Hesabım
    Son Şans
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Son Şans

    Boks sporunun hakkını veren bir film...

    Yazar: Hilal Çetinder

    Genelde alt sınıftan bir adamın kişisel mücadelesine odaklanan boks filmlerini biliriz. Senaryosunu Kurt Sutter’in yazdığı, yönetmenliğini Antoine Fuqua’nın (İlk Gün / Training Day, Kod Adı: Olympus / Olympus Has Fallen, Adalet / The Equalizer) üstlendiği ‘’Son Şans / Southpaw’’ da, başarılı olma isteğini hayata tutunma mücadelesiyle kesiştiren filmlerden bir yenisi. Yönetmenin alamet-i farikasına uygun bir zeminde, sert yumrukların arasından sıyrılıp kendine yer bulmaya çabalayan dramatik gücün en üst seviyede hissedildiği...

    Başrollerinde Jake GyllenhaalRachel McAdams ve Forest Whitaker’ın yer aldığı, Billy Hope için ilk düşünülmüş isim Eminem’in de (8 Mil / 8 Mile) müziğiyle destek verdiği film, yeni bir hikaye anlatmıyor haliyle... Çıkışsızlığı ve kazanma – kaybetme arasındaki dengeyi seyircinin kalbine seslenerek vermeyi seçiyor, ‘ayakta kalma’ ve ‘her şeye karşı mücadele etme’nin merkezde olduğu geçmişe damga vuran boks filmlerini güncelliyor ve rotadan sapmadan solak boksör Billy Hope’a odaklanıyor.

    Maçı kazanmadan önce dayak yemek gibi bir alışkanlığı olan Billy (Jake Gyllenhaal), 43 - 0’lık galibiyet serisiyle son şampiyondur. Kendisi gibi yetimhanede büyüyen çocukluk aşkı karısı (Rachel McAdams) ve küçük kızıyla (Oona Laurence) mutlu da bir hayatı vardır. Ta ki eski şampiyon Miguel Escobar (Miguel Gomez) ile yapılan talihsiz bir kavga sonrası her şeyini kaybedinceye dek... Yorgun bir boksörün kayıpların peşi sıra geldiği en çaresiz döneminde karşısına çıkan kurtarıcı (Tick  Wills - Forest Whitaker) ile çark tamamlanır. Ring dışına çıkan ve bir anlamda çocukluğuna dönen Billy için ‘yeniden’ hikayesi başlar. Ne izleyeceğimizi bildiğimiz filmde Billy’nin peşine takılır, finale hazırlanırız. Kolay değil, domino taşları sarmalı tamamlarken, en az Billy kadar yıpranırız biz de. Bu yüzden belki, ringin kenarında bulunma isteği kaçınılmazdır...

    Mutluluk gibi mutsuzluğun da ağdalı bir biçimde perdeye yansıdığı ‘’Son Şans’’, özellikle türün meraklıları için haftanın öne çıkan filmlerinden biri. Jake Gyllenhaal şaşırtıcı performanslarına bir yenisini daha eklerken, dahil olduğu andan itibaren ‘buradayım’ diyen Forest Whitaker’ın varlığı, klişe ile melodramın arasında bir parça da olsa nefes almamızı sağlıyor.

    Tam anlamıyla kan, ter ve gözyaşının eşlik ettiği ‘’Son Şans’’, yeni nesil ‘’Şampiyon / The Champ’’ olur mu, bilinmez... Ancak -görüntü yönetmeni Mauro Fiore’nin (Avatar, İlk Gün, Adalet) de katkısıyla- atılan her bir yumruğu hissettiren cesareti (ya da acımasızlığı belki) ve inandırıcılığıyla, sevin ya da sevmeyin, boksun hakkını veriyor...

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top