Tabi değerlendirmeden önce amerikan yakın tarihini anlattığını ve bu dönemdeki zenci-beyaz ayrımının daha doğrusu siyahlara 2.sınıf insan muamelesi yapmanın boyutlarını gösteriyor bize the butler bunu da beyaz sarayda 30 yıldan fazla çalışıp,8 farklı amerikan başkanına uşaklık eden cecil gaines'in gözünden yapıyor teknik olarak fena bir film değil anlattığı konu güzel ama daha etkileyici ve vurucu işlenebilirdi ve de işlenmeliydi yinede kötü diyemem özellikle başroldeki oyuncunun performansı çok olumlu..
Lee Daniels'ın yeni filmi The Butler, kimi eleştirmenler tarafından bu yılın Lincoln'ü olarak lanse ediliyor. Bir bakıma bu düşünceye hak veriyorum; iki film de köleliğe dayanan bir Amerikan tarihi dersi niteliğine sahip. Ama en başta The Butler bir Steven Spielberg imzası taşımadığından Lincoln aralarındaki yarışı kazanıyor. İki filmin de elinde bulundurduğu malzeme üst düzey kaliteye sahip olsa da Lee Daniels'ın filmi Spielberg'inkiyle karşılaştırılamayacak kadar amatör kalıyor. Uzun süreye sahip ve her ikisi de birer ders veren bu filmlerin biri sıkılmanıza imkan vermeyecek kadar sürükleyiciyken diğerinde oflayıp pufluyor, ne kadar kaldı diye aralarda kontrol ediyorsunuz. The Butler, şüphesiz Oscar kaygısıyla çekilmiş bir film ama formül tutmayınca elde vasat bir kölelik filminden başka bir şey kalmıyor. Haksızlık etmeyelim, The Butler kesinlikle 'kötü' sıfatını hak etmiyor, sadece üst düzey oyunculuk performanslarını görmek veya yakın Amerikan tarihinin kıyısından köşesinden şöyle bir bilgilenmek için bile izlenir. Yeter ki yüksek beklentiler içine girilmesin. -Devamı film eleştiri merkezinde...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.