Hesabım
    Aşk Tesadüfleri Sever
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Aşk Tesadüfleri Sever

    Aşk Tesadüfleri Sever

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Yönetmen Ömer Faruk Sorak'ı, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan ortaklığı ile çektiği, senaryosu zekice kotarılmış filmler ve popüler reklamlarla tanıyoruz. Nihayetinde, şimdiye kadarki işleri hem gişede hem sinema perdesinde yüz güldüren yapımlar olarak geçti. Bu hafta vizyona giren Aşk Tesadüfleri Sever ise yönetmenin "Her şeyiyle benim diyebileceğim sinemam şimdi başlıyor" sözleriyle nitelendirdiği bir film.

    Senaryosu Nuran Evren Şit Erdik'in kaleminden çıkmış olmakla birlikte, projeyi ortaya atan, öykülendiren ve proje koordinatörlüğünü de yürüten İpek Sorak. Yönetmen eşiyle birlikte, kendi deyimleriyle, filmi kademe kademe analiz edip, her detayın üzerinden titizlikle geçmiş. Film kısaca, çocukluk ve ilk gençlik yılları Ankara'da geçen ama yolları bir türlü tam kesişmeyen Özgür (Mehmet GÜnsür) ve Deniz'in (Belçim Bilgin Erdoğan), 25 yıl sonra İstanbul'da 'tesadüfen' tanışmasını ve engellerle dolu bir aşk macerasına tutulmalarını anlatıyor. Sadece özete bakınca, sıradan ve defalarca işlenmiş bir aşk öyküsü gibi dursa da, filmin karakter üzerinden, onların gençliklerine yaptığı geri dönüşlerle zenginleşen öyküsü, (aşkın) tadına doyulmaz bir seyirlik ortaya koyuyor. Özgür ve Deniz'in hikayesi sadece iki insanın birbirine hissedebileceği "sevgili" aşkının yanı sıra, en masum çocukluk aşkının, insanın mesleğine olan aşkının ve nihayetinde hayata olan aşkın da sinema perdesine yansıması olarak, izlenmeyi hak ediyor.

    Başrol oyuncularından Mehmet Günsür'ün doğaçlama bezeli, akıcı oyunculuğunun yanı sıra, Özgür'ün anne ve babası rollerinde izlediğimiz Şebnem Sönmez ve Altan Erkekli'nin usta işi oyunculukları, filmin en önemli artıları arasında. Deniz'in annesi rolüyle Ayda Aksel'in performansı ise, bu yıl Yardımcı Kadın Oyuncu adaylıklarını zorlayacak cinsten. Bir zamanlar hayatımıza "özgür çocuk" olarak giren Yiğit Özşener'in ise oyunculuk anlamında, ister sinema filmi olsun, ister televizyon dizisi, her işinde bir önceki performansını katladığına inanıyorum.

    Aşk Tesadüfleri Sever'in, yerli sinema filmlerinde başarılı örneklerini sıkça göremediğimiz ama oldukça cesur bir kurgusu var. Film 1 Eylül 1977 sabahı başlıyor, hikayenin Eylül 2010'a kadar geldiğini biliyoruz ama arada geçen 80, 90 ve 2000'li yıllarda bizi gezdiren parçalı anlatımın, yani kurgunun keyfine doyulmuyor. Yapım tarafında masraftan kısılmadığı ve üst düzey bir sinematografi yakalamak için ne gerekiyorsa yapıldığı da ortada.

    Filmin müzik duygusunu, ağırlıklı olarak günlük hayatımızda duyduğumuz, severek dinlediğimiz alternatif pop ve rock parçalar oluşturuyor. Müzik ayağında Ozan Çolakoğlu'nun imzası varken, lafı gediğine koyan parçaların soundtrack'e seçilmiş olması tesadüf olamaz zaten.

    Tesadüflerle örülü aşk hikayelerinden bıkanlar ve "çalıntı senaryo" önyargısında olanlar bu filmi fazla övdüğümü düşünebilirler. Ben de artık yerli aşk filmlerine doyduğumu düşünürken, koltukta çakılı kaldığım, kendi hayatımdaki tesadüfleri, kaderi ve aşkları sorguladığım bir filmle karşı karşıya kaldım. Aşk Tesadüfleri Sever, sadece aşkta değil, hayattaki tesadüflere de inananlar için, kendinizle yüzleşmek, kimlerin hayatlarına dokunduğunuz ya da teğet geçtiğinizi sorgulamak için de, Ömer Faruk Sorak sinemasının çıtasına yeniden bakmak için de iyi bir seçenek.

    Duygu Kocabaylıoğlu

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top