarip sarmalayan bir hikaye oldugu kesin olan ve içinde kendinizi bulmanizin muhtemel oldugu basarili bir film Ask Tesadüfleri Sever.